Netflix'in yeni aksiyon filmi Taken ve John Wick'e benzetildi

29 yaşındaki Fransız asıllı Alman aktris Jeanne Goursaud, oyunculuk kariyerine 2012'de Alman dizilerindeki rolleriyle başladı (Netflix)
29 yaşındaki Fransız asıllı Alman aktris Jeanne Goursaud, oyunculuk kariyerine 2012'de Alman dizilerindeki rolleriyle başladı (Netflix)
TT

Netflix'in yeni aksiyon filmi Taken ve John Wick'e benzetildi

29 yaşındaki Fransız asıllı Alman aktris Jeanne Goursaud, oyunculuk kariyerine 2012'de Alman dizilerindeki rolleriyle başladı (Netflix)
29 yaşındaki Fransız asıllı Alman aktris Jeanne Goursaud, oyunculuk kariyerine 2012'de Alman dizilerindeki rolleriyle başladı (Netflix)

Netflix izleyicileri, 96 Saat (Taken) ve John Wick gibi aksiyon klasiklerine benzettikleri yeni Netflix filmini soluksuz kalarak izliyor. 

Kısa süre önce yayına giren Dokunulmazlık (Exterritorial), Tom Hardy'nin başrolünü üstlendiği Derin Kargaşa'nın (Havoc) hızlı yükselişini bile gölgede bıraktı.

Tahtından indirdi bile

Almanya yapımı Exterritorial, Derin Kargaşa'nın platformda gösterime girmesinden sadece birkaç gün sonra yayın hayatına başladı. Ancak film, şimdiden Türkiye, ABD ve Britanya gibi pek çok ülkede yayın devinin en çok izlenen filmleri listesinde zirveye yerleşerek Derin Kargaşa'yı tahtından indirdi.

Film, eski bir özel kuvvetler askeri olan Sara'nın başından geçenleri konu alıyor. Sara'nın küçük oğlu, Frankfurt'taki ABD Konsolosluğu'nu ziyareti sırasında gizemli bir şekilde ortadan kaybolur. Daha da garip olan ise konsolosluktaki hiç kimsenin çocuğun orada bulunduğuna dair bir şey hatırlamamasıdır. Sara, buradan çıkarılırsa bir daha oğlunu asla bulamayacağını düşünerek, tehlikeli bir komployla örülü bu labirentin içinde oğlunu aramaya koyulur.

Başroldeki Jeanne Goursaud'a, Takip 3 (Taken 3) ve X-Men gibi yapımlarla bilinen İskoç oyuncu Dougray Scott eşlik ediyor.

Liam Neeson'lı aksiyon klasiğinden ilham almış

Aksiyon dolu senaryosuyla Dokunulmazlık, izleyiciler ve eleştirmenler tarafından sık sık Liam Neeson'lı Takip (Taken) serisine benzetiliyor. 

MovieWeb, "Netflix, aksiyon tutkunlarının tam da aradığı yapımları sunmaya devam ediyor" yorumunu yaparken, filmin 96 Saat'ten ilham aldığını ama daha fazla sürpriz barındırdığını yazdı.

Eleştirmenlerin bir kısmıysa filmin kusurlarına rağmen izlenmeye değer olduğunu söylüyor. Bir eleştirmen, "Senaryodaki tesadüfler fazla, bazı karakter gelişimleri karmaşıklaşıyor ve final biraz aceleye geliyor. Buna rağmen film genel anlamda eğlenceli ve izleyiciyi içine çekiyor" yorumunu yaptı.

"96 Saat ve Extraction karışımı"

Filmi izleyen seyirciler de yorumlarını sosyal medyada paylaşıyor. Bir izleyici, "Vay vay vay. 100 üzerinden 10000. Bu filmi mutlaka izleyin! 96 Saat ve Extraction karışımı gibi ama kadın başrolüyle" yorumunu yaptı.

Bir başka kullanıcı ise sürprizini şöyle dile getirdi: 

Bir filmi izlemeye öylesine başlayıp sonra 'Bu aslında bayağı iyiymiş' dediniz mi? İşte o film Dokunulmazlık.

X'te paylaşım yapan bir izleyiciyse, "Dokunulmazlık'ı seyrettim. Sert dövüş sahneleri ve Jeanne Goursaud'un etkileyici performansıyla dolu, karanlık ve tempolu bir Alman aksiyon-gerilim filmi. John Wick ve 96 Saat'i andırıyor ama bu kez bir annenin öfkesiyle. Senaryo tanıdık olsa da aksiyon sahneleri sayesinde fazlasıyla tatmin edici. İzlemeye değer" ifadelerini kullandı.

Exterritorial, halen Netflix'te izlenebiliyor.

Independent Türkçe, Mirror, Daily Record, MovieWeb



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature