Gerçek olaylardan esinlenen dönem draması izleyicileri ekrana kilitledi

29 yaşındaki Florence Pugh, Küçük Kadınlar'daki (Little Women) başarılı performansıyla 2020'de Oscar'a aday gösterilmişti (Netflix)
29 yaşındaki Florence Pugh, Küçük Kadınlar'daki (Little Women) başarılı performansıyla 2020'de Oscar'a aday gösterilmişti (Netflix)
TT

Gerçek olaylardan esinlenen dönem draması izleyicileri ekrana kilitledi

29 yaşındaki Florence Pugh, Küçük Kadınlar'daki (Little Women) başarılı performansıyla 2020'de Oscar'a aday gösterilmişti (Netflix)
29 yaşındaki Florence Pugh, Küçük Kadınlar'daki (Little Women) başarılı performansıyla 2020'de Oscar'a aday gösterilmişti (Netflix)

Sebastián Lelio'nun yönetmenliğini üstlendiği, Florence Pugh'nun başrolünde yer aldığı Mucize (The Wonder), izleyenleri hayran bırakıyor. Psikolojik dönem draması, tarihte "oruç tutan kızlar" diye bilinen esrarengiz bir fenomeni konu alıyor.

2022 yapımı film, Emma Donoghue'nun 2016'da yayımlanan aynı adlı romanından uyarlandı. Donoghue, senaryoya Sebastián Lelio ve Alice Birch'le birlikte imza attı. Filmdeki olaylar, 1862'de Büyük Kıtlık sonrası İrlanda'da geçiyor. 

Florence Pugh'nun performansına övgü yağmuru

Filmde, Pugh tarafından canlandırılan Britanyalı hemşire Lib Wright'ın, bir köye gönderilerek hiçbir şey yemeden yaşadığını iddia eden Anna O'Donnell adlı genç bir kızı gözlemlemesi isteniyor. Küçük bir topluluğun mucizevi bir olay diye gördüğü bu durumun ardında yatan gerçeği ortaya çıkarmak hemşire Lib'e düşüyor.

Mucize, tarihte yaşanmış benzer vakalara dayanıyor. Özellikle Büyük Kıtlık döneminde oruç vakalarında ciddi bir artış yaşanmıştı.

Florence Pugh'nun performansıyla öne çıkan filmde, Kíla Lord Cassidy, Tom Burke, Elaine Cassidy ve Niamh Algar gibi isimler de rol alıyor. 

2021 yazının sonlarında İrlanda'nın çeşitli bölgelerinde çekilen film, Kasım 2022'de sınırlı sayıda sinema salonunda gösterime girdikten sonra Netflix'te izleyiciyle buluşmuştu. Film, 2023 BAFTA Ödülleri'nde En İyi Britanya Filmi dalında aday gösterilmişti.

Florence Pugh, 2022'de Screen Daily'ye verdiği röportajda Şilili sinemacı Sebastián Lelio'yla çalışma kararını şöyle anlatıyor: 

Daha önce onunla çalışan kadın oyuncuların da sık sık söylediği gibi, kadın hikayelerini anlatma konusunda inanılmaz bir becerisi var. Ne o ülkenin vatandaşı olması ne de daha önce o dönemi anlatmış olması gerekiyordu. Yine de bu kadar zorlu ve kadın merkezli bir öyküyü anlatabilen özel biri.

Pugh, canlandırdığı karaktere yaklaşımını da şu sözlerle özetliyor: 

Lib karakterini olabildiğince doğal ve içten bir şekilde oynamak istedim ve Sebastián da bana tamamen destek oldu. Sete geldiğinizde tüm ekibin onunla çalışmaktan ne kadar mutlu olduğunu görebiliyordunuz. Sanırım bu, yönetmenin tavrından ekibe yansıyan bir atmosfer.

Eleştirmenlerden olumlu yorumlar alan Mucize, görsel anlatım gücünü öne çıkaran yapımlar arasında gösteriliyor. 

"Brontë romanı gibi başlayıp toplumsal eleştiriye dönüşüyor"

Bir eleştirmen filmi, "Bazı hikayeler film olmamalı deriz ya... Ama bu film, görsel anlatımın ne kadar etkileyici olabileceğini bir kez daha hatırlatıyor" sözleriyle değerlendiriyor.

Bir diğer eleştirmen ise filmi şöyle tanımlıyor:

Aynı anda ürpertici, yürek burkan ve umut veren bir öykü. Anlatıların insanı nasıl dönüştürebileceğini, hapsedebileceğini ve özgür bırakabileceğini gösteriyor.

Filmin akışına dair yorum yapan bir başka sinema yazarı da "Gotik bir Brontë romanı gibi başlayan hikaye, güçlü bir toplumsal eleştiriye dönüşüyor ve dramatik etkisi hayli kuvvetli" diyor.

Florence Pugh'nun performansı içinse şu ifadeler kullanılıyor: 

Bu film, Pugh olmasaydı fazla ağır ve mecazlarla dolu kalabilirdi. Ama Pugh her yönüyle müthiş. Gerçekten bir 'mucize'.

Seyirciler de benzer görüşlerde birleşti. Bir izleyici, "Her gün karşımıza çıkan boş hikayelerden çok uzak, karakterlerin derinliği ve Florence Pugh'nun oyunculuğuyla duyguları izleyiciye yaşatan, iyi anlatılmış bir öykü" yorumunu paylaştı.

Bir başka seyirciyse filmi, "şiirsel, etkileyici ve düşündürücü" bulduğunu söyleyerek ekledi: 

Nadir bulunan filmlerden. Oyunculuklar izleyiciyi sürekli diken üstünde tutuyor, müzikler de harika.

Başka bir izleyici, "İnançların sorgulanmadan kabullenilmesinin tehlikesini anlatan ama aynı zamanda sizi bu yönetmen ve oyuncunun yapabileceklerine tamamen inandıran bir film" diye ekledi.

Independent Türkçe, Express, Mirror, Screen Daily



The Walking Dead'in yıldızı yeni aksiyonda: "O da John Wick gibi"

56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
TT

The Walking Dead'in yıldızı yeni aksiyonda: "O da John Wick gibi"

56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)

The Walking Dead serisinin yıldızı Norman Reedus, yıllardır düşmanlarla mücadeleye alışık bir oyuncu. Ancak yeni John Wick filmi Ballerina'da (From the World of John Wick: Ballerina) bu kez karşısında zombiler değil, suikastçılar ve tarikatlar var.

Reedus filmde, Ana de Armas'ın canlandırdığı Eve karakterinin, babasının ölümünden sorumlu grubu ararken karşılaştığı gizemli Daniel'ı oynuyor. 

Daniel da tehlikeli bir görev üstlenmiş durumda: Küçük kızını her ne pahasına olursa olsun korumak. Film ilerledikçe Daniel'ın geçmişi, hikayedeki yeri ve kaçmaya çalıştığı karanlık hayat biraz daha netleşiyor.

GamesRadar'a konuşan Reedus, canlandırdığı karakteri şöyle anlatıyor:

Daniel büyük ihtimalle hayatı boyunca suçluluk, cinayet ve sırlarla büyümüş biri. Artık öyle bir noktaya geliyor ki, küçük kızı bu dünyaya adım atmak üzereyken, onu bu hayattan kurtarmak için tüm dünyayla savaşmaya hazır. Ana'nın oynadığı karakterle de benzer bir yanı var. O da herkesle savaşıyor, tıpkı John Wick'te Keanu Reeves'in yaptığı gibi. Eve için intikam ne kadar önemliyse, Daniel için de kızını korumak o kadar önemli. İşte bu noktada ikisinin yolları kesişiyor.

Her ne kadar Ballerina, Daniel'in geçmişine dair bazı ipuçları verse de film sonunda hâlâ cevaplanmamış pek çok soru kalıyor. Peki Reedus, karakterinin seriye geri dönmesi ihtimali hakkında ne düşünüyor?

"Böyle bir şey olmasını gerçekten çok isterim" diyen Reedus ekliyor: 

Onu bu noktaya neyin getirdiğini, nasıl bu hale geldiğini izlemeyi çok isterim. Zaten bir oyuncu için John Wick evreninde olmak başlı başına bir hayal. Bu iş fazla havalı. O yüzden umarım olur. Ben kesinlikle isterim.

Reedus, The Walking Dead ve Ballerina'daki dövüş sahnelerinin birbirinden "tamamen farklı" olduğunu söylüyor. "The Walking Dead'deki dövüş stili çok özensiz" diyen aktör ekliyor: 

Yoğun koreografi içeren, uzun, detaylı dövüş sahneleriyle dolu. Yani etrafınızda aynı anda birden fazla şey yapan çok sayıda aktörle dublör. Onlar sizin zamanlamanıza güveniyor, siz de onlarınkine. Ve etrafınızda duvarlar patlıyor. Çok fazla matematik var. Alışık olduğumdan çok daha farklı bir matematik.

Ballerina, 6 Haziran'da sinemalarda olacak.

Independent Türkçe, GamesRadar, Bleeding Cool