Oscar adayı yıldız, kült dramanın 15 yıl önce nasıl çekildiğini anlattı

Prömiyerini Sundance Film Festivali'nde yapan Aşk ve Küller, boşanmanın eşiğine gelen evli çift Dean ve Cindy'nin bozulan evliliklerini dünü ve bugünüyle ele alıyor (The Weinstein Company)
Prömiyerini Sundance Film Festivali'nde yapan Aşk ve Küller, boşanmanın eşiğine gelen evli çift Dean ve Cindy'nin bozulan evliliklerini dünü ve bugünüyle ele alıyor (The Weinstein Company)
TT

Oscar adayı yıldız, kült dramanın 15 yıl önce nasıl çekildiğini anlattı

Prömiyerini Sundance Film Festivali'nde yapan Aşk ve Küller, boşanmanın eşiğine gelen evli çift Dean ve Cindy'nin bozulan evliliklerini dünü ve bugünüyle ele alıyor (The Weinstein Company)
Prömiyerini Sundance Film Festivali'nde yapan Aşk ve Küller, boşanmanın eşiğine gelen evli çift Dean ve Cindy'nin bozulan evliliklerini dünü ve bugünüyle ele alıyor (The Weinstein Company)

Oscar adayı oyuncu Michelle Williams, Aşk ve Küller'in (Blue Valentine) çekimleri sırasında yaşadıklarını anlattı.

Derek Cianfrance'ın 2010 tarihli romantik dramasında Ryan Gosling'le başrolleri paylaşan Williams, bir zamanlar birbirine aşık olup sonrasında uzaklaşan bir çifti canlandırmıştı. Oyuncu, canlandırdıkları karakterlerin "genç ve aşık" olduğu sahneleri çektikten sonra sete iki haftalık ara verdiklerini ve bu süreçte birlikte yaşayıp "birbirlerini sinir etmenin yollarını bulmalarının" istendiğini söyledi.

Williams, Armchair Expert podcast'inin son bölümünde yaptığı açıklamada, "Çekimlere ara verdik ve ofis saatleri gibi, sabah 9'dan akşam 5'e kadar birlikte yaşamaya başladık" dedi: 

Gün boyu doğaçlama yapıp birbirimizi sinir edecek ve ilişkiyi bozabilecek davranışları araştırdık.

Son dönemde adından sıkça söz ettiren Dying for Sex dizisiyle de tanınan Williams, aslında bu arayı vermeyi düşünmediklerini ama "sevdikleri şeyden kopmakta çok zorlandıkları için" böyle bir karar aldıklarını anlattı. 

Williams, Cianfrance'ın önce kendilerine senaryoyu verip karakterleri kendi başlarına geliştirmelerini istediğini belirtti. "Korkunçtu" diyen oyuncu, Gosling'e kendisinden nefret etmesi için bahaneler vermek istemediğini ve bunun içgüdülerine tamamen aykırı olduğunu da sözlerine ekledi.

Williams, "Derek, 'Bunu mahvetmemiz ve yakıp yıkmamız lazım' dedi" ifadelerini kullandı: 

Sembolik bir şey yaptık, düğün fotoğrafımızı yaktık ve ardından birbirimizi nasıl rahatsız edeceğimizi öğrendik.

Çekimlere verilen bu uzun aranın günümüz film setlerinde uygulanmasının mümkün olup olmadığından emin olmadığını da dile getiren oyuncu, "Sanırım artık kimse böyle çalışamaz" diyerek ekledi: 

Çünkü o sırada bekleyen bir ekip var, insanlara ödeme yapılıyor. Bizim filmimiz çok küçük bütçeli ve az kişilik bir ekiple çekiliyordu ama günümüz şartlarında çekim ortasında böyle bir ara verip doğaçlama yaparak, keşfederek vakit geçirmek... Bir yapımcıya bunu açıklamayı denesenize...

Aşk ve Küller, Williams'a Cindy rolüyle kariyerinin ikinci Oscar adaylığını getirmişti. Müzikleri Amerikalı rock grubu Grizzly Bear'in imzasını taşıyan film, 2011 Oscar ödüllerinde yalnızca bu kategoride aday gösterilmişti.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety, Armchair Expert



Yüzü dövmeli mumya bulan arkeologlar şaşkına döndü

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)
TT

Yüzü dövmeli mumya bulan arkeologlar şaşkına döndü

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)

Arkeologlar 800 yıllık bir And mumyasının yanaklarında ve kollarında daha önce hiç görülmemiş dövmeler bularak Güney Amerika'daki eski kültürel uygulamalara daha fazla ışık tuttu.

Tarih boyunca insanlar hakim güzellik standartlarına uymak, sosyal statü, grup aidiyeti ve hatta ritüel gibi nedenlerle vücutlarında değişiklikler yaptıkları yöntemleri benimsedi. Bu tür vücut modifikasyonları arasında dövme, hâlâ geniş çapta uygulanan bir kültürel pratik olarak varlığını sürdürüyor.

Ancak derinin yumuşak yapısı nedeniyle arkeolojik kayıtlarda günümüze ulaşan çok az dövmeli cilt örneği var.

Dövme izleri olan korunmuş ciltleri içeren mevcut kayıtların analizi, dünyadaki korunmuş dövmeli insan kalıntılarının en çok Güney Amerika'nın kıyı çöllerinde yer aldığını gösteriyor.

Bilim insanları bu nedenle Torino Üniversitesi Antropoloji ve Etnografya Müzesi'nde bulunan ve And Dağları'ndaki bir kazı alanında keşfedilen iyi korunmuş bir kadın mumyasını yakından inceledi.

Radyokarbon analizi, mumyanın 800 yıldan daha eski olduğunu ortaya çıkardı. Kadın MS 1215'le 1382 arasında bir dönemde yaşamış.

Araştırmacılar çıplak gözle görülemeyen dövmeleri tespit etmek için kızılötesi analiz yapan iki yeni teknik kullandı. Kulaktan ağza uzanan üç düz çizgi de dahil, mumyanın yüzünün her iki yanağında dövmeler bulunca şoke oldular.

Ayrıca el bileğinde S şeklinde bir dövme de saptadılar.

Görsel kaldırıldı.
Mumyanın sağ yanağı ve büyütülmüş hali (Journal of Cultural Heritage 2025)​​​​

X ışını floresansı ve Raman spektroskopisi gibi kimyasal analiz tekniklerini kullanarak dövmelerin demir minerali manyetit ve piroksen adlı başka bir mineralden geliştirilen pigmentlerle yapıldığını belirlediler. Analizler, literatürde en yaygın kullanılan dövme malzemesi olan odun kömürünün şaşırtıcı bir şekilde bulunmadığını ortaya koydu.

Araştırmacılar çalışmada şöyle yazıyor:

Sonuçlar hem nadir şekiller ve anatomik konumlar (yanaklardaki çizgiler ve bilekteki S benzeri işaret) hem de alışılmadık mürekkep bileşimini gösteriyor.

Öte yandan bu basit dövmeleri yorumlayıp belirli bir kültürle özdeşleştirmek zordu.

Güney Amerika dövmeleri genellikle eller, el bilekleri, ön kollar ve ayaklar üzerine yapılan daha karmaşık çizimler içeriyor. Yanak dövmelerine daha nadir rastlanıyor. Hatta bölgede bugüne kadar bulunan başka hiçbir antik dövme, mumyanın kolundaki "S" motifine benzemiyor.

Araştırmacılar dövmelerin genellikle giysilerle örtülmeyen vücut bölgelerinde yer aldığı düşünüldüğünde, bunların "dekoratif veya iletişim amacıyla" yapıldığından şüpheleniyor.

Ancak "şu anda, bunların tıbbi veya terapötik bir amacı ya da kültürel kökeni olduğunu söylemek mümkün değil" diye ekliyorlar.

Araştırmacılar şu ifadeleri kullanıyor: 

Sonuç olarak bu araştırma, özellikle Güney Amerika'da yaklaşık 800 yıl önceki antik dövme uygulamalarının incelenmesine aktif bir katkı sunuyor ve eski kültürlerin analizinde müze koleksiyonlarının rolünü vurguluyor.

Independent Türkçe