Yeni gerilim filmi izleyenleri soluk soluğa bırakıyor

Fotoğraf: The Match Factory
Fotoğraf: The Match Factory
TT

Yeni gerilim filmi izleyenleri soluk soluğa bırakıyor

Fotoğraf: The Match Factory
Fotoğraf: The Match Factory

Sinemaseverler, izleyicileri her zamankinden daha fazla nefes nefese bırakan "unutulmaz" bir psikolojik dramayı sabırsızlıkla bekliyor.

Sirât, 2025 Cannes Film Festivali'nin ilk prömiyerlerinden biriydi ve insanlar film hakkında ne düşünürse düşünsün herkesin ortak görüşü, bu filmin mutlaka izlenmesi gerektiği yönündeydi.

Fransız-İspanyol yönetmen Óliver Laxe'nin yönettiği Sirât, kayıp kızını arayan baba Luis (Sergi López) ve küçük oğlu Esteban'ın (Bruno Núñez Arjona) hikâyesini anlatıyor.

Luis ve Esteban'ın arayışı onları kızın en son görüldüğü Fas çölündeki yasadışı bir rave partisine götürür.

Film, Luis ve Esteban'ın partide dans edenlere fotoğraflar dağıtırken başlar ancak tesadüfi bir karşılaşma onları çölün derinliklerinde başka bir rave partisine yönlendirir.

Arayışları devam ederken, filmin yardımcı karakterlerinin sağladığı düşünülen güvenlik, birkaç kez yerini dehşete bırakıp eşsiz bir korku hissi yaratır. Sirât, sinemada duyduğumuz en büyük iç çekişlerin bazılarına neden olan, yavaş yavaş gelişen, Sorcerer benzeri bir cehenneme iniş.

Genel olarak eleştirmenler filmi beğendi. IndieWire'ın derlediği film eleştirmenlerinin sıralamaları, Sirât'ı Cannes 2025'in en iyi filmi olarak göstererek, Joachim Trier'in Sentimental Value ve Jafar Panahi'nin Palme d'Or ödüllü Un simple accident'ının önüne yerleştiriyor.

33 değerlendirmenin ardından film, Rotten Tomatoes sitesinde 100 puanlık mükemmel bir skora sahip. Laia Casanova'nın filmdeki ses tasarımı özellikle övgü topladı.

Time Out'tan John Bleasdale, filmi beğenip beğenmemenizin "filmin ikinci yarısındaki çılgın değişimlere ne kadar uyum sağlayabileceğinize bağlı" olduğunu belirterek, filmi "Dehşet Yolcuları (The Wages of Fear) ve The Vanishing'in sihirli mantar etkisi altında birleşimi" diye tanımladı.

Cineuropa'dan Fabien Lemercier ise filmi "unutulmaz" ve ‘deneyimsel’ diye nitelerken, Variety'de yazan Jessica Kiang, Sirât'ın "sınırları zorlayan insan psikolojisinin parlak bir şekilde tuhaf, kült olmaya hazır bir vizyonu" olduğunu söyledi.

Görsel kaldırıldı.
Sirât, Cannes 2025'in en iyi filmlerinden biriydi (The Match Factory)

Filmin vizyon tarihi henüz belli değil ancak Birleşik Krallık'ta Altitude ve ABD'de Neon tarafından dağıtım hakları satın alındı.

Independent Türkçe



The Walking Dead'in yıldızı yeni aksiyonda: "O da John Wick gibi"

56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
TT

The Walking Dead'in yıldızı yeni aksiyonda: "O da John Wick gibi"

56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)

The Walking Dead serisinin yıldızı Norman Reedus, yıllardır düşmanlarla mücadeleye alışık bir oyuncu. Ancak yeni John Wick filmi Ballerina'da (From the World of John Wick: Ballerina) bu kez karşısında zombiler değil, suikastçılar ve tarikatlar var.

Reedus filmde, Ana de Armas'ın canlandırdığı Eve karakterinin, babasının ölümünden sorumlu grubu ararken karşılaştığı gizemli Daniel'ı oynuyor. 

Daniel da tehlikeli bir görev üstlenmiş durumda: Küçük kızını her ne pahasına olursa olsun korumak. Film ilerledikçe Daniel'ın geçmişi, hikayedeki yeri ve kaçmaya çalıştığı karanlık hayat biraz daha netleşiyor.

GamesRadar'a konuşan Reedus, canlandırdığı karakteri şöyle anlatıyor:

Daniel büyük ihtimalle hayatı boyunca suçluluk, cinayet ve sırlarla büyümüş biri. Artık öyle bir noktaya geliyor ki, küçük kızı bu dünyaya adım atmak üzereyken, onu bu hayattan kurtarmak için tüm dünyayla savaşmaya hazır. Ana'nın oynadığı karakterle de benzer bir yanı var. O da herkesle savaşıyor, tıpkı John Wick'te Keanu Reeves'in yaptığı gibi. Eve için intikam ne kadar önemliyse, Daniel için de kızını korumak o kadar önemli. İşte bu noktada ikisinin yolları kesişiyor.

Her ne kadar Ballerina, Daniel'in geçmişine dair bazı ipuçları verse de film sonunda hâlâ cevaplanmamış pek çok soru kalıyor. Peki Reedus, karakterinin seriye geri dönmesi ihtimali hakkında ne düşünüyor?

"Böyle bir şey olmasını gerçekten çok isterim" diyen Reedus ekliyor: 

Onu bu noktaya neyin getirdiğini, nasıl bu hale geldiğini izlemeyi çok isterim. Zaten bir oyuncu için John Wick evreninde olmak başlı başına bir hayal. Bu iş fazla havalı. O yüzden umarım olur. Ben kesinlikle isterim.

Reedus, The Walking Dead ve Ballerina'daki dövüş sahnelerinin birbirinden "tamamen farklı" olduğunu söylüyor. "The Walking Dead'deki dövüş stili çok özensiz" diyen aktör ekliyor: 

Yoğun koreografi içeren, uzun, detaylı dövüş sahneleriyle dolu. Yani etrafınızda aynı anda birden fazla şey yapan çok sayıda aktörle dublör. Onlar sizin zamanlamanıza güveniyor, siz de onlarınkine. Ve etrafınızda duvarlar patlıyor. Çok fazla matematik var. Alışık olduğumdan çok daha farklı bir matematik.

Ballerina, 6 Haziran'da sinemalarda olacak.

Independent Türkçe, GamesRadar, Bleeding Cool