Ünlü oyuncu, Lars von Trier'in setinde yaşadıklarını anlattı

44 yaşındaki Bryce Dallas Howard, Jurassic World: Hakimiyet (Jurassic World: Dominion) ve Argylle: Gizli Casus'la (Argylle) da tanınıyor (TriStar Pictures)
44 yaşındaki Bryce Dallas Howard, Jurassic World: Hakimiyet (Jurassic World: Dominion) ve Argylle: Gizli Casus'la (Argylle) da tanınıyor (TriStar Pictures)
TT

Ünlü oyuncu, Lars von Trier'in setinde yaşadıklarını anlattı

44 yaşındaki Bryce Dallas Howard, Jurassic World: Hakimiyet (Jurassic World: Dominion) ve Argylle: Gizli Casus'la (Argylle) da tanınıyor (TriStar Pictures)
44 yaşındaki Bryce Dallas Howard, Jurassic World: Hakimiyet (Jurassic World: Dominion) ve Argylle: Gizli Casus'la (Argylle) da tanınıyor (TriStar Pictures)

Avangard sinemanın tartışmalı ismi Lars von Trier, yıllardır yarattığı polemiklerle gündeme gelmeye devam ediyor. Ünlü yönetmenle ilgili son hikayeyse oyuncu Bryce Dallas Howard'dan geldi. Von Trier, daha önce Björk'ün cinsel taciz suçlamaları ve John C. Reilly'nin 2005 yapımı Manderlay'den, sette bir hayvanın öldürülmesi üzerine ayrılması gibi olaylarla da eleştirilmişti.

Howard, Amazon Prime Video'da yakında yayına girecek Deep Cover adlı dizisinin tanıtımı kapsamında The Times'a verdiği yeni röportajda, çocukluğunu babası Ron Howard'ın yönetmenlik ve oyunculuk kariyeri sayesinde film setlerinde geçirdiğinden bahsetti. Ancak bu deneyimlerden biri, kariyerinin başında Melankoli (Melancholia) yönetmeniyle yaşadığı olayla biraz daha az parlakmış.

Howard, Danimarkalı yönetmenin Manderlay setine ilk geldiğinde yaşadıklarını şöyle anlattı:

Bana hakaret etmeye başladı: 'Baban berbat bir yönetmen' dedi. Ben de 'Lars, ne yapmaya çalışıyorsun?' diye sordum. O da 'Senin sinirli yüzünün nasıl göründüğünü bilmiyorum' dedi.

Ardından von Trier'in, yüzüne bir bardak su fırlattığını belirten oyuncu, şöyle devam etti:

Ben de ona bir bardak su fırlattım. 'Bunu neden yaptın?' dedi ve kalkıp gitti. Bu benim Lars von Trier deneyimimdi. Ağlamadım ya da kötü hissetmedim. Hatta biraz eğlendiğimi bile söyleyebilirim.

2022'de Parkinson teşhisi konan ve Şubat 2025'te bir bakım merkezine yatırılan Lars von Trier, yıllardır sorunlu tavırlarıyla anılıyor. Alman kökeni üzerinden Nazi sempatisi şakaları yapması, kadın oyunculara yaklaşımı ve filmlerinde kadın karakterleri işleyiş biçimi de sık sık tepki çekmişti.

2005 yapımı Manderlay ise Willem Dafoe ve Danny Glover'ın da rol aldığı bir dönem filmiydi. Yapım, 1930'lar Alabaması'nda hâlâ kölelik düzeniyle işleyen bir plantasyonu keşfeden bir kadın ve babasının hikayesini anlatıyor. Manderlay, Nicole Kidman'ın başrolünde yer aldığı 2003 yapımı Dogville'in devamı niteliğinde.

Independent Türkçe, The Times, Deadline



14 bin yıl boyunca donmuş toprakta kalan yavruların köpek olmadığı ortaya çıktı

Evcilleştirilen ilk köpekler olabileceği düşünülen hayvanların kurt olduğu anlaşıldı (Mietje Germonpré/Belçika Kraliyet Doğa Bilimleri Enstitüsü)
Evcilleştirilen ilk köpekler olabileceği düşünülen hayvanların kurt olduğu anlaşıldı (Mietje Germonpré/Belçika Kraliyet Doğa Bilimleri Enstitüsü)
TT

14 bin yıl boyunca donmuş toprakta kalan yavruların köpek olmadığı ortaya çıktı

Evcilleştirilen ilk köpekler olabileceği düşünülen hayvanların kurt olduğu anlaşıldı (Mietje Germonpré/Belçika Kraliyet Doğa Bilimleri Enstitüsü)
Evcilleştirilen ilk köpekler olabileceği düşünülen hayvanların kurt olduğu anlaşıldı (Mietje Germonpré/Belçika Kraliyet Doğa Bilimleri Enstitüsü)

Buzul Çağı'nda ilk evcilleştirilen köpekler olduğu düşünülen iki yavrunun aslında kurt olduğu ortaya çıktı. Bilim insanları 14 bin yıl önce yaşamış yavruların ne yediklerini öğrenince şaşkına döndü.

2011'de Sibirya'nın kuzeyindeki Tumat'ta mamut fildişi arayan avcılar donmuş toprakta bir yavru bulmuştu. Aynı bölgede yapılan çalışmalarda 2015'te bir yavru daha keşfedilmişti.

Köpek olduğu düşünülen iki hayvan, yünlü mamut kemiklerinin yanında, donmuş toprak katmanları içindeydi. Bazı kemiklerin insanlar tarafından yakılıp işlendiklerine işaret eden izler taşıması, bölgenin bir zamanlar mamut işleme alanı olarak kullanılmış olabileceğini akla getirmişti.

Bilim insanları bu hayvanların da insanların yanında gezmiş olabileceğini, ilk köpekler veya evcilleştirilmiş kurtlar olabileceğini tahmin ediyordu.

İki hayvanın üzerinde saldırıya uğradıklarına dair bir işaret bulunmadığı için toprak kayması gibi bir nedenle öldükleri düşünülüyor.

York Üniversitesi'nden araştırmacılar iki yavruyu detaylıca inceleyerek bazı soru işaretlerini gidermeyi başardı. 

Bulguları bugün (12 Haziran) hakemli dergi Quaternary Research'te yayımlanan çalışmaya göre yaklaşık 14 bin yıl önce yaşayan yavrular kız kardeşti. Dişleri üzerinde yapılan analize göre yavrular 7 ila 9 haftalıkken ölmüştü.

Ancak çalışmanın en ilginç bulgularından biri,  yavruların aslında köpek değil kurt olduğunun ortaya çıkmasıydı. DNA analizlerine göre Tumat Yavruları diye bilinen kardeşler soyu tükenen bir kurt popülasyonuna aitti ve hayvanların bugünkü köpeklerle pek bir bağları yok.

Yavruların köpek sanılmalarının bir başka nedeni de siyah kürkleriydi. Genetik bir mutasyondan kaynaklanan bu özellik sadece bugünün köpeklerinde görülüyor.

Makalenin yazarlarından Anne Kathrine Runge "Birçok kişi bu hayvanların neredeyse kesin bir şekilde kurt olduğu ve evcilleştirilen ilk köpekler olmadığı için hayal kırıklığına uğrayacak anacak bu hayvanlar o dönemin çevresini, nasıl yaşadıklarını ve en az 14 bin yıl önce yaşayan kurtların günümüz kurtlarına ne kadar benzediğini anlamamıza yardımcı oldu" diyerek ekliyor:

Ayrıca köpeklerin bugün bildiğimiz evcil hayvanlara nasıl evrimleştiğinin gizemini daha da derinleştiriyor çünkü ipuçlarımızdan biri (siyah kürk rengi), evcil köpeklerle akraba olmayan bir kurt yavrusunda da görüldüğü için aslında yanıltıcı olabilir.

Araştırmacılar yavruların midesini de inceleyerek nasıl beslendiklerini anlamaya çalıştı. Günümüz kurtları gibi hem bitkisel hem de hayvansal beslendikleri ortaya çıktı. Aynı zamanda hâlâ emzirildiklerine dair işaretler de saptandı.

Şaşırtıcı bir şekilde yavrulardan birinin midesinde yünlü gergedan derisi bulundu. Araştırmacılar yünlü gergedanın yavru olduğunu ve muhtemelen yetişkin kurtlar tarafından avlanıp yavrulara yedirildiğini düşünüyor. 

Ancak yine de yünlü gergedan, bugünkü kurtların avladığı hayvanlardan çok daha büyük boyutlara sahipti. Bilim insanları bu nedenle Buzul Çağı'nda yaşayan kurtların günümüzdeki akrabalarından çok daha büyük olduğundan şüpheleniyor. 

Çalışmanın bir diğer yazarı Dr. Nathan Wales, "Yavru bile olsa yünlü gergedan kadar büyük bir hayvanın avlanması, bu kurtların belki de bugün gördüğümüz kurtlardan daha büyük olduğuna işaret ediyor" diyerek ekliyor:

Ancak yine de birçok açıdan benziyorlar çünkü kurtlar, sürünün bir kısmı yavrularını büyütürken, genellikle kolay avları avlama eğilimdedir.

Yeni çalışma Buzul Çağı ve günümüz kurtları arasındaki benzerlikleri gösterirken, ilk köpeğin nerede ve ne zaman ortaya çıktığını bulma çalışmalarının da süreceği anlamına geliyor.

Independent Türkçe, IFLScience, Phys.org, Quaternary Research