DNA analizi, Maya uygarlığının çöküşüne ışık tuttu

DNA analizi, Maya uygarlığının çöküşüne ışık tuttu

Copán'daki bir anıt (AFP)
Copán'daki bir anıt (AFP)
TT

DNA analizi, Maya uygarlığının çöküşüne ışık tuttu

Copán'daki bir anıt (AFP)
Copán'daki bir anıt (AFP)

Honduras'taki Copán antik kentinin kalıntılarından çıkarılan iskeletler, Maya uygarlığının çöküşüne dair ipuçları verdi.

Halihazırda Unesco Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Copán, MS 3. ve 10. yüzyıllar arasındaki Klasik Maya döneminde gelişti.

Daha önceki araştırmalar, Copán'ın 400 yıl boyunca Orta Amerika'nın aşağı kesimlerini Güney Amerika'ya bağlayan önemli bir kavşak noktası olduğunu göstermişti. 

Hakemli dergi Current Biology'de yayımlanan yeni araştırmaya göre "MS 426 veya 427'de şehir, yaklaşık 400 yıl sürecek bir kraliyet hanedanlığının kurulmasına tanık oldu".

Harabelerde bugüne kadar yapılan kazılar, yöneticilerin muhtemelen adak kurbanlarla birlikte gömüldüğü bir kraliyet mezarına odaklandı. Ancak antik Copán halkının genetik kökenleri belirsizliğini koruyor.

Yeni genom çalışması, bu nüfusun büyük ihtimalle nereden geldiğini gösteriyor ve şehrin yaklaşık 1200 yıl önce "çarpıcı bir şekilde küçüldüğünü" ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, Copán arkeolojik kazı alanında çıkarılan ve aralarında antik kentin yöneticisi olabilecek bir kişinin de bulunduğu 7 insan kalıntısının genomunu inceledi.

Analizde ayrıca Kuzey, Orta ve Güney Amerika'daki antik Maya yerleşimlerinden elde edilen ve daha önceki çalışmalarda yayımlanan DNA verileri de kullanıldı.

Klasik dönem boyunca antik kentin nüfusunun kökenleri ve dinamiklerini ilk kez ortaya çıkararak uygarlığın çöküşüne daha fazla ışık tuttu.

uı8o9p0
Copán'da yontulmuş bir taş (AFP)

Copán halkının atalarının Meksika ve Belize dahil kuzey bölgelerle etkileşime girdiği bulundu. Maya halkının Meksika'nın orta kısmındaki yaylalarda yaşayanlarla bağlantıları olduğu, geçmişte sadece teorik olarak öne sürülmüştü.

Analizler ayrıca Copán harabelerindeki halkın, And Dağları, Brezilya ve Arjantin'deki çağdaş popülasyonlar da dahil modern Maya halkıyla güçlü bir genomik bağlantısı olduğuna işaret ediyor.

frgtyhu7ı8
Copán harabelerindeki turistler (AFP)

Çalışmanın bir diğer kilit bulgusuysa, Maya uygarlığının nüfusunun geç Klasik dönemde muazzam bir düşüş gösterdiği.

Araştırmacılar, bu sonucun diğer Klasik Maya şehirlerinin de terk edildiği zamana denk geldiğini belirtiyor. Bilim insanları şu ifadeleri kullanıyor:

Aynı dönemde And Dağları'nda da bir düşüş gözlemleniyor. Yine de And Dağları'ndaki nüfus, muhtemelen İnka uygarlığının yükselip genişlemesiyle bağlantılı olarak daha sonraki dönemlerde yeniden artış gösterdi.

Araştırmacılar, nüfus yoğunluğundaki düşüşün, Klasik Maya uygarlığının nihai çöküşüne yol açtığı sonucuna vardı.

9. ve 11. yüzyıllar arasındaki bu dönemde sık sık şiddetli kuraklıklar yaşanıyor, bu da iç çatışmalara, toplumsal istikrarsızlığa ve nihai çöküşe katkıda bulunuyordu.

Çalışmada şu ifadelere yer verildi: 

Etkili nüfus büyüklüğü tahminleri, Klasik dönemin sonunda bir düşüşe işaret ederken Klasik Maya uygarlığı bu dönemde geniş çaplı istikrarsızlık yaşıyor ve çöküyor.

Independent Türkçe



Metal dedektörüyle bin yıllık altın Viking bileziği keşfetti

Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)
Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)
TT

Metal dedektörüyle bin yıllık altın Viking bileziği keşfetti

Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)
Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)

Metal dedektörü kullanan bir kişi, Man Adası'nda Vikinglere ait bin yıllık, altından bir örgülü üst kol bileziği keşfetti. Bu bulgu, bin yıl öncesine ait ustaca mücevher yapımına dair ipuçları sunuyor.

Adanın kültürel tarihini korumaya adanmış hayır kurumu Manx National Heritage'a göre, MS 1000 ila 1100'e tarihlenen bu buluntu, Man Adası'nın zengin Viking mirası hakkındaki bilgilerimizi zenginleştiriyor.

Üst kol bileziği, birbirine örülmüş 8 altın şeritten oluşuyor.

Bilezik, amatör bir metal dedektörü kullanıcısı olan Ronald Clucas tarafından bulundu.

Clucas "Bu güzel altın parçayı keşfetmek epey büyük bir şoktu. İlk başta gerçekten inanamadım!" diyor.

Altın genellikle dedektörde çok zayıf bir sinyal yaratır, bu yüzden neyin ortaya çıkacağı gerçekten tahmin edilemiyor.

Araştırmacılar yaklaşık 28 gram ağırlığındaki üst kol bileziğinin, özel bir teknik kullanan yetenekli bir kuyumcu tarafından yapıldığını düşünüyor.

İkiye katlanmış halde bulunan bileziğin uzunluğu yaklaşık 4 santimetre, yani orijinal uzunluğu yaklaşık 8 santimetre olmalı. Clucas "Uzun yıllardır metal dedektörü kullanıyorum ve çok güzel şeyler buldum ancak Viking Çağı'nda kalma bir altın parçası bulmak gerçekten çok farklı bir şey" ifadelerini kullanıyor.

Vikinglerin ticaret merkezi olan Man Adası, 9. yüzyıldan sonra yerleşim yeri haline geldi.

Daha önceki araştırmalar, adanın ikili bir ekonomiye sahip olduğunu ortaya koymuştu. Bu ekonomide ödemeler hem madeni paralar hem de gümüş veya altın külçelerle mal ve hizmetler karşılığında yapılıyordu.

Adada Viking altınlarına gümüş buluntulardan daha nadir rastlansa da uzmanlar, yakın zamanda keşfedilen örgülü altın üst kol bileziğinin de finansal işlemlerde para birimi olarak kullanılmış olabileceğini düşünüyor.

Manx National Heritage'ın arkeoloji küratörü Allison Fox, "Bu tür mücevherler Viking Çağı'nda hem değerli kişisel eşyalar hem de zenginliği sergileme görevi görmek gibi çeşitli işlevlere sahipti. Taşınması kolaydı ve finansal işlemlerde masrafları karşılamak için de kullanılıyorlardı" diyor.

Bu üst kol bileziği iki kez kesilmiş, bu da muhtemelen en az iki ayrı işlemde kullanıldığına işaret ediyor. Kesiklerden biri bileziğin uç kısmını koparırken, diğer kesik orijinal bileziği neredeyse ikiye bölmüş.

Üst kol bileziğin bir parçasının neden toprağa gömüldüğü belli değil. Fox, "Güvende tutmak için saklanmış olabilir, kaybolmuş olabilir veya Viking tanrılarına adak amacıyla bile gömülmüş olabilir" diyor.

Bu Viking hazinesi, 31 Mayıs'tan bu yana Douglas'taki Manx Müzesi'nin Viking Galerisi'nde sergileniyor.

Independent Türkçe