100 tam puanlı yeni dizi şimdiden Adolescence'la kıyaslanıyor

Sırlarımız'da başroldeki Marie Bach Hansen'e (solda) Danica Curcic (sağda) eşlik ediyor (Netflix)
Sırlarımız'da başroldeki Marie Bach Hansen'e (solda) Danica Curcic (sağda) eşlik ediyor (Netflix)
TT

100 tam puanlı yeni dizi şimdiden Adolescence'la kıyaslanıyor

Sırlarımız'da başroldeki Marie Bach Hansen'e (solda) Danica Curcic (sağda) eşlik ediyor (Netflix)
Sırlarımız'da başroldeki Marie Bach Hansen'e (solda) Danica Curcic (sağda) eşlik ediyor (Netflix)

Netflix izleyicileri, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 100 tam puana sahip yeni İskandinav suç dizisi Sırlarımız'a (Reservatet) övgüler yağdırıyor. Derinlikli ve rahatsız edici atmosferiyle dikkat çeken dizi, şimdiden yılın en çok konuşulan yapımları Adolescence ve The White Lotus'la kıyaslanıyor.

Danimarka yapımı 6 bölümlük dizi, 15 Mayıs'ta yayına girmesine rağmen cinsiyet ve sınıf çatışmalarını ele alış biçimiyle kısa sürede büyük ses getirdi.

Hikaye, varlıklı bir Kopenhag mahallesinde yaşayan Filipinli dadı Ruby'nin kaybolmasıyla başlıyor. Komşusu Cecilie, olayın ardında karanlık bir sır olabileceğinden şüpheleniyor. Kendi dadısı Angel ve acemi polis memuru Aicha'yla birlikte soruşturmaya başlayan Cecilie, tahmin ettiğinden çok daha rahatsız edici gerçeklerle yüzleşiyor.

Dizi, Danimarkalı ödüllü senarist Ingeborg Topsøe tarafından kaleme alındı. Yönetmen koltuğunda ise 2010-2022'de izleyiciyle buluşan Danimarka yapımı kült politik dizi Borgen'le tanınan Per Fly oturuyor.

Rotten Tomatoes'da eleştirmenlerden tam puan alan Sırlarımız, izleyicilerin de övgüsünü topladı. Sosyal medyada dizi hakkında yapılan yorumlardan biri şöyle: 

Başta sıradan bir kayıp vakası gibi görünüyordu ama hikaye ilerledikçe sosyal ve cinsel tartışmaların iç içe geçtiği karanlık bir girdaba dönüştü. İzleyiciyi kendi önyargılarını da sorgulamaya iten rahatsız edici bir iş.

Bir diğer kullanıcı ise, "Sırlarımız iyi bir gerilim dizisi. Yine Avrupalıların, Amerikalıların abarttığı içeriklerden çok daha iyi işler çıkardığının kanıtı" yorumunu yaptı.

"Adolescence ve The White Lotus'la benzer temaları işliyor"

Collider da diziyi övgüyle karşıladı. İncelemesinde Sırlarımız'ı "Eğlenceli ama aynı zamanda sürükleyici ve güncel bir mini dizi" diye tanımlayarak ekledi: 

Bu yılın gündem belirleyen yapımları Adolescence ve The White Lotus'la benzer temaları işliyor ama kimi yerlerde karanlık hikayesini onlardan bile daha ustaca kullanıyor.

Toplamda üç saatten biraz fazla sürede izlenebilen dizinin başrolünde, 2019 yapımı Son Vermeer'de (The Last Vermeer) Guy Pearce'la birlikte rol alan Marie Bach Hansen yer alıyor. Kadroda ayrıca, başrolünde Mads Mikkelsen'in yer aldığı 2020 tarihli Körkütük'le (Druk) tanınan Lars Ranthe de bulunuyor.

Yönetmen Per Fly, diziyle ilgili "Parlak ve pürüzsüz yüzeyin altında kaynayan sırlar ve çatışmalar ilgimi çekti. Cephe çatladığında insan gerçeği nasıl ortaya çıkıyor, bunu görmek istedim" dedi.

Yapımcı ve senarist Ingeborg Topsøe ise "Bu türle oynamayı seviyorum çünkü izleyicinin tüm dikkatini istiyor" diyerek ekledi: 

Suç hikayesini bu ortamda anlatmak ise bana özellikle cazip geldi. Bakım ve samimiyetin, ev ortamında dadılar aracılığıyla dışarıdan sağlanması bizde ve çevremizdekilerde neyi harekete geçiriyor? En iyimizi mi, en kötümüzü mü ortaya çıkarıyor?

Independent Türkçe, Daily Mail, Mirror, Collider



Canı sıkılan kapuçin maymunları başka türlerin yavrularını kaçırıyor

Araştırmacılar maymunların kaçırdıkları yavruları "aksesuar" gibi taşıdığını düşünüyor (Brendan Barrett/Max Planck Hayvan Davranışı Enstitüsü)
Araştırmacılar maymunların kaçırdıkları yavruları "aksesuar" gibi taşıdığını düşünüyor (Brendan Barrett/Max Planck Hayvan Davranışı Enstitüsü)
TT

Canı sıkılan kapuçin maymunları başka türlerin yavrularını kaçırıyor

Araştırmacılar maymunların kaçırdıkları yavruları "aksesuar" gibi taşıdığını düşünüyor (Brendan Barrett/Max Planck Hayvan Davranışı Enstitüsü)
Araştırmacılar maymunların kaçırdıkları yavruları "aksesuar" gibi taşıdığını düşünüyor (Brendan Barrett/Max Planck Hayvan Davranışı Enstitüsü)

Erkek kapuçin maymunlarının, aynı adada yaşadıkları başka bir türün yavrularını kaçırmaya başladığı gözlendi. Bilim insanları bu "trendin" arkasında sadece can sıkıntısı olabileceğini düşünüyor.

Panama'nın Jicarón Adası'ndaki kapuçin maymunları, kendilerini tehdit eden bir avcı tür olmadan rahat bir yaşam sürüyor. Beyaz yüzlü bu maymunlar alet kullanma becerileriyle öne çıkıyor. Salyangoz gibi sert kabuklu canlıları taşla kırarak besleniyorlar.

Adadaki popülasyonu yıllardır takip eden araştırmacılar 2022'de ilginç bir görüntüyle karşılaştı. Yüzündeki yara nedeniyle Joker adı verilen bir kapuçin maymunu, sırtında bir uluyan maymun yavrusu taşıyordu. 

Hayvanı yakın takibe alan ekip, daha sonra Joker'i başka yavrularla da gördü. Birkaç ay sonra popülasyondaki diğer genç erkek maymunlar da uluyan maymun yavrularını taşırken kaydedildi. Ocak 2022'den Temmuz 2023'e kadar, 5 genç erkek kapuçinin, 11 farklı uluyan maymun yavrusunu taşıdığı saptandı.

Bilim insanları ilk başta yavruların evlat edinildiğini düşünse de bu davranışın genellikle dişiler tarafından gerçekleştirilmesi ihtimali düşürüyordu. Üstelik kapuçin maymunlarının, kaçırdıkları yavrulara bakıp büyütmek gibi bir derdi yok gibi görünüyordu. 

Araştırmacılara göre yavrulara zarar verme niyetleri de yoktu ancak 4 bebeğin hayatını kaybettiği tespit edildi. Anne sütüne erişimleri olmadığı için diğer yavruların da öldüğü tahmin ediliyor. 

Bulguları hakemli dergi Current Biology'de dün (19 Mayıs) yayımlanan çalışmanın yazarlarından Dr. Brendan Barrett "Görüntülere bakıp ne olacağını bilmemek, yazılmaya devam eden bir korku filmini izlemek gibiydi" diyor. 

Peki kapuçin maymunları yavruları neden kaçırıyor? Özellikle iki türün bu şekilde etkileşime girmediği düşünüldüğünde durum daha tuhaf bir hal alıyor.

Araştırmacılara göre bu sorunun cevabı can sıkıntısı. Max Planck Hayvan Davranışı Enstitüsü'nden makalenin başyazarı Zoë Goldsborough şu ifadeleri kullanıyor:

Jicarón Adası'ndaki koşulların, özellikle de karada yırtıcıların olmaması ve daha fazla boş vaktin, davranışlarda yenilik ve yayılmaya çok elverişli olduğunu düşünüyoruz.

Ekip ayrıca alet kullanan bir popülasyonda böyle bir davranış görülmesinin tesadüf olmayabileceğini, bunun da bir tür kültürel inovasyon olduğunu belirtiyor. 

Goldsborough "Bilim insanları hayvan taksonlarında kültürün kanıtlarını ortaya çıkarmaya devam ediyor ve bir davranış sosyal öğrenme yoluyla bireyler arasında yayılıyorsa kültürel olarak kabul ediliyor" diyerek ekliyor: 

Tanımladığımız yavru taşıma davranışı gerçekten de bu kapuçin grubunun kültürünün bir parçası.

Davranışa can sıkıntısının mı yoksa başka bir şeyin mi yol açtığını belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Ayrıca bu "trendi" başlatan Joker'in de popülasyondaki statüsünü öğrenmek istiyorlar. 

Hayvan refahı ve davranışı uzmanı Dr. Charlotte Burn de Joker'in yalnızlıktan dolayı mı böyle davrandığını ve yavruları kaçırmanın öne çıkmasını sağlayıp sağlamadığını merak ediyor.

Çalışmada yer almayan Dr. Burn "Eğer dışlanmış biriyse, o zaman diğerlerinin neden onun davranışını kopyaladığı daha büyük bir gizem teşkil ediyor" diyor: 

Belki diğerleri de onunla aynı şeyin eksikliğini duyuyordu.

Independent Türkçe, Science Alert, New York Times, Current Biology