Paul Mescal yeni filmiyle Cannes'ı gözyaşlarına boğdu

29 yaşındaki İrlandalı aktör Paul Mescal, All of Us Strangers'daki performansıyla geçen yıl BAFTA adaylığı elde etmişti (MUBI)
29 yaşındaki İrlandalı aktör Paul Mescal, All of Us Strangers'daki performansıyla geçen yıl BAFTA adaylığı elde etmişti (MUBI)
TT

Paul Mescal yeni filmiyle Cannes'ı gözyaşlarına boğdu

29 yaşındaki İrlandalı aktör Paul Mescal, All of Us Strangers'daki performansıyla geçen yıl BAFTA adaylığı elde etmişti (MUBI)
29 yaşındaki İrlandalı aktör Paul Mescal, All of Us Strangers'daki performansıyla geçen yıl BAFTA adaylığı elde etmişti (MUBI)

Paul Mescal ve Josh O'Connor, yönetmen Oliver Hermanus'un yeni filmi The History of Sound'la çarşamba gecesi Cannes Film Festivali'nde izleyicileri gözyaşlarına boğdu. Film, gösteriminin ardından 6 dakika ayakta alkışlandı.

Gösterim öncesi salona girerken Paul Mescal için dakikalarca ayakta alkış tutuldu. Ancak Josh O'Connor, Steven Spielberg'ün yeni filmindeki çekimlerini tamamlamakla meşgul olduğu için Cannes'daki prömiyere katılamadı.

"Seni seviyoruz Paul!"

O'Connor salonda olmasa da Mescal, tüm yükü omuzladı. Film başlamadan hemen önce, salonda bir hayranının "Seni seviyoruz Paul!" diye bağırması, genellikle sessizliğin hakim olduğu atmosferi kısa bir anlığına değiştirdi. Gösterim sona erdiğindeyse seyirciler gözyaşlarına boğulmuş, telefonlarıyla Mescal'i görüntülemek için birbirleriyle yarışıyor, oyuncu da duygusal anlar yaşıyordu.

Yönetmen Oliver Hermanus, yaptığı konuşmada, "Bu, çok kısa kariyerimin en güzel yaratıcı işbirliklerinden biri oldu. Ama bu film, Paul Mescal'ın dehasının bir kanıtı" dedi.

Filmde sık sık a cappella seslendirilen yalın ve etkileyici halk müziği performansları da izleyiciler üzerinde güçlü bir etki bıraktı. Gösterim sonrası erkekler tuvaletinde smokinli konukların filmdeki ezgileri mırıldanması dikkat çekti.

Gösterime katılanlar arasında Paul Mescal'in sevgilisi şarkıcı Gracie Abrams, oyuncu Jenny Slate, Michelle Rodriguez, Cara Delevingne ve John C. Reilly de yer aldı.

Halk şarkılarını kayda almak için yola çıkan iki adamın hikayesi

Ben Shattuck'ın aynı adlı kısa öyküsünden uyarlanan The History of Sound, 1919 yazında Amerika'nın New England bölgesinde halk şarkılarını kayda almak üzere yola çıkan iki adamın hikayesini anlatıyor. Filmde Mescal ve O'Connor'ın yanı sıra Chris Cooper, Molly Price, Raphael Sbarge ve Hadley Robinson gibi isimler de rol alıyor.

The History of Sound, yönetmen Oliver Hermanus'un 6. uzun metraj filmi. Hermanus, en son 2022 yapımı Yaşamak'la (Living) izleyici karşısına çıkmıştı. 

Hollywood'un yükselen yıldızları

Normal People ve Gladyatör 2'yle (Gladiator II) yıldızı parlayan Paul Mescal, ayrıca Sam Mendes'in 5 bölümlük The Beatles biyografisinde Paul McCartney'yi canlandıracak. Oyuncu, en son 2022 yapımı Güneş Sonrası'yla (Aftersun) Cannes'da yer almış ve performansıyla En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar'a aday gösterilmişti. 

Emmy ödüllü Josh O'Connor ise ilk kez Cannes Film Festivali'ne katılıyor ve Kelly Reichardt'ın yarışmadaki bir diğer filmi The Mastermind'la da festivalde yer alıyor.

13 Mayıs'ta başlayan Cannes Film Festivali, 24 Mayıs'ta sona erecek.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety



Ünlü oyuncu psikopat bir karakteri canlandırmak istiyor

Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
TT

Ünlü oyuncu psikopat bir karakteri canlandırmak istiyor

Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)

Daha önce bir hippiyi de canlandırdı bir cadıyı da... Hatta kör ve medyum bir mutanta bile hayat verdi... Dakota Johnson bu kez de kanlı bir karakterin peşinde.

35 yaşındaki ABD'li oyuncu, şu sıralar Celine Song'un romantik komedisi Tam Bana Göre'deki (Materialists) performansıyla kariyerinin en iyi eleştirilerini alıyor. 

Yakında Michael Angelo Covino'nun Cannes'da büyük ilgi gören komedisi Splitsville'de de seyirci karşısına çıkacak.

Aksiyona göz kırpıyor

Hafta sonu katıldığı bir etkinlikte konuşan Johnson, bir "psikopatı" oynamaya hevesli olduğunu söyledi. Ayrıca bir aksiyon filminde rol almayı da çok istediğini belirtti:

Her şeye açığım. Sadece bazı şeylerin bir araya gelmesi gerekiyor.

Johnson bu açıklamayı, Çekya'daki Karlovy Vary Film Festivali'ne katıldığı sırada yaptı. Festivalde kendisine prestijli Başkanlık Ödülü verildi.

Johnson'ın annesi Melanie Griffith ve babası Don Johnson da kariyerleri boyunca psikopat diye tanımlanabilecek karakterlere hayat verdi. Griffith, Brian De Palma imzalı Sahte Vücutlar (Body Double) ve Jonathan Demme'nin yönettiği Vahşi Bir Şey (Something Wild) gibi filmlerde akıl sağlığı sorgulanabilir karakterleri canlandırmıştı. 

Babası Don Johnson ise 1993 yapımı gerilim filmi Günahkarlar'da (Guilty as Sin) intikamcı bir tehdit unsuru, Ustura'da (Machete) ise acımasız bir adalet savaşçısı rolünde karşımıza çıkmıştı.

Johnson'ın büyükannesi Tippi Hedren da Alfred Hitchcock'un iki filminde başrol oynamıştı: Kuşlar (The Birds) ve Hırsız Kız (Marnie).

Dakota Johnson şimdiye dek farklı türlerdeki rollerde gösterdiği başarısıyla dikkat çekse de tam anlamıyla kötü bir karakteri henüz canlandırmadı. Johnson, psikopat bir karaktere en çok korku klasiği Suspiria'nın Luca Guadagnino uyarlamasında yaklaşmıştı. Filmde Berlin’deki gizemli Markos Dans Akademisi'ne katılan genç bir dansçıyı canlandıran Johnson, kendisini büyücülük, komplolar ve cinayetlerle örülü karanlık bir dünyanın içinde buluyor. 

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Hollywood Reporter, Variety