Oval Ofis'te Trump'ın keli göründü: "Bakalım kimi kovacak?"

Başkan Trump'ın çarşamba günü Oval Ofis'teki ciddi bir toplantı sırasında kelinin görünmesinin ardından sosyal medyada espriler yapıldı (Reuters)
Başkan Trump'ın çarşamba günü Oval Ofis'teki ciddi bir toplantı sırasında kelinin görünmesinin ardından sosyal medyada espriler yapıldı (Reuters)
TT

Oval Ofis'te Trump'ın keli göründü: "Bakalım kimi kovacak?"

Başkan Trump'ın çarşamba günü Oval Ofis'teki ciddi bir toplantı sırasında kelinin görünmesinin ardından sosyal medyada espriler yapıldı (Reuters)
Başkan Trump'ın çarşamba günü Oval Ofis'teki ciddi bir toplantı sırasında kelinin görünmesinin ardından sosyal medyada espriler yapıldı (Reuters)

Çarşamba günü ABD Başkanı Donald Trump'ın kafasında yeni bir kel nokta göründü ve bu durum interneti çok eğlendirdi.

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa'yla Oval Ofis'te yaptığı tartışmalı görüşme sırasında çekilen fotoğraf ve videolarda parlayan bir kelliğin görülmesi üzerine pek çok kişi sosyal medyada espri yaptı.

X'te bir kişi "Lütfen biri Trump'a pamuk gibi saçlarının altından parlak kel kafasını görebildiğimizi söylesin" diye şaka yaptı.

Bir başkasıysa Facebook'ta, "Az önce Trump'ın saçının yandan profilini ve yeni saç rengini gördüm... Bu saç modelini tüm kel noktalarını kapatacak şekilde yönetmek ve saç spreyi sıktırmak için her sabah 3 saat boyunca sandalyede oturmak zorunda olmalı" yorumunu yazdı.

Bir başkası da şu espriyi yaptı:

Kafasının içindeki boşluk çok daha büyük!

Yorum yapanlardan biri, "Trump'ın başının üstünde kel bir nokta görünüyor. Bakalım bunun görünmesine izin verdiği için kimi kovacak?" diye sorarken, başkaları da şakayla karışık bunun "altın kubbenin bir parçası" olup olmadığını merak etti.

Sosyal medyanın tepkisinden bunu anlamak mümkün değil fakat Trump'ın çarşamba günü Beyaz Saray'da Ramaphosa'yla yaptığı görüşme çok daha ciddi bir konuya odaklanıyordu.

Ramaphosa'nın iki ülke arasındaki ilişkileri "sıfırlamayı" amaçladığını söylediği toplantı, Trump'ın Ramaphosa'yı beyaz Güney Afrikalılara karşı "soykırımın" kanıtı olduğunu iddia ettiği kışkırtıcı videolar ve gazete haberleriyle karşı karşıya getirmesiyle raydan çıkmış gibi göründü.

Başkan, apartheid döneminin adaletsizliklerini gidermeyi amaçlayan Güney Afrika toprak reformunu ve İsrail'i Gazze'de soykırım yapmakla suçlayan Uluslararası Adalet Divanı davasını eleştirdi. Trump, Pretoria'nın asılsız olduğunu söylediği ırk ayrımcılığı iddialarına dayanarak ülkeye yapılan yardımları kesmiş, büyükelçisini sınır dışı etmiş ve beyaz azınlık Afrikalılara sığınma imkanı sunmuştu.

Görüşmenin dostane bir şekilde başlamasının ardından Trump, Ekonomik Özgürlük Savaşçıları partisinin lideri Julian Malema'nın "Boerleri öldürün!" sloganı attığı ve öldürülen beyaz çiftçilerin mezar yerleri olduğunu iddia ettiği bir video oynattı.

Ramaphosa, Trump'ın iddialarına karşı çıkarak sakin bir şekilde "Bu hükümet politikası değil" dedi ve muhalefet lideri Malema'yı kastederek "Hükümet politikamız onun söylediklerine tamamen karşı" diye konuştu.

Görüşmenin daha öncesinde Güney Afrika lideri, ne olursa olsun ABD ve Güney Afrika'nın "etle tırnak gibi olduğunu ve onlarla konuşmaları gerektiğini" söyledi. ABD, Çin'den sonra Güney Afrika'nın en büyük ikinci ticaret ortağı.

Trump'a Başkan Yardımcısı J.D. Vance ve daha önce Ramaphosa'yı beyaz karşıtı politikalar izlemekle suçlayan ancak bunu reddeden Güney Afrika doğumlu milyarder Elon Musk eşlik etti.

Independent Türkçe



Bilim insanları şoke oldu: Dünya'nın çekirdeği altın sızdırıyor

Hawaii volkanik kayalarında değerli metal izleri tespit edildi (ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu)
Hawaii volkanik kayalarında değerli metal izleri tespit edildi (ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu)
TT

Bilim insanları şoke oldu: Dünya'nın çekirdeği altın sızdırıyor

Hawaii volkanik kayalarında değerli metal izleri tespit edildi (ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu)
Hawaii volkanik kayalarında değerli metal izleri tespit edildi (ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu)

Hawaii volkanik kayalarının üzerinde yapılan türünün ilk örneği niteliğindeki analiz, Dünya'nın çekirdeğinin altın ve diğer değerli metalleri yüzeye sızdırdığını ortaya çıkardı.

Dünya'nın altın ve rutenyum gibi değerli metal yataklarının en az yüzde 99,99'u, 3 bin kilometre kalınlığındaki katı kayanın altında, insanlığın ulaşamayacağı bir yerde, metalik çekirdeğe hapsolmuş durumda.

Bu değerli metaller, gezegenin 4,5 milyar yıl önceki oluşumu sırasında çekirdeğe hapsoldu. Araştırmacılar, çarşamba günü hakemli dergi Nature'da yayımlanan analizlerinde, "Rutenyum gibi değerli metaller metalik çekirdekte yüksek konsantrasyonda bulunurken, silikat mantoda son derece düşük seviyedeler" diyor.

Yeni teknikler kullanan araştırmacıların Dünya'nın yüzeyindeki volkanik kayalarda tespit ettiği rutenyum seviyesi, kökenlerinin çekirdek-manto sınırına dayandığına işaret ediyor.

Çalışma, Hawaii'deki volkanik bazalt kayaların, mantodan çok daha yüksek oranda değerli metal yoğunluğuna sahip olduğunu ortaya koydu.

Göttingen Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Nils Messling "Verilerimiz, altın ve diğer değerli metaller dahil olmak üzere çekirdekten gelen maddelerin üstteki mantoya sızdığını doğruluyor" diyor.

İlk sonuçlar geldiğinde, kelimenin tam anlamıyla altın bulduğumuzu (İngilizcede "strike gold" deyimi hem "altın bulmak" hem de "köşeyi dönmek" anlamına geliyor -çn.) fark ettik!

Bulgular, Dünya'nın çekirdeğinin daha önce düşünüldüğü kadar izole olmadığını ortaya koyuyor. Bir zamanlar erişilemez sanılan çekirdekten gelen malzeme, volkanik patlamalarda yüzeye fırlıyor ve gelecekte bu tür sızıntılar yoluyla incelenebilir.

Araştırmacılar, rutenyumun çeşitli formlarının çekirdek-manto etkileşimini daha ayrıntılı bir şekilde incelemede yeni bir iz sürücü görevi görebileceğini söylüyor.

Yeni analiz, çekirdek-manto sınırının yakınından gelen birkaç yüz katrilyon tonluk aşırı ısınmış malzemenin, Dünya yüzeyine yükselerek Hawaii gibi okyanus adalarını oluşturduğunu gösteriyor.

Bu aynı zamanda, dünyanın bel bağladığımız altın ve diğer değerli metal kaynaklarının en azından bir kısmının çekirdekten geldiği anlamına geliyor.

Öte yandan araştırmacılar, çalışmada gözlemlenen çekirdekten sızma sürecinin geçmişte de var olup olmadığının henüz bilinmediğini belirtiyor.

Çalışmada "Bulgularımız, yuvamız olan gezegenin iç dinamiklerinin evrimine dair yepyeni bir bakış açısı sunuyor" ifadeleri yer alıyor.

Independent Türkçe