Eleştirilen manga uyarlaması fırtına gibi

Japon asıllı Kanadalı aktris Miku Martineau, 2021 yapımı aksiyon filmi Kate'te Mary Elizabeth Winstead'le başrolleri paylaşmıştı (Netflix)
Japon asıllı Kanadalı aktris Miku Martineau, 2021 yapımı aksiyon filmi Kate'te Mary Elizabeth Winstead'le başrolleri paylaşmıştı (Netflix)
TT

Eleştirilen manga uyarlaması fırtına gibi

Japon asıllı Kanadalı aktris Miku Martineau, 2021 yapımı aksiyon filmi Kate'te Mary Elizabeth Winstead'le başrolleri paylaşmıştı (Netflix)
Japon asıllı Kanadalı aktris Miku Martineau, 2021 yapımı aksiyon filmi Kate'te Mary Elizabeth Winstead'le başrolleri paylaşmıştı (Netflix)

Yayına girmeden önce yoğun eleştiri alan psikolojik gerilim dizisi, Netflix'in en çok izlenen dizilerinden biri oldu.

Dizi, Japonya'nın ünlü mangası Kakegurui'den uyarlandı. Homura Kawamoto'nun yazdığı ve Tōru Naomura'nın çizimlerini yaptığı manga, 10 bölümden oluşan bu uyarlamayla ekranlara taşındı. Manganın sadık hayranları, 15 Mayıs'ta yayına girer girmez Bet'i eleştiri yağmuruna tuttu. 

Fragmanı da tepki çekmişti

Dizi, öğrencilerin sosyal statüsünü kumar becerilerinin belirlediği seçkin St. Dominic özel okulunda geçiyor. Okula yeni nakil olan Yumeko, olağanüstü kumar yetenekleriyle okulun dengelerini altüst ediyor. Miku Martineau'nun canlandırdığı becerikli yeni öğrenci Yumeko, intikam peşine düşerek ortalığı karıştırıyor.

Geçen ay yayımlanan fragman da Netflix'in YouTube sayfasında eleştiri yağmuruna tutulmuştu. Manga hayranları, dizinin Asya kültürünü Batılı izleyiciye göre değiştireceği endişesi taşıyordu. Bir kullanıcı, "Bu da ne? Kakegurui'nin Batılılaştırılmış bir uyarlamaya ihtiyacı yoktu" derken, bir diğeriyse esprili bir şekilde "Biri Netflix'i tutuklasın, Kakegurui'yi katlettiler" yorumunu yapmıştı.

Ancak tüm bu tepkilere rağmen dizi, sadece bu hafta 2,4 milyon izlenme elde ederek platformun 32 ülkedeki en çok izlenenler listesine girmeyi başardı.

Eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da ise dizinin izleyici puanı yüzde 75'e ulaştı. Bet'i izleyip beğenen izleyiciler, ikinci sezon çağrısı yapmaya bile başladı. 

"İkinci sezonu dört gözle bekliyorum"

Bir izleyici, "Bu diziyi sevdim demek yetmez, bayıldım! Erkek arkadaşım da çok sevdi. Mutlaka izleyin, ikinci sezonu sabırsızlıkla bekliyorum" diye yazdı.

Bir başka kullanıcı, "Tüm bölümleri tek günde bitirdim, ikinci sezonu dört gözle bekliyorum" derken, bir diğeriyse "Harika bir dizi, umarım ikinci sezon gelir" yorumunda bulundu.

X'te de diziye övgüler devam ediyor. Bir kullanıcı, "Bu akşam izleyecek bir şey arıyorsanız Netflix'te Bet'i öneririm" derken, bir diğeri şöyle yazdı: 

Millet Bet'e laf ediyor ama ben bayılarak izliyorum.

Bir başka izleyiciyse diziyi "Şu an Netflix'in en iyi dizisi" diye nitelendirdi.

Independent Türkçe, Mirror, Surrey Live



Bilim insanları alkışlama sırasında nasıl ses çıktığını nihayet buldu

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels
TT

Bilim insanları alkışlama sırasında nasıl ses çıktığını nihayet buldu

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels

Bilim insanları el çırpma sırasında ses üretilmesini sağlayan karmaşık süreci nihayet çözdü. Bu keşif, basit eylemlerin bile fizik açısından ne kadar zengin olabileceğini gösteriyor.

Hakemli dergi Physical Review Research'te yayımlanan araştırma, el çırpmaya özgü "şak" sesinin sadece iki elin birbirine çarpmasından değil, çok daha karmaşık bir olgudan kaynaklandığını gösteriyor.

Alkışlama sırasındaki sesinin oluşmasının anahtarı, küçük bir boşlukta sıkıştırılıp dışarı itilen hava boşluğu.

Bilim insanları el çırpmayı anlamak için canlı deneyler, teorik modelleme ve insan elinin silikon replikalarını kullanarak disiplinlerarası bir yaklaşım izledi.

Hızı, ellerin şeklini ve hatta cildin yumuşaklığını değiştirerek el çırpma sesinin şiddetini ve süresini ayarladılar.

Cornell Üniversitesi'nden Yicong Fu, ortak yazarı olduğu araştırma hakkında "Her zaman el çırpıyoruz ama bunun üzerine derinlemesine düşünmüyoruz. Araştırmanın amacı da bu" diyor. 

Dünyayı daha derin bir bilgi ve anlayışla açıklamak.

Mississippi Üniversitesi'nden çalışmanın bir diğer yazarı Likun Zhang de "Amaç sadece akustiğe, akış uyarımına veya çarpışma dinamiğine bakmak değil, hepsini aynı anda incelemekti" ifadelerini kullanıyor. 

Bu, sesin el çırpmayla gerçekten nasıl ilişkili olduğunu anlamamızı sağlayan disiplinlerarası bir çaba.

Çalışma, eller alkış sırasında bir araya geldiğinde avuç içleri arasında bir hava boşluğu oluştuğunu  gösteriyor. Bu hava boşluğu, işaret parmağı ve başparmak arasındaki dar açıklıktan hızla dışarı atılarak hava moleküllerinin titreşmesine neden oluyor.

Bilim insanları bu titreşimi, boş bir şişenin ağzına üfleyince duyulan sesin arkasındaki Helmholtz rezonansı prensibine benzetiyor.

Dr. Zhang, "Geleneksel Helmholtz rezonatörleri, şişenin cam duvarları gibi sert duvarlara sahip. Bu, enerjinin çoğu akustik sinyale katkıda bulunduğu için uzun süren ve çok yavaş bir şekilde zayıflayan bir ses üretiyor" diye açıklıyor.

Ama mesela ellerimiz gibi elastik duvarlar olduğunda, katı malzeme daha fazla titreşiyor ve tüm bu hareket sesin enerjisini emiyor.

ukılo
Çalışmada kullanılan başlıca deney malzemeleri ve yöntemlerin tasviri (Physical Review Research)

Araştırmacılar alkışlamanın bu yüzden daha uzun bir ses yerine tek bir kısa "şak" sesi çıkardığını söylüyor.

Bilim insanları araştırmalarının, ritim zamanlamasında el çırpmanın sık sık kullanıldığı müzik eğitimine katkı sağlamasını umuyor.

Çalışmanın ayrıca herkesin alkışının farklı bir ses ve frekansta olduğunu göstermesi, el çırpmanın gelecekte parmak izi gibi bir kimlik belirleme yöntemi olarak kullanılabileceğine işaret ediyor.

Çalışmanın bir başka yazarı Guoqin Liu "İnsanların kimliğini belirleme, bu araştırmanın en umut verici uygulamalarından biri. Sadece sesinden kimin el çırptığını anlayabiliriz" diyor.

Independent Türkçe