Cannes'da dakikalarca ayakta alkışlanmıştı: Netflix'ten rekor satın alma

Nouvelle Vague, Jean-Luc Godard'ın sinema tarihine yön veren ilk uzun metrajı Serseri Aşıklar'ın çekim sürecine odaklanıyor. (Cannes Film Festival)
Nouvelle Vague, Jean-Luc Godard'ın sinema tarihine yön veren ilk uzun metrajı Serseri Aşıklar'ın çekim sürecine odaklanıyor. (Cannes Film Festival)
TT

Cannes'da dakikalarca ayakta alkışlanmıştı: Netflix'ten rekor satın alma

Nouvelle Vague, Jean-Luc Godard'ın sinema tarihine yön veren ilk uzun metrajı Serseri Aşıklar'ın çekim sürecine odaklanıyor. (Cannes Film Festival)
Nouvelle Vague, Jean-Luc Godard'ın sinema tarihine yön veren ilk uzun metrajı Serseri Aşıklar'ın çekim sürecine odaklanıyor. (Cannes Film Festival)

Netflix, Richard Linklater'ın Fransız Yeni Dalgası'na bir aşk mektubu niteliğindeki siyah-beyaz filmi Nouvelle Vague'ın haklarını satın aldı. 

Deadline, yayın devinin özellikle 1960 yapımı sinema klasiği Serseri Aşıklar'a (Breathless) selam duran film için yaklaşık 4 milyon dolarlık rekor bir bedelle anlaşma yaptığı yazdı. Bu, Fransızca bir film için ABD'de bugüne dek ödenen en yüksek rakam olarak kayda geçti.

Sinemalarda ne kadar gösterilecek?

Bu anlaşmanın ardından akıllara, Nouvelle Vague'ın Netflix yayını öncesinde, ABD veya diğer ülkelerde daha uzun süreli bir sinema gösterimi yapıp yapmayacağı sorusu geldi. Ancak kulislerde konuşulanlara göre, en azından ABD'de film yalnızca ödül sezonu için gerekli olan klasik iki haftalık vizyon süresiyle sınırlı kalacak.

Anlaşma, Linklater'ın son projesinin Cannes Film Festivali'ndeki güçlü prömiyerinin hemen ardından geldi. Festivalde seyirciler tarafından 10 dakikadan uzun süre ayakta alkışlanan film, sinema dünyasının önemli isimlerini de duygulandırmıştı. Gösterimde bulunanlar arasında Ucuz Roman'ın (Pulp Fiction) yönetmeni Quentin Tarantino da yer aldı.

Linklater, Cannes'daki basın toplantısında, Nouvelle Vague hakkında "Bu işi yeterince uzun yaparsanız, bir noktada sinema üzerine, film yapma süreci üzerine de bir film çekebilirsiniz. İşte bu benimki" dedi.

Jean-Paul Belmondo'nun canlandırdığı ikonik Michel Poiccard ve Jean Seberg'in hayat verdiği gazetecilik öğrencisi Patricia Franchini'yi merkezine alan Serseri Aşıklar, döneminde sinema anlayışını kökünden sarsmıştı.

"Sevgi dolu bir saygı duruşu"

Linklater'ın Fransızca çektiği Nouvelle Vague'da Jean-Luc Godard'ı Guillaume Marbeck, Jean Seberg'i Zoey Deutch, Jean-Paul Belmondo'yu ise Aubry Dullin canlandırıyor.

Hollywood Reporter yazarı Jordan Mintzer, filmle ilgili değerlendirmesinde şu ifadeleri kullanıyor: 

Bu, Godard'ın ilk filmine kıyasla kesinlikle daha büyük bir bütçe ve daha kalabalık bir ekiple yapılmış, etkileyici bir yapım. Fakat ironik biçimde, filmin vermek istediği mesaj da tam olarak bu: Büyük bütçe ve dev kadrolar olmadan da sinema tarihinde iz bırakacak işler yapılabilir. Linklater, Godard'ın gençlik cesaretini ve sinema aşkını onurlandırıyor. Nouvelle Vague, tam anlamıyla Serseri Aşıklar değil belki ama onun çılgın, hızlı, kuralsız ve dönüştürücü yapım sürecine sevgi dolu bir saygı duruşu.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Deadline



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience