The Walking Dead evrenine yeni kötü: Bruegel, sahneye çıkıyor

Jeffrey Dean Morgan'ın canlandırdığı Negan, The Walking Dead evreninde Glenn ve Abraham gibi sevilen karakterleri acımasızca katleden zalim bir liderken zamanla daha karmaşık, insani yönleriyle öne çıkan bir figüre dönüştü (AMC)
Jeffrey Dean Morgan'ın canlandırdığı Negan, The Walking Dead evreninde Glenn ve Abraham gibi sevilen karakterleri acımasızca katleden zalim bir liderken zamanla daha karmaşık, insani yönleriyle öne çıkan bir figüre dönüştü (AMC)
TT

The Walking Dead evrenine yeni kötü: Bruegel, sahneye çıkıyor

Jeffrey Dean Morgan'ın canlandırdığı Negan, The Walking Dead evreninde Glenn ve Abraham gibi sevilen karakterleri acımasızca katleden zalim bir liderken zamanla daha karmaşık, insani yönleriyle öne çıkan bir figüre dönüştü (AMC)
Jeffrey Dean Morgan'ın canlandırdığı Negan, The Walking Dead evreninde Glenn ve Abraham gibi sevilen karakterleri acımasızca katleden zalim bir liderken zamanla daha karmaşık, insani yönleriyle öne çıkan bir figüre dönüştü (AMC)

The Walking Dead: Dead City'nin ikinci sezonunda izleyicilerle buluşacak yeni karakter, serinin şimdiye kadarki en kötüsünü bile geride bırakabilir. 

Dizinin yürütücü yapımcısı Scott M. Gimple'ın açıklamalarına göre, Dead City'nin yeni sezonu, Jeffrey Dean Morgan'ın canlandırdığı Negan ve Lauren Cohan'ın oynadığı Maggie'nin zorlu maceralarıyla başlıyor. 4 Mayıs Pazar günü AMC ve AMC+'ta başlayan dizi, Türkiye'de de TV+ üzerinden izlenebiliyor. 

Negan ve Maggie, bu kez Manhattan'ın kontrolü için birbirlerine rakip olacak. Üstelik hikayeye, Sons of Anarchy ve Prison Break gibi popüler dizilerin yıldızı Kim Coates'un hayat verdiği yeni kötü karakter Bruegel dahil olacak.

Screen Rant'ten Tatiana Hullender'a konuşan Gimple, Bruegel ve onun hayatta kalmaya çalışan ekibi hakkında önemli detaylar paylaştı ve karakterin neden şimdiye kadar The Walking Dead evreninde gördüğümüz kötü karakterlerden daha farklı olduğunu anlattı. 

"Bir yandan acımasız bir kral, diğer yandan soytarı"

Aynı zamanda AMC'nin The Walking Dead içerik direktörü olan Gimple, Bruegel'in karakterindeki çelişkileri ve onu bu kadar ilgi çekici yapan yönleri aktardı. İşte Gimple'ın karaktere dair yorumu:

Saatlerce anlatabilirim. Bruegel tam bir düzenbaz. Hem fazlasıyla modern ve zamana uygun biri, hem de eski bir western filminde kasabayı havaya uçurup raylarını geçirmek isteyen adam olabilecek biri. Bir yandan acımasız bir kral, diğer yandan soytarı. Kim Coates bu rol için harika bir seçim oldu.

Bruegel'in karakter tanımında, New York'un en acımasız çetelerinden birinin lideri olduğu belirtiliyor. Manipülatif ve beklenenden çok daha zeki biri olan Bruegel, ilk başta göründüğünden fazlasını saklayan bir karakter diye tanımlanıyor. Bu da Gimple'ın karakteri çeşitlilikle betimleme biçimiyle örtüşüyor. 

Bruegel, Dead City'nin olaylı sezon finalinin ardından, kontrol savaşı iyice kızışan New York'ta Maggie ve Negan'ın yollarının yeniden kesiştiği bir dönemde hikayeye dahil olacak.

Yeni sezonda Dead City oyuncu kadrosuna Kim Coates'un yanı sıra Keir Gilchrist, Dascha Polanco, Jake Weary ve Pooya Mohseni gibi isimler de dahil oluyor. 

Kim Coates, özellikle Sons of Anarchy'de canlandırdığı Tig ve Prison Break'teki Sullins rolleriyle geniş bir hayran kitlesine sahip.

Independent Türkçe, Screen Rant, Soap Central



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe