Nicolas Cage, yeni filminde köpekbalığı tehlikesi atlatmış: Ölebilirdim

Nicolas Cage, Sörfçü'de (Lionsgate)
Nicolas Cage, Sörfçü'de (Lionsgate)
TT

Nicolas Cage, yeni filminde köpekbalığı tehlikesi atlatmış: Ölebilirdim

Nicolas Cage, Sörfçü'de (Lionsgate)
Nicolas Cage, Sörfçü'de (Lionsgate)

Nicolas Cage yeni filmi Sörfçü (The Surfer) için sörf yapmayı öğrenirken ölümle burun buruna geldiğini söyledi.

61 yaşındaki Oscar ödüllü aktör, yönetmen Lorcan Finnegan'ın yeni filminde oğluyla birlikte çocukluğunun geçtiği plajı tekrar ziyaret eden ancak yerel halk tarafından aşağılanan bir adamı canlandırıyor.

Entertainment Weekly'ye konuşan Cage, rol için sörf yapmayı öğrenmenin zor olduğunu kabul etti ve paparazilerin antrenmanını sadece düşerken fotoğraflamasından şaka yollu yakındı:

Sörf tahtasının üzerinde durduğum tek kareyi çekmediler!

Film, koşulların tehlikeli olabildiği Batı Avustralya'daki Yallingup'ta çekildi. Cage, "Hava koşulları ve ister inanın ister inanmayın, köpekbalığı ihbarları gibi şeyler vardı" dedi.

Daha önceki sörf denemelerini hatırlayan Cage şunları itiraf etti:

Sörf yaptım ama her denememde darmadağın oldum. Sunset Sahili'nde sörf yaptım. Öğrenmeye çalışırken öğretmenim bana kısa tahta verdi. Ben de 'Bak, ben uzun tahta istiyorum' dedim.

Suya çıktığında bu ona yardımcı olmamış. Cage, "Sadece dayak yedim, tam anlamıyla akıntıya kapıldım ve sörf tahtamı gördüklerini söylediler, ona 'mezar taşı' diyorlar, şu üçgen kısım tam öyle" dedi.

Takla atarken kayışa tırmanıyordum ve ölebilirdim.

Cage bu deneyimin kendisini sörften soğuttuğunu da sözlerine ekledi:

Küçük bir çocuğum var, artık bunu yapmak isteyip istemediğimi bilmiyorum.

The Independent'ta yazan film eleştirmeni Xan Brooks ise şunları söyledi:

Sörfçü, bahtsız, yıpranmış yalnız bir adamı bir grup yerel zorbayla karşı karşıya getiren vahşi, zorlu, sahilde geçen düşük bütçeli bir film. Yalnız adam büyük dalgalarda sörf yapmak ve sahilde yeni bir yuva kurmak istiyor ama otoparka hapsedilmiş durumda ve yavaş yavaş aklını yitiriyor. Tam da tatilinin cehenneme döndüğü sırada kabadayılar, 'Sörf yapmadan önce acı çekmelisin' diyor. Çok geçmeden su birikintilerinden içmeye ve çöp kutularından yemeye başlıyor. Bir fare tarafından ısırılıyor ve bir papağan tarafından üzerine pisleniyor. Adam hem bir şaka hem de bir tehlike, bir kurban ve bir kahraman. Nicolas Cage tarafından canlandırıldığını söylemem yersiz mi olur? Lorcan Finnegan'ın fazlasıyla yumruk sarhoşu yeni gerilim filmi Sörfçü'de rol alabilecek başka oyuncular da olabilirdi ve bunlar hikayeye daha iyi uyabilirdi. Sörfçü, Batı Avustralya'da geçiyor ve kahramanın kendisi de buralı biri. Bu da senaryonun Cage'in varlığını haklı çıkarmak için birkaç hantal dönüş yapması gerektiği anlamına geliyor. Yoldan geçen bir fotoğrafçı 'Amerikalı olduğunuzu sanıyordum' deyince, aktör aslında yıllarını Kaliforniya'da geçirdiğini ve şimdi uçurumdaki eski aile evine geri dönmek istediğini açıklıyor. Cage, Connery ve Schwarzenegger gibi, nadiren aksanla uğraşıyor ve her rolden dalgıç kıyafeti içindeki Incredible Hulk gibi fırlama eğiliminde. Hiçbir senaryo onu dizginleyemez, neyse o olmak zorunda. Sörfçü bunu kabullenip gerekli ayarlamaları yapıyor. Görünüşe göre kahramanın adı bile yok. O, sörf tahtası olan Nicolas Cage: Filmin en önemli özelliği bu.

Independent Türkçe



Netflix'in yeni bilimkurgu dizisi izleyicileri ekrana kilitledi

Hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden övgü toplayan yapım, şimdiden ikinci sezon onayını aldı (Netflix)
Hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden övgü toplayan yapım, şimdiden ikinci sezon onayını aldı (Netflix)
TT

Netflix'in yeni bilimkurgu dizisi izleyicileri ekrana kilitledi

Hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden övgü toplayan yapım, şimdiden ikinci sezon onayını aldı (Netflix)
Hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden övgü toplayan yapım, şimdiden ikinci sezon onayını aldı (Netflix)

Netflix izleyicileri, son günlerin çok konuşulan ve "akıllara durgunluk veren" bilimkurgu dizisini izlemek için ekran başına geçti. Çarpıcı Rotten Tomatoes puanı ve "ürkütücü" sürprizleriyle kısa sürede platformun en popüler yapımları arasına giren Sonsuzluk Yolcusu (El Eternauta) hem izleyicilerden hem de eleştirmenlerden tam not aldı.

Kült çizgi romandan uyarlandı

Geçen çarşamba Netflix'te yayına giren Arjantin yapımı dizi, Buenos Aires'te yazın yağan zehirli bir kar yağışının ardından hayatta kalmaya çalışan bir grup arkadaşın hikayesini konu alıyor. Kar yağışı, şehrin büyük bölümünü yok ederken, sağ kalan az sayıdaki insan karın aslında dünya istilası başlatan bir uzaylı ordusunun ilk saldırısı olduğunu fark ediyor. 6 bölümlük dizi, karakterlerin hayatta kalma ve işgalcilere karşı direniş mücadelesini anlatıyor.

1950'li yıllarda yayımlanan aynı adlı kült Arjantin çizgi romanından uyarlanan dizi, Türkiye'de en çok izlenen Netflix dizisi konumunda. Dizi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yüz üzerinden 93 gibi etkileyici bir onay puanı aldı.

Screen Rant, diziyi "1950'ler çizgi romanını modernleştiren, bilimkurgu severler için ideal bir kıyamet sonrası hikaye" diye tanımlarken; Polygon "insan dayanıklılığı ve yaratıcılığına odaklanan, sürükleyici ve gizem dolu bir bilimkurgu" yorumunu yaptı. Collider ise diziyi "ürkütücü bir atmosferde, sürprizlerle dolu, ağır ilerleyen bir bilimkurgu" diye nitelendirdi.

IMDb kullanıcıları da diziye övgüler yağdırıyor. Bir izleyici "nefes kesici, yüksek prodüksiyonlu bir uyarlama" derken, bir diğeri çizgi romanın ilk kez ekrana taşınmasının "televizyon tarihi açısından tarihi bir an" olduğunu belirtti. Kullanıcı, "Bu hikaye kuşaklar boyunca direniş, dayanışma ve zor zamanlarda birlikte mücadele etmenin güçlü bir metaforu oldu" ifadelerini kullandı.

"Mutlaka izleyin"

Sosyal medyada da dizinin yankısı büyük. X'te bir kullanıcı "Kıyamet sonrası dizileri seviyorsanız Sonsuzluk Yolcusu'na mutlaka bakın" derken, bir diğeri "olağanüstü bir distopik bilimkurgu" yorumunu yaptı. Başka bir kullanıcı ise "Hiçbir arkadaşımın bu diziden bahsetmemesi insanlığa karşı işlenmiş bir suç" ifadeleriyle diziye hayranlığını dile getirdi.

Başrolünde Arjantin sinemasının usta ismi Ricardo Darín'in yer aldığı dizi, ülkesinde büyük ilgi gördü. Darín, 2009'da En İyi Yabancı Film Oscarı kazanan Gözlerindeki Sır'la (El secreto de sus ojos) da tanınıyor.

Dizinin yönetmeni ve yaratıcısı Bruno Stagnaro, Forbes'a verdiği röportajda uyarlama sürecinin zorluklarını anlatmıştı: 

"Bu kadar sevilen bir hikayeyi modern bir anlatımla uyarlarken özüne sadık kalmak ve yeni dinamikler eklemek zorunda olmak büyük bir baskıydı. En zoru, değişimin kaçınılmaz olduğunu kabullenip, o değişiklikleri yapma riskini almaktı."

Independent Türkçe, Daily Mail, Mirror, Forbes, Collider, Screen Rant, Polygon