Fransa’da svastika süslemeli 2 bin 300 yıllık Kelt kılıcı bulundu

Fransız nekropolünde keşfedilen tamamen süslü antenlere sahip saplı kısa kılıç (Flore Giraud, INRAP)
Fransız nekropolünde keşfedilen tamamen süslü antenlere sahip saplı kısa kılıç (Flore Giraud, INRAP)
TT

Fransa’da svastika süslemeli 2 bin 300 yıllık Kelt kılıcı bulundu

Fransız nekropolünde keşfedilen tamamen süslü antenlere sahip saplı kısa kılıç (Flore Giraud, INRAP)
Fransız nekropolünde keşfedilen tamamen süslü antenlere sahip saplı kısa kılıç (Flore Giraud, INRAP)

Fransız nekropolünde keşfedilen tamamen süslü antenlere sahip saplı kısa kılıç (Flore Giraud, INRAP)

Kılıç, toprağın asidik yapısı nedeniyle iskelet bulunmayan, tuhaf bir İkinci Demir Çağı gömü alanında keşfedildi.

Ancak araştırmacılar bu alanda bakır alaşımlı bilezikler, demirden yapılmış süslü broşlar ve hâlâ kınında duran iki kılıç da dahil çok sayıda metal eser ortaya çıkardı.

Araştırmacılara göre, alanda çoğunlukla bakır alaşımı ya da demirden yapılmış bu tür 18 broş tespit edildi ve bunlardan "en istisnai" olanı kabaşon kesim bir değerli taşla süslenmiş ve gümüş bir yaprak motifiyle bezenmişti.

Fransa Ulusal Koruyucu Arkeolojik Araştırma Enstitüsü'ne (INRAP) göre, bu süsleme MÖ 4. yüzyılın sonu ya da 3. yüzyılın başına tarihlendirilebilir.

Bilim insanları eserleri sabitledikten sonra kılıçlardan birinin "şüphesiz nekropolün en görkemli objesi" olduğunu keşfetti.

Araştırmacılar, kılıcın sapının ve kılıfının ön plakasının bakır alaşımdan yapıldığını ve kılıfın ayrıca belde taşıma imkanı verdiğini belirtiyor.

Kılıcın kılıfının da göz figürü ve birkaç kabaşon taşı süslemeyle bezeli olduğunu söylüyorlar.

INRAP, "Bunlardan en az ikisinde svastika süslemeleri ve muhtemelen cam macunu var" diye bildirdi.

Belirgin özellikler taşıyan diğer kılıcın kısa, ince bir bıçağı ve demirden yapılmış bir anten sapı vardı. Bakır veya bakır alaşımlarından yapılmış halkalarla donatılmıştı.

Röntgenler, kılıcın üst kısmında çizgilerle ayrılmış yuvarlak ve hilal biçiminde kakmalar olduğunu ortaya çıkardı.

Bilim insanları bu süslemelerin özelliğinden yola çıkarak, kılıcın muhtemelen MÖ 4. yüzyılın başlarında tasarlandığından şüpheleniyor.

sdfrgt
Kılıcın kınının kumaş unsurlar içeren arka plakasının detayı (Flore Giraud, INRAP)

Belirgin bir şekilde süslemeden yoksun olan diğer kılıç, belde taşınmasını sağlayan askı halkalarıyla birlikte bulundu.

Kının arka kısmında oluşan oksit tabakasına yapışmış bazı kumaş parçaları hâlâ yerindeydi.

Araştırmacılar, kumaşın ölen kişinin giysisinden, kefeninden ya da çantasından kalmış olabileceğini belirtiyor.

Bilim insanları, bu kılıcın da muhtemelen MÖ 4. yüzyılda üretildiğini söylüyor.

INRAP, "Kılıcın boyutu ve tipolojisi MÖ 4. yüzyılda üretildiğine işaret ediyor" dedi.

Arkeologlar ayrıca mezar alanında sıra sıra boyalı saç bantları ve delikli desenlerle kaplı küçük bir mezar vazosu ortaya çıkardı.

Araştırmacılar "Bu nekropol Champagne, Paris Havzası veya Burgundy'deki iyi bilinen alanlarla karşılaştırılabilir" dedi.

Independent Türkçe



Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
TT

Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)

Köpekbalığı derisinden ilhamla uçaklara film kaplama geliştiren Avustralyalı bilim insanları, sürükleme kuvvetini azaltabileceklerini ve havayolu endüstrisinde milyarlarca dolarlık yakıt tasarrufu sağlayabileceklerini iddia ediyor.

Delta Air Lines, Avustralya merkezli havacılık şirketi MicroTau'yla işbirliği yaparak yakıt verimliliğini artırmak üzere uçaklara uygulanabilecek özel bir filmin kullanımını araştırdı.

Avustralya Ulusal İmalat Tesisi'yle (ANFF) birlikte geliştirilen teknoloji, köpekbalıklarının suda sorunsuzca süzülmesini sağlayan, üst üste binmiş binlerce küçük pula sahip derisini taklit ediyor.

Araştırmacılar yapay film kaplamanın da benzer şekilde uçakların türbülansı azaltmasına, uçuş hızını artırmasına ve yakıt maliyetlerini düşürmesine katkı sağladığını söylüyor.

Bir uçağın içinde ilerlediği hava, uçağın yüzeyini ovalayıp direnç yaratan, saç tokası girdabı (hairpin vortex) adlı küçük girdaplar oluşturur.

Yeni film kaplamasının üzerinde, bu girdaplardan daha dar olan ve girdapların uçak yüzeyinin yakınında oluşmasını engelleyen küçük oluklar var.

İşin zor kısmı filmi sürtünmeye dirençli hale getiren bu tür minik olukların olduğu bölümler oluşturmaktı.

Özel lazer üretim teknolojisini kullanan MicroTau, köpekbalığı derisi benzeri deseni hafif bir malzemeyle hızla üretip bunları kendinden yapışkanlı yamalar haline getirerek bu engeli aştı.

Şirket film kaplamanın, mevcut ulaşım araçlarına uyarlanabilen ölçeklenebilir bir çözüm sunarak taşımacılık endüstrilerinin karbon ayak izini en aza indirebileceğini belirtiyor.

Firma bu teknoloji sayesinde ticari havacılık ve nakliye şirketlerinin yakıt maliyetlerinde 34 milyar doların üzerinde tasarruf sağlayabileceğini ve yüzlerce milyon ton civarında karbondioksit emisyonunu azaltabileceğini iddia ediyor.

MicroTau, örneğin filmin Airbus A380 gibi bir uçağa uygulanması halinde, Sidney'den Los Angeles'a uçuş başına 5 bin dolardan fazla yakıt ve 18 tondan fazla karbondioksit emisyonu tasarrufu sağlanabileceğini ifade ediyor.

Şirket, bu rakamın bir uçağın ömrü boyunca milyonları bulabileceğini dile getiriyor.

MicroTau, kaplamayı Lockheed Martin'in devasa C-130J nakliye uçakları ve Boom Supersonic'in şık XB-1 prototipi de dahil bir dizi hava aracında halihazırda test ediyor.

New Scientist'e konuşan Boom Supersonic sözcüsü "Yamalar gözle görülür bir bozulma olmadan bu koşullara rahatlıkla dayandı" diyor.

Delta'nın Sürdürülebilir Gökyüzü Laboratuvarı Direktörü Sangita Sharma ise CBC News'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor:

Köpekbalığı derisini taklit eden teknoloji, bu mikro oluklardan yararlanarak yüzeydeki bir tür sürükleme kuvvetini azaltıyor. Yüzeydeki bu sürükleme kuvveti yüzde 4'e varan bir yakıt avantajı sağlayabilir.

Sharma'ya göre havayolu şirketleri bu sayede yılda 15 milyar litre yakıt tasarrufu yapabilir. 

Avustralya merkezli şirket, teknolojinin daha da geliştirilmesiyle havayolu şirketlerinin verimliliği yüzde 10'a kadar artırmasını sağlamayı umuyor.

Independent Türkçe