Arkeologların bulduğu kafatası efsanevi Macar kralına ait olabilir

Kral Matthias'ın Buda'ya varışı (Wikipedia)
Kral Matthias'ın Buda'ya varışı (Wikipedia)
TT

Arkeologların bulduğu kafatası efsanevi Macar kralına ait olabilir

Kral Matthias'ın Buda'ya varışı (Wikipedia)
Kral Matthias'ın Buda'ya varışı (Wikipedia)

20 yıl önce bir Macar bazilikasında ortaya çıkarılan ve kimliği belirlenemeyen kafatası, yeni araştırmaya göre 15. yüzyılın efsanevi kralı Matthias Corvinus'a ait olabilir.

Kalıntıların kimliğini doğrulamak için daha fazla DNA testine ihtiyaç duyulsa da Macaristan'daki Kral Stephen Müzesi'nden araştırmacılar, kafatasının Corvinus'un gayrimeşru oğlununkiyle benzerlik taşıdığını söylüyor.

Kafatası 2002'de Meryem Ana Bazilikası'nın güney koridorundaki kazılar sırasında bulunmuş ve sadece "I/10" diye işaretlenmişti.

Artık arkeologlar bunun 1458'den 1490'a kadar hüküm süren Macaristan ve Hırvatistan'ın efsanevi kralı Matthias Corvinus'a ait olduğundan şüpheleniyor.

"Adil" lakabıyla bilinen Kral Corvinus, adalet sisteminde reformlar yapması ve insanlarla sosyal statülerine göre çalışmak yerine kabiliyetlerine göre seçilmiş yetenekli kişileri tercih etmesiyle tanınıyordu.

Krallığı aynı zamanda İtalya'dan yayılan ve yeni bir sanat ve bilim çağını başlatan Rönesans'ı ilk benimseyenlerden biriydi.

Kral Cornivus'un kraliyet kütüphanesi (Bibliotheca Corviniana) o dönemde Avrupa'daki en büyük kitap koleksiyonlarından biriydi.

Ayrıca, Ortaçağ Avrupa'sının ilk profesyonel daimi ordularından birini kurarak Osmanlı ilerlemesinin durdurulmasında kilit rol oynamasıyla da tanınıyor.

Kafatasının bulunduğu Meryem Ana Bazilikası'nın Ortaçağ Macar krallarının taç giyme ve gömülme yeri olduğu biliniyor. Ancak burası da Osmanlıların verdiği dahil yüzyıllar boyunca gördüğü zararın ardından 19. yüzyılda yıkıldı.

Son çalışma, araştırmacıların bazilikada bulunan kafataslarını yeniden yapılandırmasının ardından geldi.

Özellikle I/10 etiketli kafatasının, kalıntıları daha önce Hırvatistan'da bulunan Matthias'ın gayrimeşru oğlu János Corvinus'unkiyle benzerlik gösterdiğini tespit ettiler.

Kafatasının, diğer kralların da gömülü olduğu bazilikadaki gömü yeri göz önüne alındığında, araştırmacılar tek muhtemel adayın Kral Matthias'ın kendisi olabileceğinden şüpheleniyor.

Bazı tarihi yazılı kaynaklar da Kral Corvinus'un cenazesinin 1490'da katedralde yapıldığına işaret ediyor.

Matthias'ın saray tarihçisi ve şair Antonio Bonfini, "Yüzü açık kralın morla örtülü bedeni, bazilikanın açık girişinde özenle seçilmiş bir alanda, kılıç, asa, taç, küre, altın mahmuzlarla tabuta kondu" diye yazmış.

Ancak Macar yetkililer, "hipotezin bilimsel doğrulamasının devam ettiğini" belirterek ihtiyatlı olunması çağrısında bulunuyor.

Archaeology Mag'e göre Macar Araştırma Enstitüsü, "Doğrulamadan sonra nihai açıklama yapabileceğiz" dedi.

Independent Türkçe



Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
TT

Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)

Köpekbalığı derisinden ilhamla uçaklara film kaplama geliştiren Avustralyalı bilim insanları, sürükleme kuvvetini azaltabileceklerini ve havayolu endüstrisinde milyarlarca dolarlık yakıt tasarrufu sağlayabileceklerini iddia ediyor.

Delta Air Lines, Avustralya merkezli havacılık şirketi MicroTau'yla işbirliği yaparak yakıt verimliliğini artırmak üzere uçaklara uygulanabilecek özel bir filmin kullanımını araştırdı.

Avustralya Ulusal İmalat Tesisi'yle (ANFF) birlikte geliştirilen teknoloji, köpekbalıklarının suda sorunsuzca süzülmesini sağlayan, üst üste binmiş binlerce küçük pula sahip derisini taklit ediyor.

Araştırmacılar yapay film kaplamanın da benzer şekilde uçakların türbülansı azaltmasına, uçuş hızını artırmasına ve yakıt maliyetlerini düşürmesine katkı sağladığını söylüyor.

Bir uçağın içinde ilerlediği hava, uçağın yüzeyini ovalayıp direnç yaratan, saç tokası girdabı (hairpin vortex) adlı küçük girdaplar oluşturur.

Yeni film kaplamasının üzerinde, bu girdaplardan daha dar olan ve girdapların uçak yüzeyinin yakınında oluşmasını engelleyen küçük oluklar var.

İşin zor kısmı filmi sürtünmeye dirençli hale getiren bu tür minik olukların olduğu bölümler oluşturmaktı.

Özel lazer üretim teknolojisini kullanan MicroTau, köpekbalığı derisi benzeri deseni hafif bir malzemeyle hızla üretip bunları kendinden yapışkanlı yamalar haline getirerek bu engeli aştı.

Şirket film kaplamanın, mevcut ulaşım araçlarına uyarlanabilen ölçeklenebilir bir çözüm sunarak taşımacılık endüstrilerinin karbon ayak izini en aza indirebileceğini belirtiyor.

Firma bu teknoloji sayesinde ticari havacılık ve nakliye şirketlerinin yakıt maliyetlerinde 34 milyar doların üzerinde tasarruf sağlayabileceğini ve yüzlerce milyon ton civarında karbondioksit emisyonunu azaltabileceğini iddia ediyor.

MicroTau, örneğin filmin Airbus A380 gibi bir uçağa uygulanması halinde, Sidney'den Los Angeles'a uçuş başına 5 bin dolardan fazla yakıt ve 18 tondan fazla karbondioksit emisyonu tasarrufu sağlanabileceğini ifade ediyor.

Şirket, bu rakamın bir uçağın ömrü boyunca milyonları bulabileceğini dile getiriyor.

MicroTau, kaplamayı Lockheed Martin'in devasa C-130J nakliye uçakları ve Boom Supersonic'in şık XB-1 prototipi de dahil bir dizi hava aracında halihazırda test ediyor.

New Scientist'e konuşan Boom Supersonic sözcüsü "Yamalar gözle görülür bir bozulma olmadan bu koşullara rahatlıkla dayandı" diyor.

Delta'nın Sürdürülebilir Gökyüzü Laboratuvarı Direktörü Sangita Sharma ise CBC News'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor:

Köpekbalığı derisini taklit eden teknoloji, bu mikro oluklardan yararlanarak yüzeydeki bir tür sürükleme kuvvetini azaltıyor. Yüzeydeki bu sürükleme kuvveti yüzde 4'e varan bir yakıt avantajı sağlayabilir.

Sharma'ya göre havayolu şirketleri bu sayede yılda 15 milyar litre yakıt tasarrufu yapabilir. 

Avustralya merkezli şirket, teknolojinin daha da geliştirilmesiyle havayolu şirketlerinin verimliliği yüzde 10'a kadar artırmasını sağlamayı umuyor.

Independent Türkçe