Popüler dizi ikinci sezon onayını kaptı ama bazı hayranlar endişeli

Dört Mevsim, ilk haftasında 51 milyon saat seyredilerek platformun dünya çapında en çok izlenen dizisi oldu (Netflix)
Dört Mevsim, ilk haftasında 51 milyon saat seyredilerek platformun dünya çapında en çok izlenen dizisi oldu (Netflix)
TT

Popüler dizi ikinci sezon onayını kaptı ama bazı hayranlar endişeli

Dört Mevsim, ilk haftasında 51 milyon saat seyredilerek platformun dünya çapında en çok izlenen dizisi oldu (Netflix)
Dört Mevsim, ilk haftasında 51 milyon saat seyredilerek platformun dünya çapında en çok izlenen dizisi oldu (Netflix)

Netflix'in son dönemdeki hit dizilerinden biri daha ikinci sezon onayını aldı. Ancak bu haber, dizinin hayranları için biraz buruk bir sevinçle geldi.

Yalnızca iki hafta önce platformda yayına girmesine rağmen büyük ilgi gören Dört Mevsim (The Four Seasons), aldığı olumlu geri dönüşler sayesinde ikinci sezon onayını kaptı.

Tina Fey ve Steve Carell'in başrollerini paylaştığı 8 bölümlük komedi dizisi, 6 eski arkadaşın hayatını ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış olmak üzere 4 mevsim boyunca takip ediyor.

1981 yapımı aynı adlı filmden uyarlanan dizi, Alan Alda'nın yazıp yönettiği ve başrolünde yer aldığı yapımı modernize ederek ekrana taşıyor. Kısa sürede platformun en çok izlenen işlerinden biri haline gelen dizi, izleyicilerden tam not aldı.

Bu başarıyı gören Netflix, dizinin hayranlarını sevindirecek kararı duyurdu. Resmi X hesabından yapılan açıklamada, "Kim yeni bir tatile hazır? Dört Mevsim, ikinci sezonuyla geri dönüyor!" ifadeleri kullanıldı.

Kararın ardından sosyal medyada izleyicilerden de yorumlar gecikmedi.

Bir hayran, "Evliliklerini ve hayatlarını sorgulayan 50'li yaşlardaki bir grup arkadaşın hikayesi mi? Her saniyesine bayıldım. Mükemmel bir dizi" yorumunu yaptı.

Başka bir izleyiciyse dizinin süreceği haberine sevindiğini şu sözlerle belirtti: 

Tek sezonluk sanmıştım ama bu karakterlerle vakit geçirmek harikaydı. Devamı gelsin!

Bir diğer hayran ise diziyi başka bir hit yapımla kıyasladı: 

Gelecek sezon başka bir aile ya da arkadaş grubunu konu alabilir. Netflix'in daha hafif tonlu The White Lotus'u olabilir.

*Buradan sonrası diziyle ilgili sürprizleri kaçırabilir, bizden uyarması*

Ancak bazı izleyiciler, ikinci sezonun Steve Carell'in canlandırdığı Nick karakteri olmadan aynı etkiyi yaratamayacağından endişeli.

Sezonun 7. ve sondan bir önceki bölümünde Nick, geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybediyor. Final bölümündeyse diğer karakterler onun cenazesinde buluşuyor.

Bir Netflix kullanıcısı durumu şöyle özetledi: 

Yok biz böyle iyiyiz. Bir sezon yeterdi, Steve'e bunu yapmanıza gerek yoktu.

Başka bir izleyiciyse Netflix'in bu duruma bir çözüm bulmasını bekleyenlerden: 

Bol bol flashback yapın lütfen!

Independent Türkçe, Metro, LadBible



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe