İki ustanın Cannes buluşması: 6 dakika ayakta alkışlandı

70 yaşındaki Denzel Washington, geçen yıl Gladyatör II'deki (Gladiator II) Macrinus performansıyla övgü almıştı (Apple/A24)
70 yaşındaki Denzel Washington, geçen yıl Gladyatör II'deki (Gladiator II) Macrinus performansıyla övgü almıştı (Apple/A24)
TT

İki ustanın Cannes buluşması: 6 dakika ayakta alkışlandı

70 yaşındaki Denzel Washington, geçen yıl Gladyatör II'deki (Gladiator II) Macrinus performansıyla övgü almıştı (Apple/A24)
70 yaşındaki Denzel Washington, geçen yıl Gladyatör II'deki (Gladiator II) Macrinus performansıyla övgü almıştı (Apple/A24)

Spike Lee, Cannes Film Festivali Resmi Seçkisi'ne dün akşam son filmi Highest 2 Lowest'la geri döndü. Yarışma dışı bölümde gösterilen film, dünya prömiyerinde 6 dakika ayakta alkışlandı.

Başrollerinde Denzel Washington, Jeffrey Wright, A$AP Rocky ve Ilfenesh Hadera'nın yer aldığı, gerilim türündeki Highest 2 Lowest, efsanevi Japon yönetmen Akira Kurosawa'nın 1963 tarihli klasiği Yüksek Ve Alçak'ın (Tengoku To Jigoku) modern bir uyarlaması. 

Kurosawa'nın filmi, şoförünün oğlu yanlışlıkla kaçırılıp fidye istenen bir ayakkabı fabrikası yöneticisinin hikayesini konu alırken, yeni uyarlama günümüz New York'unda geçiyor. Washington, filmde benzer bir tehditle karşı karşıya kalan ünlü bir müzik yapımcısını canlandırıyor.

Apple ve A24 ortak yapımı film, Lee'yle Washington'ı 2006 yapımı İçerideki Adam'dan (Inside Man) bu yana ilk kez bir araya getiriyor. İkili daha önce İki Kadın Arasında (Mo' Better Blues), Malcolm X ve Oyunun Galibi'nde (He Got Game) de birlikte çalışmıştı.

Washington'a büyük sürpriz

Highest 2 Lowest'ın prömiyeri öncesinde Washington'a festivalde sürpriz bir onur ödülü takdim edildi. Washington, dün akşamki gösterimde salonda hazır bulunurken, festival direktörü Thierry Frémaux sahnede şu sözlerle Onur Palmiyesi'ni sundu: 

Bu ödül, sinemaya yaptığınız katkıya duyduğumuz hayranlığı ifade etmenin bir yolu.

Bu, Lee'nin Cannes Resmi Seçkisi'ndeki 6. filmi ve tam 36 yıl önce, 1989 yapımı Doğruyu Seç'le (Do the Right Thing) festivalde ilk kez yer almasının yıldönümüne denk geldi. Lee'nin Cannes'a seçilen diğer filmleri arasında Jungle Fever, Girl 6, 10 Dakika İçinde (Ten Minutes Older) ve Karanlıkla Karşı Karşıya (BlacKkKlansman) bulunuyor.

Senaryosunu Alan Fox ve Spike Lee'nin birlikte kaleme aldığı Highest 2 Lowest, 22 Ağustos'ta sınırlı sayıda sinemada vizyona girecek. Film, 5 Eylül'deyse Apple TV+'ta izleyiciyle buluşacak.

Independent Türkçe, Deadline, Hollywood Reporter



Bütün canlıların ölünce sönen tuhaf bir parıltı yaydığı tespit edildi

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels
TT

Bütün canlıların ölünce sönen tuhaf bir parıltı yaydığı tespit edildi

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels

Tıbbi teşhiste güçlü bir yeni aracın önünü açabilecek yeni bir araştırmaya göre, tüm canlı varlıkların canlılıkla bağlantılı olarak yaydığı tuhaf parıltı, öldüklerinde kayboluyor.

Yaşam formları, esasen metabolizmanın yaşamı sürdüren süreçleri beslediği karmaşık biyokimyasal laboratuarlardır.

Bu metabolizmanın yan ürünlerinden biri, reaktif oksijen türleri yani ROS adı verilen, yüksek oranda reaktif oksijen içeren bir grup molekül.

Kanada'daki Calgary Üniversitesi'nden araştırmacılar aşırı ROS üretiminin, oksidatif stres diye bilinen sürece yol açabileceğini ve bunun da vücuttaki kimyasallar arasında, parıltıyla bağlantılı elektron transfer süreçlerini tetiklediğini söylüyor.

The Journal of Physical Chemistry Letters'ta yayımlanan çalışma, farelerde ultra zayıf foton emisyonu (UPE) veya biyofoton emisyonu diye adlandırılan tuhaf parıltıyı belgeliyor.

Araştırmacılar canlı farelerin, yakın zamanda ölen farelere kıyasla kayda değer derecede daha yüksek yoğunlukta UPE yaydığını saptadı.

Buna karşılık bitkilerdeki UPE, sıcaklık değişiklikleri, yaralanma ve kimyasal işlemler gibi stres faktörlerine maruz kalma durumuna göre değişiklik gösteriyor.

Önceki çalışmalar, insan gözüyle görülemeyen son derece düşük yoğunluklu ışığın kendiliğinden salınmasıyla tanımlanan bu parıltının kaynağının ROS olabileceğini öne sürüyor.

200 ila 1000 nanometre aralığındaki spektrumda yer alan bu soluk ışık, tek hücreli organizmalar ve bakterilerden bitkilere, hayvanlara ve hatta insanlara kadar tüm yaşam formlarında gözlemleniyor.

Ancak ölüm ve stresin UPE üzerindeki etkisi hakkında pek bir şey bilinmiyor.

Son çalışma, canlı ve ölü hayvanlardaki bu parıltıyı karşılaştırırken, bitkilerde sıcaklık, yaralanma ve kimyasal işlemlerin UPE üzerindeki etkilerini görselleştirdi.

Bilim insanları, çevredeki ışığın etkisini ortadan kaldırmak için karanlık bölmeler geliştirerek bitki ve hayvanları özel kamera sistemleriyle görüntüledi.

Her iki grup da 37 derece vücut sıcaklığına sahip olmasına rağmen canlı farelerin güçlü bir ışık yaydığını, ötenazi uygulanan farelerden gelen soluk parıltınınsa neredeyse söndüğünü tespit ettiler.

Bilim insanları çalışmada, "Araştırmamız, canlı ve ölü farelerin UPE'si arasında önemli bir fark olduğunu ortaya koydu" diye belirtiyor.

Bitkilerde sıcaklık ve yaralanmalardaki artışın, UPE yoğunluğunda yükselmeye neden olduğunu gözlemledik.

Kimyasal işlemler de bitkilerin ışık yayma özelliklerini değiştirdi.

Araştırmacılar, bitkilerin yaralı bölgelerine lokal anestezik benzokain uygulandığında, test edilen bileşikler arasında en yüksek emisyonun görüldüğünü söylüyor.

Bulgular, UPE'nin hayvanlarda canlılığın ve bitkilerde stres tepkisinin hassas bir göstergesi olabileceğini ortaya koyuyor.

Bilim insanları bu çalışmanın gelecekteki araştırmalar ve klinik teşhisler için UPE görüntülemenin geliştirilmesine katkı sağlamasını umuyor. Araştırmacılar, "UPE görüntüleme, hayvanlarda canlılığın ve bitkilerin strese verdiği tepkilerin invazif olmayan, etiket gerektirmeyen bir şekilde görüntülenmesine olanak sağlıyor" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe