Aşırı işlenmiş gıdalar tüketmenin Parkinson'la ilişkisi tespit edildi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Aşırı işlenmiş gıdalar tüketmenin Parkinson'la ilişkisi tespit edildi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre aşırı işlenmiş gıdaları düzenli tüketen kişilerde Parkinson hastalığının erken belirtilerinin görülme riski, tüketmeyenlere göre daha yüksek olabilir.

Aşırı işlenmiş gıdalar arasında koruyucu maddeler, yapay renklendirici ve tatlandırıcıların yanı sıra emülgatör gibi katkı maddeleri içeren, seri üretilen ekmek, cips, tahıl gevrekleri ve gazlı içecekler var.

Daha önceki araştırmalarda, aşırı işlenmiş gıdaların sık tüketilmesinin obezite, kalp hastalığı, kanser ve erken ölüm gibi sağlık sorunlarıyla bağlantılı olduğu tespit edilmişti.

Hakemli dergi Neurology'de yayımlanan bir araştırma, aşırı işlenmiş gıdaları düzenli olarak tüketmenin, Parkinson hastalığının erken belirtileriyle güçlü bir bağlantısı olduğunu ortaya koydu. Bunlar daha sonra titreme ve hareket yavaşlaması gibi daha ciddi semptomlara dönüşebiliyor.

Çin'deki Fudan Üniversitesi'nden araştırmanın yazarı Xiang Gao, "Araştırmamız, şekerli gazlı içecekler ve paketlenmiş abur cuburlar gibi işlenmiş gıdaları çok fazla tüketmenin, Parkinson hastalığının erken belirtilerini hızlandırabileceğini gösteriyor" diyor.

Sağlıklı beslenme, nörodejeneratif hastalık riskinin azalmasıyla ilişkilendirildiğinden kritik önemde ve bugün yaptığımız beslenme seçimleri gelecekte beyin sağlığımızı önemli ölçüde etkileyebilir.

Çalışmada, öncesinde Parkinson hastalığına yakalanmamış ve ortalama yaşları 48 olan 43 bin kişi incelendi. Düzenli anketler ve tıbbi muayenelerle katılımcıların sağlık durumu 26 yıl boyunca takip edildi.

Araştırmacılar, katılımcılarda Parkinson hastalığının erken belirtileri olup olmadığını belirlemek için uyku davranışları, kabızlık, depresif belirtiler, vücut ağrısı, renk görme bozukluğu, gündüz aşırı uykulu hissetme ve koku alma yeteneğinde azalma gibi faktörleri inceledi.

Ayrıca katılımcılardan her iki ila 4 yılda bir, neyi ve ne sıklıkla yediklerini ayrıntılı bir şekilde yazdıkları bir beslenme günlüğü tutmalarını istediler.

Araştırmacılar, her bir kişinin günde ortalama ne kadar aşırı işlenmiş gıda tükettiğini hesapladı ve bunları ne kadar yediklerine dayanarak katılımcıları 5 kategoriye ayırdı.

İlk grup, günde ortalama 11 veya daha fazla porsiyon aşırı işlenmiş gıda tüketirken, en alttaki kategoridekiler günde üç porsiyondan az tüketiyordu.

Araştırmacılar ilk grubun Parkinson hastalığının en az üç erken belirtisini gösterme olasılığının, günde üç porsiyondan az tüketenlere kıyasla 2,5 kat daha yüksek olduğunu buldu.

Bu sonuç, yaş, fiziksel aktivite ve sigara kullanımı gibi faktörler hesaba katılarak elde edildi.

Araştırmacılar ayrıca aşırı işlenmiş gıdaların daha fazla tüketilmesinin, kabızlık hariç neredeyse tüm semptomların görülme riskinin artmasıyla güçlü bir bağlantısı olduğunu saptadı. Dr. Gao, "İşlenmiş gıdaları daha az, tam ve besleyici gıdaları daha fazla tüketmeyi tercih etmek, beyin sağlığını korumada iyi bir strateji olabilir" diyor.

Çalışmanın bir sınırlamasına değinen araştırmacılar, katılımcıların aşırı işlenmiş gıdaları tüketme miktarlarını kendilerinin bildirdiğini ve ne kadar yediklerini doğru bir şekilde hatırlamayabileceklerini belirtiyor.

Dr. Gao şu ifadeleri kullanıyor:

İşlenmiş gıdaların daha az tüketilmesinin Parkinson hastalığının en erken belirtilerini yavaşlatabileceği bulgumuzu doğrulamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

Independent Türkçe



Şeytan Marka Giyer 2'nin kadrosuna Bridgerton yıldızı da katıldı

Emily Blunt ve Anne Hathaway, Şeytan Marka Giyer'de (20th Century Fox)
Emily Blunt ve Anne Hathaway, Şeytan Marka Giyer'de (20th Century Fox)
TT

Şeytan Marka Giyer 2'nin kadrosuna Bridgerton yıldızı da katıldı

Emily Blunt ve Anne Hathaway, Şeytan Marka Giyer'de (20th Century Fox)
Emily Blunt ve Anne Hathaway, Şeytan Marka Giyer'de (20th Century Fox)

Şeytan Marka Giyer'in (The Devil Wears Prada) merakla beklenen devam filminin prodüksiyonu hızla ilerlerken, kadroya birkaç yeni oyuncunun katıldığı bildirildi.

Deadline'a konuşan kaynaklar, Bridgerton'da Kate Sharma rolüyle tanınan Simone Ashley'nin kadroya katıldığını söyledi. Variety'de yer alan habere göre Lucy Liu, Justin Theroux, B.J. Novak ve The Sex Lives of College Girls'ün yıldızı Pauline Chalamet de henüz paylaşılmayan rollerde oynayacak.

Onlara Broadway yıldızları Helen J. Shen ve Conrad Ricamora'yla komedyen Caleb Hearon da katılacak.

Geçen yıl Meryl Streep, Emily Blunt ve Anne Hathaway'in ikonik filmdeki karakterlerini yeniden canlandıracağı açıklanmıştı.

Kenneth Branagh da Streep'in canlandırdığı moda dergisi editörü Miranda Priestly'nin eşini oynamak üzere yakın zamanda kadroya katıldı.

fgthy
Simone Ashley (Reuters)

David Frankel'in yönetmenliğini üstlendiği devam filminde, Miranda Priestly'nin dergi endüstrisinin düşüşe geçtiği bir dönemde verdiği mücadeleyi izleyeceğimiz bildiriliyor. Filmde, zorlu editör, Blunt'ın canlandırdığı eski asistanı Emily Charlton'la uzlaşmak zorunda kalıyor. Charlton artık Priestly'nin ihtiyaç duyduğu reklam bütçesini sağlayabilecek lüks bir holdingde yönetici olarak görev yapıyor.

2006'da gösterime giren komedi drama, Lauren Weisberger'in 2003 tarihli aynı adlı romanına dayanıyordu. Anne Hathaway'in canlandırdığı Andy Sachs, New York'taki büyük bir moda dergisinde yardımcı asistan olarak işe alınan ancak talepkar editörü tarafından kötü muameleye maruz kalan hevesli bir gazeteciydi.

Film uluslararası gişede 326 milyon doların üzerinde hasılat elde etmiş ve Streep, Ekran Oyuncuları Derneği (Screen Actors Guild) tarafından en iyi kadın oyuncu ödülüne aday gösterilmişti.

Weisberger 2013'te romanın devamı niteliğindeki İntikam Marka Giyer: Şeytan Geri Döndü'yü (Revenge Wears Prada: The Devil Returns) yayımlarken film, 2024'te West End'de prömiyeri yapılan bir müzikale dönüştürüldü.

fgthy
Geçen yıl Meryl Streep, Emily Blunt ve Anne Hathaway'in ikonik filmdeki karakterlerini yeniden canlandırağı açıklanmıştı (20th Century Fox)

Priestly karakterinin, Weisberger'in eski Vogue editörü Anna Wintour'a kişisel asistanlık yaptığı dönemde kısmen ondan esinlenilerek yaratıldığı düşünülüyor. Wintour, 37 yıl boyunca yayına liderlik ettikten sonra haziran sonunda görevinden ayrıldığını açıklamıştı.

Blunt ve Hathaway, Variety'nin Actors on Actors serisi için 2023'te yeniden bir araya gelmiş ve Streep'le birlikte çalıştıkları zamanı değerlendirmişti.

Blunt filmi çekerken gülmekten kendini alamadığını çünkü karakterinin Hathaway'inkine kıyasla "çoğu zaman çok korkunç" olduğunu söylemişti.

"O filmde gerçekten çok keyifli zaman geçirdik" demişti.

Herhangi birimizin filmin bu hale geleceğini bilip bilmediğini bilmiyorum. Her hafta bana filmden bir replik söyleniyor. Hayatımı değiştiren film olarak kalacak.

The Devil Wears Prada 2'nin 2026 yazında vizyona girmesi bekleniyor.

Independent Türkçe