Guy Ritchie'nin beğenilen suç dizisi yeni sezonuyla dönüyor

Başrollerini Theo James (sağda) ve Kaya Scodelario'nun (solda) paylaştığı 8 bölümlük suç dizisi The Gentlemen, hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden övgü dolu yorumlar almıştı (Netflix)
Başrollerini Theo James (sağda) ve Kaya Scodelario'nun (solda) paylaştığı 8 bölümlük suç dizisi The Gentlemen, hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden övgü dolu yorumlar almıştı (Netflix)
TT

Guy Ritchie'nin beğenilen suç dizisi yeni sezonuyla dönüyor

Başrollerini Theo James (sağda) ve Kaya Scodelario'nun (solda) paylaştığı 8 bölümlük suç dizisi The Gentlemen, hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden övgü dolu yorumlar almıştı (Netflix)
Başrollerini Theo James (sağda) ve Kaya Scodelario'nun (solda) paylaştığı 8 bölümlük suç dizisi The Gentlemen, hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden övgü dolu yorumlar almıştı (Netflix)

Guy Ritchie imzalı Netflix dizisi The Gentlemen, merakla beklenen ikinci sezonu için Birleşik Krallık'ta çekimlere başladı. Theo James ve Kaya Scodelario'nun başrollerini paylaştığı dizi, bir uyuşturucu imparatorluğunun başına geçen Eddie ve Susie'nin hikayesini sürdürüyor.

Moonage Pictures yapımı dizinin oyuncu kadrosuna bu sezon yeni isimler de katıldı. Tarihi drama dizisi Downton Abbey yıldızı Hugh Bonneville ve Britanya'da ekranlara gelen realite şovu Love Island'ın sunucusu Maya Jama, ikinci sezonda izleyiciyle buluşacak. 

Kadroya ayrıca Dune: Çöl Gezegeni'yle (Dune) de tanınan 36 yaşındaki müzisyen ve aktör Benjamin Clementine, İtalyan aktris Benedetta Porcaroli, Küçük Bir Rica Daha'yla (Another Simple Favour) bilinen Michele Morrone, Konsey (Conclave) oyuncusu Sergio Castellito, Dune: Çöl Gezegeni Bölüm İki'den (Dune: Part Two) Amra Mallassi ve Tyler Conti de dahil oldu.

Dizinin ilk sezon kadrosundan Daniel Ings, Ray Winstone, Joely Richardson, Vinnie Jones ve Giancarlo Esposito gibi isimler de yeni bölümlerde rollerine devam edecek.

Yaratıcı koltuğunda oturan Guy Ritchie, "The Gentlemen'ın ikinci sezonu için sete dönmekten büyük mutluluk duyduğunu" söylüyor ve "Bu bölümde hikayemizi hem coğrafi hem de tematik açıdan genişletiyoruz" diyerek ekliyor: 

Britanya kırsalından İtalyan göllerine uzanan bir yolculuğa çıkıyoruz. Eddie ve Susie, her cepheden saldırıya uğradıkları, gittikçe daha tehlikeli hale gelen bir imparatorluğu ayakta tutmaya çalışıyor. Riskler yükseliyor, güç dengeleri daha da hassaslaşıyor.

Senaryosunu Ritchie ve Matthew Read'in kaleme aldığı dizinin yönetmenliğini ise Ritchie'yle birlikte Eran Creevy üstleniyor. 

Henüz yayın tarihi açıklanmayan ikinci sezonun açılış bölümünde Eddie ve Susie'nin, Bobby'nin suç imparatorluğunda birlikte çalışmaya başlamalarının üzerinden bir yıl geçmiş olacak. İşleri büyütmeye çalıştıkları bu süreçte Bobby'nin aldığı kararlar giderek daha tehlikeli ve dengesiz bir hal alacak. Eddie ve Susie ise her şeyi kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacak. 

Independent Türkçe, Deadline, TVLine



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe