Azteklerin geniş ticaret ağı ortaya çıktı

Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
TT

Azteklerin geniş ticaret ağı ortaya çıktı

Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)

Orta Amerika'daki obsidyen eşyaların kökenini araştıran arkeologlar, Aztek İmparatorluğu'nun geniş ticaret ağını ortaya çıkardı. 

Aztek İmparatorluğu'nun obsidyeni geniş çapta kullandığı biliniyor. Sıradan çelikten daha sert olan bu volkanik cam, jiletten daha keskin kenarlara ve aynaları andıran yansıtma özelliğine sahip olabiliyor. Ayrıca farklı renklerde oluşması, bu mineralin silahlardan takılara kadar çeşitli alanlarda kullanılmasına olanak tanıyor.

Bugüne kadar Azteklere ait arkeolojik kazı alanlarında yapılan çalışmalarda çok fazla obsidyen eşya bulunsa da bunların nereden geldiği detaylıca incelenmemişti. 

Bulguları hakemli dergi PNAS'te dün (12 Mayıs) yayımlanan çalışmada, Aztek İmparatorluğu'nun başkenti Tenoçtitlan'ın ana tapınağı Templo Mayor'dan çıkarılan 788 obsidyen obje analiz edildi. Araştırma bugüne kadar bölgede yapılan en kapsamlı obsidyen çalışması olma özelliği taşıyor.

Örneklerin yaklaşık yüzde 90'ının başkentin 94 kilometre kadar kuzeydoğusundaki Sierra de Pachuca'dan çıkarıldığı tespit edildi. Bu bölge, yeşil ve altın rengi volkanik camlarıyla biliniyor.

Ancak nesnelerin geri kalanındaki mineral, 7 farklı bölgeden geliyordu. Araştırmacılar Ucareo gibi bazı bölgelerin, imparatorluğun sınırlarının dışında yer aldığını belirtiyor.

Aztek İttifakı kurulmadan önce Tenoçtitlan'ın obsidyeni çoğunlukla yakındaki Pachuca'dan temin ettiği görülüyor. Ancak MS 1430 civarında imparatorluğun güçlenmesinden sonra başkente rakip devletlerden daha çok obsidyen girdiği anlaşılıyor.

Araştırmacılar ayrıca bu dönemde dini amaçlarla kullanılan obsidyenin neredeyse tamamının Pachuca'dan geldiğini saptadı. Bu durum merkezi kontrolün artarak dini alanı tek tipleştirdiği anlamına gelebilir.

Tulane Üniversitesi'nden makalenin başyazarı Diego Matadamas-Gomora "Meksikalılar yeşil obsidyeni tercih etse de çoğunlukla ritüel dışı amaçlarla kullanılan obsidyen eserlerdeki yüksek çeşitlilik, birden fazla kaynaktan gelen obsidyen aletlerin, imparatorluğun başkentine doğrudan madenler yerine pazar yoluyla ulaştığını düşündürüyor" diyor.

Tarihi belgeler de Orta Amerika'nın çeşitli bölgelerinden gelen tüccarların, Tenoçtitlan pazarında mallarını sattığını gösteriyor.

Araştırmacılar makalede şu ifadeleri kullanıyor:

En az 7 obsidyen kaynağının varlığı, Meksikalıların bu dönemde ticari etkileşimlerini genişlettiğine işaret ediyor.

Araştırmacılar, Aztek obsidyeninin kökenlerini inceleyerek Orta Amerika'daki ticari ağların daha net bir haritasını çıkarmayı umuyor.

Matadamas-Gomora yeni çalışma hakkında "Bu tür bir analiz imparatorluk topraklarının, siyasi ittifakların ve ticari ağların zaman içinde nasıl geliştiğinin izini sürmemizi sağlıyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, PNAS



Shōgun’un yaratıcısı: İkinci sezonda büyük bir aşk hikayesi var

Hiroyuki Sanada, Shogun'da Lord Toranaga rolünde (FX)
Hiroyuki Sanada, Shogun'da Lord Toranaga rolünde (FX)
TT

Shōgun’un yaratıcısı: İkinci sezonda büyük bir aşk hikayesi var

Hiroyuki Sanada, Shogun'da Lord Toranaga rolünde (FX)
Hiroyuki Sanada, Shogun'da Lord Toranaga rolünde (FX)

Shōgun'un ortak yaratıcısı Justin Marks dizinin ikinci sezonunun merkezinde "büyük bir aşk hikayesi" olacağını açıkladı.

Samuray dizisinin 18 Emmy ödülü alan ilk sezonu, 2024'ün en çok izlenen programlarından biriydi. James Clavell'in 1975 tarihli romanından uyarlanan dizi, İngiliz denizci John Blackthorne'la (Cosmo Jarvis) karşılaşan Japon feodal lordu Yoshii Toranaga'nın (Hiroyuki Sanada) hikayesini anlatıyor.

Shōgun'un ikinci sezonunun ilkinden 10 yıl sonra geçeceği ve kaynak materyalden ayrılarak "tamamen özgün yeni bir sayfa açacağı" bu ay doğrulanmıştı.

Shōgun'un 11 Mayıs Pazar günü Bafta TV Ödülleri'nde En İyi Uluslararası Dizi ödülünü almasının ardından Metro'ya konuşan Marks, kendisi ve dizi sorumlusu Rachel Kondo'nun zaman atlaması için "gerçekten heyecanlı" olduğunu söyledi.

Üzerinde çalıştığımız tarih göz önüne alındığında, bence bu bize diziyi heyecan verici birçok yeni yönde geliştirmek için çok fazla alan tanıyor. En önemli şey, karakterizasyonlar, muhteşem olay örgüsü, dünya inşası ve harika aşk hikayeleri söz konusu olduğunda James Clavell'in kitabının mirasını onurlandırmak.

Marks şöyle devam etti:

Tüm bunları gelecek sezonda bekleyebilirsiniz. Özellikle aşk hikayesi kısmı, hâlâ iyi bir tane var.

İlk sezonun yayımlanmasının ardından Kondo ve Marks Shōgun'un tek sezonluk bir dizi olarak tasarlandığını, yani 10 bölümün ötesinde devam etmeyeceğini öne sürmüştü.

Dizinin başarısının ardından bu karar tersine çevrildi ve ikinci sezonun prodüksiyonu Ocak 2026'da Vancouver'da başlayacak.

FX daha önce Shōgun'ın ikinci sezonunun "kaderleri ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlı olan" Lord Toranaga ve John Blackthorne'un "tarihten ilham alan destanını sürdürdüğünü" açıklamıştı.

Bafta TV ödüllerinde hayranların Shōgun'ın hikayesi karşısında şoke olup olmayacakları sorulduğunda Marks, izleyicilerin şaşırmasını beklediğini söyledi.

FX Başkanı John Landgraf geçen eylülde Deadline'a, (izleyicilerin iştahı ne olursa olsun) ikinci ve üçüncü sezonları ocak ayında arka arkaya çekmek gibi bir planlarının olmadığını söylemişti.

Üç sezon olacağından emin olduğumuzu sanmıyorum. Ancak burada kurgusal bir şekilde de olsa tasvir edilen tarihteki karakterlere baktığımızda, üç sezonun gerçekten hakkını vermek için doğru sezon sayısı olduğunu düşünüyoruz.

Independent Türkçe