James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
TT

James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)

Televizyon tarihinin en ikonik karakterlerinden Tony Soprano'yu, James Gandolfini dışında birinin canlandırdığını hayal etmek bile imkansız. Ancak dizinin yaratıcısı David Chase, başta bu konuda o kadar da emin değildi.

"Tony Soprano'yu buldum galiba"

New Jersey'li bir mafya babasının özel hayatı ve iş dünyasındaki çatışmalarını konu alan The Sopranos'un yaratıcısı Chase, Gandolfini'yi başrol için ilk izlediğinde tereddüt yaşamış. Jason Bailey'nin yeni kitabı Gandolfini: Jim, Tony, and the Life of a Legend'da (Gandolfini: Jim, Tony ve Bir Efsanenin Hayatı) yer alan ve Vulture tarafından yayımlanan bir bölüm, dizinin oyuncu seçim sürecini ve Chase'in başlangıçtaki çekincelerini detaylandırıyor.

Gandolfini'nin adı, menajeri Nancy Sanders pilot bölümün senaryosunu okuduğunda gündeme gelmiş. Senaryoyu eline alır almaz "Aman Tanrım, Tony Soprano'yu buldum galiba" diye düşündüğünü anlatıyor.

Ancak Gandolfini'nin kayıtlarını izledikten sonra Chase, "Bence çok iyi bir oyuncu ama tek bir endişem var. Yeterince tehditkar mı?" diye sormuş.

Sanders bu söz karşısında şaşkına dönmüş. "Eğer bana 'Biraz kilolu' ya da 'Saçları dökülüyor' deseydiniz anlar, kabul ederdim. Ama yeterince tehditkar mı? Bu adam tam sizin aradığınız kişi" diyerek Gandolfini'nin rol için mükemmel seçim olduğunu savunmuş.

Üç aday kaldı

Gandolfini ise senaryoyu çok sevmesine rağmen rolü alacağından pek umutlu değilmiş. Asıl endişesiyse Chase'in çalışması zor biri olma ihtimaliymiş. Deneme çekimlerinden önce Chase'le kahvaltıda buluşması istendiğinde hiç de hevesli değilmiş. Ama buluşma düşündüğünün aksine son derece keyifli geçmiş. 

Sonunda Tony Soprano rolü için üç aday kalmış: James Gandolfini, Mike Rispoli ve daha sonra dizide başka bir karaktere hayat verecek Steven Van Zandt. Deneme çekimleri sırasında Chase'in tüm şüpheleri dağılmış:

Sonunda kendini verip gerçekten okumaya başladığında, işte o anda her şey belli oldu.

Sonrasında The Sopranos, televizyonun altın çağını başlatan yapımlardan biri oldu. 1999-2007'de 6 sezon süren dizide Tony Soprano'ya hayat veren Gandolfini, televizyon tarihinin en etkili karakterlerinden biri olarak anılıyor. 

2013'te 51 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gandolfini, bu performansıyla üç Emmy, 5 SAG (Screen Actors Guild) ve bir Altın Küre kazanmıştı.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Vulture



Netflix'e eklenen gerilim klasiği 30. yılında yeniden gündemde

Kopya Cinayetler'de Sigourney Weaver'ın (sağda) Dr. Helen Hudson ve Holly Hunter'ın (solda) dedektif MJ Monahan rolündeki performansları övgü dolu yorumlar almıştı (Warner Bros)
Kopya Cinayetler'de Sigourney Weaver'ın (sağda) Dr. Helen Hudson ve Holly Hunter'ın (solda) dedektif MJ Monahan rolündeki performansları övgü dolu yorumlar almıştı (Warner Bros)
TT

Netflix'e eklenen gerilim klasiği 30. yılında yeniden gündemde

Kopya Cinayetler'de Sigourney Weaver'ın (sağda) Dr. Helen Hudson ve Holly Hunter'ın (solda) dedektif MJ Monahan rolündeki performansları övgü dolu yorumlar almıştı (Warner Bros)
Kopya Cinayetler'de Sigourney Weaver'ın (sağda) Dr. Helen Hudson ve Holly Hunter'ın (solda) dedektif MJ Monahan rolündeki performansları övgü dolu yorumlar almıştı (Warner Bros)

Başrolünde Sigourney Weaver, Holly Hunter ve Dermot Mulroney gibi usta isimlerin yer aldığı "olağanüstü" bir psikolojik gerilim filmi, 30. yılı şerefine Netflix'e eklendi.

1995 yapımı Kopya Cinayetler (Copycat), Sigourney Weaver'ın canlandırdığı psikolog Dr. Helen Hudson'ın yaşadığı travmatik bir saldırının ardından agorafobi (açık alan korkusu) geliştirmesiyle başlıyor. Ona saldıran ise Daryll Lee Cullum adındaki son derece tehlikeli, psikopat bir seri katil.

Ancak Hudson, iki dedektifin bir soruşturma için onu göreve çağırmasının ardından korkularıyla tekrar yüzleşmek zorunda kalıyor. Dedektifler, şehirde "taklitçi" bir katilin dolaştığını düşünüyor. Ve bu katilin yakalanmasındaki en büyük umutları Dr. Hudson...

Kopya Cinayetler vizyona girdiğinde gişede orta seviyede bir başarı elde etmiş ancak asıl çıkışını video kaset pazarında yapmıştı. 1996'da ABD'de en çok kiralanan 11. film olmuştu.

Yönetmen koltuğunda Jon Amiel'ın oturduğu film, 1990'lı yılların "en iyi" psikolojik gerilimlerinden biri olarak anılmaya devam ediyor. Eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da sinema yazarlarının ortak görüşü şu şekilde:

Kopya Cinayetler, zaman zaman rahatsız edici yanları olan sıradan bir hikayeyi, olağanüstü oyuncu kadrosu sayesinde daha derin ve izlenmeye değer bir yapıya dönüştürüyor.

Newsweek dergisi filmi şöyle övüyor:

Kaygıyla birlikte adrenalin seviyorsanız, Kopya Cinayetler tam size göre.

Variety ise şu yorumu yapıyor: 

Dünyanın şu sıralar yeni bir seri katil filmine ihtiyacı olduğunu sanmıyoruz ama Kopya Cinayetler, zekası ve gerilimiyle bu çokça işlenmiş türe güçlü bir katkı sağlıyor.

FlixPatrol verilerine göre Kopya Cinayetler, 16 Haziran itibarıyla Netflix ABD'nin en çok izlenenler listesinde 10. sırada yer alıyor. Film, Kanada'da ise 4. sıraya kadar yükselmiş durumda. Kopya Cinayetler, Türkiye'de ise kendine 9. sırada yer buluyor. Aynı zamanda 20'den fazla ülkede listelere girmeyi başardı. 

Kopya Cinayetler, 27 milyon dolarlık bütçesiyle dünya çapında 79 milyon dolar hasılat elde ederek yapım ve dağıtım şirketi Warner Bros için mütevazı ama kârlı bir yapım olmuştu. 

Independent Türkçe, Metro, CBR.com, Newsweek, Variety