Bahçesine giren dev gemi bile onu uyandıramadı

22 Mayıs'ta meydana gelen olay, dünya basınında haber oldu (Jan Langhaug/NTB/AP)
22 Mayıs'ta meydana gelen olay, dünya basınında haber oldu (Jan Langhaug/NTB/AP)
TT

Bahçesine giren dev gemi bile onu uyandıramadı

22 Mayıs'ta meydana gelen olay, dünya basınında haber oldu (Jan Langhaug/NTB/AP)
22 Mayıs'ta meydana gelen olay, dünya basınında haber oldu (Jan Langhaug/NTB/AP)

Perşembe sabahı normalden çok daha erken uyanan bir Norveçli, bahçesinde dev bir konteyner gemisiyle karşılaştı.

135 metrelik NCL Salten'le yüz yüze gelen Johan Helberg, geminin neredeyse evine çarptığını gördü. 

Helberg'in evine yalnızca metreler kala duran geminin niye oraya geldiği bilinmiyor. 

Trondheim yakınlarındaki fiyortta meydana gelen olayı TV2'ye anlatan Helberg, önce defalarca zili çalan sonra da telefonla arayan komşusu sayesinde gemiyi fark ettiğini söyledi.

"Kapıyı açmayı sevmediğim bir saatte zili çaldı" dedi. 

Birleşik Krallık merkezli Guardian'a da konuşan Helberg "Cama çıktım ve büyük bir gemi görmek beni bir hayli şaşırttı. Aşırı inanılmazdı" ifadesini kullandı. 

Komşu Jostein Jorgensen de sabah 5 sularında tam gaz üstlerine doğru gelen geminin sesine uyandığını ve derhal Helberg'in evine koştuğunu söyledi:

Halihazırda evden çıkmış olduğuna emindim ama hayır, herhangi bir hayat belirtisi yoktu. Zili çalıp durdum ama kapı duvar… Anca telefonla aradığımda ona ulaşabildim.

Güney Kıbrıs bandıralı gemide çalışanlar arasında Norveç, Litvanya, Ukrayna ve Rusya yurttaşlarının olduğu bildiriliyor. 

Olayda gemideki 16 kişi de karadakiler de yaralanmadı. Petrol sızıntısının da gerçekleşmediği aktarılıyor. 

Soruşturma başlatan Norveç polisi geminin niye karaya vurduğunu araştırıyor. 

bfghjk
Şaşırtıcı olay, Trondheim yakınlarındaki Orkanger kasabasında meydana geldi (NTB/AFP) 

Trøndelag Polisi Sözcüsü Per Christian Stokke, gemideki bir kişinin şüpheli olduğunu söyledi. 

Geminin sahibi North Sea Container Line (NCL) ise kendilerinin de bir soruşturma başlattıklarını belirterek "Bunun kasti olduğuna inanmak için herhangi bir gerekçe yok" dedi. 

Independent Türkçe, Guardian, AFP



Arkeologlar Kudüs’te binlerce yıllık mücevher koleksiyonu buldu

Yüzükteki kırmızı nesnenin lal taşı diye de bilinen garnet olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
Yüzükteki kırmızı nesnenin lal taşı diye de bilinen garnet olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
TT

Arkeologlar Kudüs’te binlerce yıllık mücevher koleksiyonu buldu

Yüzükteki kırmızı nesnenin lal taşı diye de bilinen garnet olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
Yüzükteki kırmızı nesnenin lal taşı diye de bilinen garnet olduğu tahmin ediliyor (Reuters)

İsrail Eski Eserler Kurumu, Kudüs'teki Davud Kenti arkeoloji alanında 2300 yıllık bir yüzüğün keşfedildiğini duyurdu.

Çarşamba günü yapılan açıklamada kırmızı taşlı, küçük yüzüğün sahibinin iki bin yılı aşkın süre önce İkinci Tapınak döneminde yaşayan bir genç olduğu tahmini de paylaşıldı. 

Kudüs'ün Eski Şehir duvarlarının hemen dışında yer alan arkeolojik kazı bölgesinde erken Helenistik döneme ait eserler son dönemde çıkıyor. 

Bilim insanları, o dönemde gömüldüğünü tahmin ettikleri mücevherlerin çocukluktan yetişkinliğe geçişi sembolize eden bir tören kapsamında gömüldüğüne inanıyor. 

Bölgedeki arkeoloji ekibinin liderlerinden Efrat Bocher, "İlk kez Kudüs'te o döneme ait olan, bu kadar büyük bir altın mücevher kümesi bulduk" ifadesini kullandı. 

Kazı ekibi ilk başta bu yüzüğün aralarından biri tarafından düşürülmüş modern bir tasarım olduğunu düşünmüş. 

Son bir yılda benzer bir keşif daha yapılmıştı. Her iki yüzüğün de büyük bir binanın temellerinde bulunması, oranın sakinlerinin zenginliğine işaret ediyor. 

İsrail Eski Eserler Kurumu Müdürü Eli Escusido da "Davud Kenti'nde İkinci Tapınak döneminden kalma altın yüzüklerin keşfi, binlerce yıl önce dahi Kudüs'ün ne kadar önemli olduğunun ve kentteki zenginlik ve güzelliğin somut kanıtı" ifadesini kullandı.

Kazı ekibinden Rivka Lengler, Ben adlı bir arkadaşıyla birlikte bu keşfi yaptığını söyleyerek "Bu yüzüğü elimde tuttuğum zaman, tarihimin bir parçası olduğunu hissediyorum. Binlerce yıl önce Kudüs'te yaşamış insanlara gerçekten dokunup onlarla bağlantı kurduğumu hissettim" dedi. 

Independent Türkçe, Live Science, JNS