Netflix izleyicileri yeni Kore dizisini "2025'in favorisi" ilan etti

Variety, 35 yaşındaki Güney Koreli aktris Park Bo-young'ın Our Unwritten Seoul'deki performansıyla oyunculuk sınırlarını daha önce hiç olmadığı kadar zorladığını yazıyor (netflix)
Variety, 35 yaşındaki Güney Koreli aktris Park Bo-young'ın Our Unwritten Seoul'deki performansıyla oyunculuk sınırlarını daha önce hiç olmadığı kadar zorladığını yazıyor (netflix)
TT

Netflix izleyicileri yeni Kore dizisini "2025'in favorisi" ilan etti

Variety, 35 yaşındaki Güney Koreli aktris Park Bo-young'ın Our Unwritten Seoul'deki performansıyla oyunculuk sınırlarını daha önce hiç olmadığı kadar zorladığını yazıyor (netflix)
Variety, 35 yaşındaki Güney Koreli aktris Park Bo-young'ın Our Unwritten Seoul'deki performansıyla oyunculuk sınırlarını daha önce hiç olmadığı kadar zorladığını yazıyor (netflix)

Netflix aşk, hayat ve kendini keşfetme temalarını işleyen, 10 bölümlük yeni bir Kore dizisini izleyicilerle buluşturdu.

İzleyiciler, Strong Girl Bong-soon ve Oh My Ghost gibi dizilerle tanınan Park Bo-young'un 4 farklı karaktere hayat verdiği Our Unwritten Seoul'e övgüler yağdırıyor.

Final 22 Haziran'da

Yayın devi, 16 yaşından küçük izleyiciler için uygun olmadığını belirttiği mini dizinin konusunu, resmi açıklamasında şöyle özetliyor:

Birbirlerine yalnızca dış görünüşleriyle benzeyen ikiz kardeşler, kişisel sorunların ortasında kimliklerini değiştirerek aşkı ve hayatı yeniden keşfetmek için bir yolculuğa çıkar.

Dizinin ilk iki bölümü izleyiciyle buluştu. Yeni bölümlerse her cumartesi yayına girecek. Tüm bölümleri tek seferde izlemek isteyenler içinse final tarihinin 22 Haziran olduğu duyuruldu.

Bir Reddit kullanıcısı, şimdiden geniş bir hayran kitlesi edinen yapımla ilgili "Park Bo-young hem çok sempatik hem de bu içten, düşündüren rolleri olağanüstü iyi oynuyor. Şimdiden bu dizinin 2025 favorim olacağını biliyorum" diye yazdı.

Başka biriyse "Diziye bayıldım! Güçlü bir ilk bölüm, beni hemen içine çekti. Çalışma hayatının, tükenmişliğin ve aile için fedakarlık yapmanın gerçekliğini çok iyi yansıtıyor" yorumunu paylaştı.

Bir diğer kullanıcı da başrol oyuncusuna övgüler yağdırarak "Park Bo-young yine harika bir iş çıkarmış. Son dönemde seçtiği senaryoları gerçekten çok seviyorum. Görüntü yönetimi de harika, görsel olarak müthiş bir dizi" dedi.

"İyileştirici ve umut verici olmasını diliyorum"

"Bu yıl yine her zamanki gibi beni içine çeken bir dizi çıktı. Özellikle mekan, atmosfer ve hissedilen boşluk duygusunu yansıtma konusunda Kore dizileri çok başarılı. Sonunda birinin gelip seni o sıkıştığın yerden çıkarmasını beklediğin o duyguyu çok iyi aktarıyor" diyen bir izleyici de dizinin ruh halini özetledi.

Dizinin Variety'ye konuşan oyuncularından Ryu Kyung-soo, "Umarım izleyiciler bu dizide teselli bulur. Zor zamanlardan geçen ya da kendini karanlığın içinde kaybolmuş hisseden herkes için, bu yapımın iyileştirici ve umut verici olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.

Park Bo-young da benzer duyguları paylaştı: 

Çoğu zaman başkalarına söylediğim sözlerin aslında benim de duymaya ihtiyacım olan şeyler olduğunu fark ettim. İzleyiciler de diziyi izledikçe neden böyle söylediğimi anlayacak.

Independent Türkçe, Metro, Variety



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience