Hugh Jackman katıldığı "en kötü" seçmeyi anlattı: "Utançtan kaçacaktım"

Oyuncu şarkı söylerken sesinin "son notada çatladığını" belirtti.

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Hugh Jackman katıldığı "en kötü" seçmeyi anlattı: "Utançtan kaçacaktım"

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Hugh Jackman, Sefiller'in (Les Miserables) Stars şarkısını ilk kez bir seçmede seslendirdiğinde "muhteşem bir şekilde" çuvalladığını paylaştı.

Hollywood Bowl'da düzenlenen An Evening With Hugh Jackman gösterisinde seçmeyi anlatan oyuncu, son notada sesinin çatladığını söyledi.

Variety'ye göre Jackman, "Önce okudum ve her şeyin yolunda gittiğini anlayabiliyordum" dedi.

Sonra şarkıyı söyledim ve son notada sesim muhteşem bir şekilde çatladı. Hayal edebileceğiniz en kötü ses çatlamasıydı. Jüri üyelerinin heyecanı bir anda söndü. Utançtan kaçacaktım.

Wolverine yıldızı "Ama sonra adam, 'Dur bir saniye. Neden bu şarkıyı söyledin?' dedi" diye devam etti. 

Ben de 'Elimde sadece bu şarkı vardı. Özür dilerim' dedim. O da 'Peki, onu atabilirsin. Bir daha asla söylemeyeceksin' dedi.

Aktör ardından "Sanırım 'Neden bunu 30 yıl kadar bir kenara bırakmıyorsun, belki Hollywood Bowl'da söylersin?' demek istedi" diye ekledi.

Jackman, 2012'de Tom Hooper'ın yönettiği uzun metraj Sefiller uyarlamasında canlandırdığı Jean Valjean rolüyle, Oscar ve BAFTA'da En İyi Erkek Oyuncu dalında aday gösterilmişti.

cvfbghju
Jackman, 2012'de Tom Hooper'ın yönettiği uzun metraj Sefiller uyarlamasında Jean Valjean'ı canlandırdı (Universal Pictures)

Jackman en son Ryan Reynolds'la birlikte başrolü paylaştığı Deadpool & Wolverine'de Logan rolünü yeniden canlandırdı. İkili önceki günlerde Avustralya'nın üç kez SailGP şampiyonu unvanını kazanan takımın ortak sahibi olduklarını açıklamıştı.

Şirket perşembe günü yaptığı açıklamada yıldızların, takım sürücüsü ve CEO Tom Slingsby'yle birlikte ismi yeni değişen BONDS Flying Roos SailGP Takımı'nın başına geçtiğini duyurmuştu.

56 yaşındaki Jackman ve 48 yaşındaki Reynolds ortak bir açıklamada, "Bu yeni maceraya birlikte yelken açtığımız için inanılmaz heyecanlıyız" demişti.

İkili, kendilerine özgü ironik üslupla açıklamalarına "Hugh, memleketine derin bir sevgi besliyor, onunla gurur duyuyor ve aynı zamanda yelkenciliğin de tutkulu bir hayranı. Ayrıca aşırı yapışkan, duygusal destek insanını da bu yolculuğa katacak. Avustralya'dan şimdiden özür dileriz. Bunu BONDS iç çamaşırlarımızda yazıp yazmadığımız hakkında yorum yapmayacağız. Başka soru almıyoruz" diye devam etmişti.

Şirket, ekibin BONDS iç çamaşırlarıyla birkaç yıllık bir ortaklık imzaladığını doğruladı ve böylece Avustralya SailGP Takımı'nın ilk kez bir isim sponsoru oldu.

Slingsby şunları eklemişti:

Küresel ikonlar Hugh Jackman ve Ryan Reynolds'ın ekibimizin ortak sahipleri olarak aramıza katılması, bizim ve sporumuz için inanılmaz bir dönüm noktası. Eşsiz bir yıldız gücünü, hikaye anlatma sevgisini ve ekibimize mükemmel uyan keskin mizah anlayışını kendileriyle birlikte getirdiler.

Independent Türkçe



Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Uzmanlar, "çocukları ömür boyu obeziteye hazırlayan" aşırı işlenmiş bebek mamalarının "süpermarket raflarını ele geçirdiği" uyarısında bulundu.

Leeds Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yürüttüğü çalışma, reyonları dolduran bebek maması ürünlerinin üçte birinin, uzun vadeli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilen aşırı işlenmiş gıda (UPF) olarak sınıflandırıldığını ortaya koydu.

Araştırmacılar ayrıca, endüstriyel olarak üretilen gıda ürünlerinde doğal içerikleri öne çıkaran "yanıltıcı" etiketler konusunda ebeveynleri uyardı.

Ekip, önde gelen markalara ait 600 bebek maması ürününü analiz etti ve bebek atıştırmalıklarının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 87'sinin, bebek kahvaltılık gevreklerinin ise yüzde 79'unun UPF olarak sınıflandırıldığını tespit etti. Bu, sözkonusu gıdaların genellikle ev yemeklerinde bulunmayan malzemelerle endüstriyel teknikler kullanılarak üretildiği anlamına geliyor.

Ayrıca, bebekler için pazarlanan popüler atıştırmalıklarda "endişe verici eğilimler" buldular. Bunlar arasında "erimiş" şişirilmiş atıştırmalıklar ve meyve bazlı çiğnemelik ve barlar da var.

Çalışmanın yazarları, Birleşik Krallık hükümetine UPF'ler konusunda daha sıkı düzenlemeler getirmesi çağrısında bulunarak, sunulan gıdaların "küçük çocukların büyürken yemesi gerekenlere çok az benzediğini" söylüyor.

Çalışmanın baş araştırmacısı ve Leeds Üniversitesi'nde çocuk beslenmesi uzmanı olan Dr. Diane Threapleton şunları söyledi:

Bebek reyonunda aşırı işlenmiş atıştırmalıklar, tatlılar, kahvaltılık gevrekler ve hatta öğünlerin baskın olduğunu görüyoruz. Bunlar genellikle sağlıklı, organik veya 'ilave şeker içermez' iddialarıyla pazarlanıyor ancak küçük çocukların büyürken yemesi gereken gıdalara çok az benzeyen içeriklere sahipler ve yoğun işleme tabi tutuluyorlar. Bu ürünler, bebekleri en başından itibaren aşırı işlenmiş, aşırı tatlı yiyeceklere istek duymaya itiyor. Bu, hükümetin daha sağlıklı bir nesil yetiştirme konusunda ciddi olduğunu göstermesi için gerçek bir fırsat. Bebek maması reyonunun mevcut durumu kabul edilemez ve artık gözardı edilmemeli.

Çalışmaları, hükümetin "yanıltıcı" etiketlere sahip şekerli atıştırmalıkların satışını engellemek için "acilen" harekete geçmesi gerektiğini belirten Obezite Sağlık İttifakı (OHA) tarafından destekleniyor.

OHA Direktörü Katharine Jenner şunları söyledi:

Hükümetin 10 Yıllık Sağlık Planı, obeziteyi sona erdirmek için büyük bir hedeften bahsediyor ancak erken çocukluk dönemindeki açığı kapatmadığımız sürece asla bu hedefi yakalayamayız. Sağlıklı bir yaşam doğumdan itibaren başlar, bebeklerimize ve küçük çocuklarımıza gelişimlerini ve uzun vadeli sağlıklarını olumsuz etkileyen aşırı işlenmiş gıdalar veriyoruz. Bebek maması reyonu, çocukları ömür boyu kötü beslenme alışkanlıklarına, obeziteye ve diş çürümesine sürükleyen şekerli, aşırı işlenmiş atıştırmalıklarla dolu. Birleşik Krallık bir ağız sağlığı krizinin pençesindeyken, hükümetin bebek maması şirketlerinin yanıltıcı etiketlere sahip yüksek şekerli gıdaları satmasını acilen sınırlaması gerekiyor. Bu ürünler, çocuklarının sağlığını her şeyin üstünde tutmak isteyen ebeveynlerin ve bakıcıların iyi niyetlerini gölgeliyor.

Independent Türkçe