Meksika’da “Nuh’un Gemisi” operasyonu yapıldı

Meksikalı yaban hayatı koruma personeli, hayvanları kurtarmak için harekete geçti (AP)
Meksikalı yaban hayatı koruma personeli, hayvanları kurtarmak için harekete geçti (AP)
TT

Meksika’da “Nuh’un Gemisi” operasyonu yapıldı

Meksikalı yaban hayatı koruma personeli, hayvanları kurtarmak için harekete geçti (AP)
Meksikalı yaban hayatı koruma personeli, hayvanları kurtarmak için harekete geçti (AP)

Meksika'nın Sinaloa eyaletindeki kartel şiddeti yüzünden 700'ü aşkın hayvan tahliye edildi.

Eyaletteki Culiacan şehrinde yer alan Ostok Hayvan Barınağı’nın direktörü Ernesto Zazueta, aralarında fil, kaplan, aslan, maymun ve timsahların da yer aldığı 700’den fazla hayvanın güneydeki Mazatlan şehrine gönderildiğini söylüyor.

Zazueta, "21. yüzyılın Nuh'un Gemisi" diye nitelenen operasyonun, Meksika'da şiddet olayları nedeniyle gerçekleştirilen en büyük yaban hayvanı transferi olduğuna dikkat çekiyor.

Hayvanlar arasında egzotik kuşlar ve suaygırları da var. CNN’in görüştüğü yetkili, barınak personelinin gönüllüler ve destekçi kuruluşlarla birlikte hayvanları salı günü "Bioparque El Encanto" adlı bir koruma alanına taşıdığını söylüyor.

Yetkili, transfer kararını, Viki adlı fillerinden birinin bacağında bir rahatsızlık yaşamasıyla verdiklerini söylüyor. Zazueta, güvenlik endişeleri nedeniyle hiçbir veterinerin Culiacan'a yolculuk yapmak istemediğini görünce hayvanları tehlikeden uzak bir yere taşımaya başladıklarını belirtiyor.

Kartel şiddeti yüzünden hayvan barınağına gitmekte güçlük yaşadıklarını belirten yetkili, şu ifadeleri kullanıyor:

Culiacan en zorlu bölge. Bugünlerde barınağa gitmek bile bizim için çok zorlaştı. Bizi neredeyse barınaktan dışarı attılar, haraç almak istiyorlar.

Haberde, Ostok Hayvan Barınağı’nın personele yönelik tehditlerle çetelerin soygun ve gasp girişimleri nedeniyle kapatıldığı aktarılıyor.

dcfegrthy
Transfer edilen hayvanlar arasında filler de var (AP)

Zazueta, bu durumun kartel şiddetiyle ilgili “çok acı bir mesaj” verdiğini belirterek, "Hayvanlar bile artık Culiacan'da yaşayamayacaksa, kim yaşayabilir ki?" diyor.

Independent Türkçe, Guardian, CNN



Arkeologlar Kudüs’te binlerce yıllık mücevher koleksiyonu buldu

Yüzükteki kırmızı nesnenin lal taşı diye de bilinen garnet olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
Yüzükteki kırmızı nesnenin lal taşı diye de bilinen garnet olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
TT

Arkeologlar Kudüs’te binlerce yıllık mücevher koleksiyonu buldu

Yüzükteki kırmızı nesnenin lal taşı diye de bilinen garnet olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
Yüzükteki kırmızı nesnenin lal taşı diye de bilinen garnet olduğu tahmin ediliyor (Reuters)

İsrail Eski Eserler Kurumu, Kudüs'teki Davud Kenti arkeoloji alanında 2300 yıllık bir yüzüğün keşfedildiğini duyurdu.

Çarşamba günü yapılan açıklamada kırmızı taşlı, küçük yüzüğün sahibinin iki bin yılı aşkın süre önce İkinci Tapınak döneminde yaşayan bir genç olduğu tahmini de paylaşıldı. 

Kudüs'ün Eski Şehir duvarlarının hemen dışında yer alan arkeolojik kazı bölgesinde erken Helenistik döneme ait eserler son dönemde çıkıyor. 

Bilim insanları, o dönemde gömüldüğünü tahmin ettikleri mücevherlerin çocukluktan yetişkinliğe geçişi sembolize eden bir tören kapsamında gömüldüğüne inanıyor. 

Bölgedeki arkeoloji ekibinin liderlerinden Efrat Bocher, "İlk kez Kudüs'te o döneme ait olan, bu kadar büyük bir altın mücevher kümesi bulduk" ifadesini kullandı. 

Kazı ekibi ilk başta bu yüzüğün aralarından biri tarafından düşürülmüş modern bir tasarım olduğunu düşünmüş. 

Son bir yılda benzer bir keşif daha yapılmıştı. Her iki yüzüğün de büyük bir binanın temellerinde bulunması, oranın sakinlerinin zenginliğine işaret ediyor. 

İsrail Eski Eserler Kurumu Müdürü Eli Escusido da "Davud Kenti'nde İkinci Tapınak döneminden kalma altın yüzüklerin keşfi, binlerce yıl önce dahi Kudüs'ün ne kadar önemli olduğunun ve kentteki zenginlik ve güzelliğin somut kanıtı" ifadesini kullandı.

Kazı ekibinden Rivka Lengler, Ben adlı bir arkadaşıyla birlikte bu keşfi yaptığını söyleyerek "Bu yüzüğü elimde tuttuğum zaman, tarihimin bir parçası olduğunu hissediyorum. Binlerce yıl önce Kudüs'te yaşamış insanlara gerçekten dokunup onlarla bağlantı kurduğumu hissettim" dedi. 

Independent Türkçe, Live Science, JNS