Uzun boyunlu dinozorların nasıl beslendiğine dair ilk doğrudan kanıt bulundu

Diamantinasaurus matildae türündeki sauropodun çeşitli bitkilerle beslendiği bulundu (Travis Tischler)
Diamantinasaurus matildae türündeki sauropodun çeşitli bitkilerle beslendiği bulundu (Travis Tischler)
TT

Uzun boyunlu dinozorların nasıl beslendiğine dair ilk doğrudan kanıt bulundu

Diamantinasaurus matildae türündeki sauropodun çeşitli bitkilerle beslendiği bulundu (Travis Tischler)
Diamantinasaurus matildae türündeki sauropodun çeşitli bitkilerle beslendiği bulundu (Travis Tischler)

Bilim insanları ilk kez uzun boyunlu sauropod dinozorların midesinde ne olduğuna dair doğrudan kanıt buldu. Bulgular yeryüzünde yaşamış en büyük hayvanların, otçul olduğunu ve yemeklerini çiğnemediğini gösteriyor.

35 metre uzunluğa varan türleri içeren sauropod grubunun, bugüne kadar karada yaşamış en büyük hayvanlar olduğu düşünülüyor. 

Jura ve Kretase dönemlerinde 130 milyon yıl boyunca yaşayan bu hayvanlara ait kafatası ve çene fosilleri, otçul beslendiklerine işaret ediyordu. Ancak bilim insanları bunu net bir şekilde doğrulayacak veriye sahip değildi.

Avustralya'nın Queensland eyaletinde 2017'de keşfedilen kalıntılar, aranan kanıtı sundu. Diamantinasaurus matildae türüne ait dinozorun midesindeki yiyecekler milyonlarca yıl boyunca korunmayı başarmıştı. 

Curtin Üniversitesi'nden Dr. Stephen Poropat bu "canavarın karnındaki doğrudan kanıt" için "Sauropod dinozorlarda daha önce hiç bulunmamıştı" diyor.

Dr. Poropat ve ekip arkadaşları 94 milyon ila 101 milyon yıl önce yaşayan hayvanın öldüğünde henüz bir yavru olduğunu düşünüyor. Judy adını verdikleri dinozorun midesinin çeşit çeşit bitkiyle dolu olduğunu saptadılar. 

Araştırmacılar bitkilerin Judy öldükten sonra başka bir yerden gelip onunla birlikte fosilleşmediğinden emin olmak için kalıntıları dikkatle inceledi. 

Dr. Poropat "Benim için son noktayı koyan şeylerden biri, bölgenin başka yerlerinde çok az bitki bulmamızdı" diyor. Bazı yaprakların, fosilleşmiş deri tabakasının hemen yanında korunması da bir diğer kanıtı sunuyordu.

Bulguları hakemli dergi Current Biology'de dün (9 Haziran) yayımlanan çalışmaya göre ilk kez bir sauropodun mide içeriği keşfedildi. 

Midedeki bitkileri inceleyen araştırmacılar uzun boylu iğne yapraklı ağaçların yaprakları ve nispeten yakın zamanda evrimleşmiş, yere daha yakın büyüyen çiçekli bitkiler gibi çeşitli türlerin kalıntılarıyla karşılaştı. 

Bilim insanları ayrıca bu hayvanların yemeklerini çiğnemeden tükettiğini de ortaya çıkardı. Dr. Poropat şöyle açıklıyor: 

Yiyeceklerini kesip yuttuyorlardı ve ardından bağırsak bakterileri yaklaşık iki hafta boyunca kalan işi yapıyordu. Sonra da yemekten arta kalanları vücutlarından atıyorlardı.

Bulgular sadece Judy'nin nasıl beslendiğini ortaya çıkardığı için diğer sauropodların neler yediği henüz kesinlik kazanmış değil. Ancak yine de yeni çalışma bu hayvanların beslenmesine dair ilk doğrudan kanıtı sunması nedeniyle önem taşıyor.

Flinders Üniversitesi'nden John Long, yer almadığı çalışma hakkında "Bugüne kadar bu dev hayvanların bitki yediğini sadece tahmin ediyorduk" diyerek ekliyor: 

Artık sadece bitki yediklerini değil, hem yerden hem de ağaç dallarından çeşitli türleri tükettiklerini biliyoruz.

Independent Türkçe, New Scientist, New York Times, Current Biology



Bilim insanları kalp ve akciğer sağlığı için ideal egzersiz saatini açıkladı

Bilim insanlarına göre sabahları egzersiz yapmak yaşlılara fayda sağlayabilir. Bunun nedeni, sirkadiyen ritimlerimizle bağlantılı olabilir (Unsplash)
Bilim insanlarına göre sabahları egzersiz yapmak yaşlılara fayda sağlayabilir. Bunun nedeni, sirkadiyen ritimlerimizle bağlantılı olabilir (Unsplash)
TT

Bilim insanları kalp ve akciğer sağlığı için ideal egzersiz saatini açıkladı

Bilim insanlarına göre sabahları egzersiz yapmak yaşlılara fayda sağlayabilir. Bunun nedeni, sirkadiyen ritimlerimizle bağlantılı olabilir (Unsplash)
Bilim insanlarına göre sabahları egzersiz yapmak yaşlılara fayda sağlayabilir. Bunun nedeni, sirkadiyen ritimlerimizle bağlantılı olabilir (Unsplash)

Araştırmacılar, kalp ve akciğer sağlığını güçlendirmek için en iyi egzersiz vaktinin sabahları olabileceğini söylüyor.

Bunun nedeni sirkadiyen ritimlerimizle, yani vücudumuzun 24 saatlik doğal döngüsüyle bağlantılı olabilir. Sirkadiyen saat, hormon salımı ve çekirdek vücut ısısı gibi belirli işlevleri düzenlemeye yardımcı olur. Health.com'un aktardığına göre Florida Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji ve Yaşlanma Bölümü Başkanı Dr. Karyn Esser, en çok aktivitenin günün hangi saatlerinde yapıldığının, performansı etkileyebileceğini söylüyor.

Geçen ayın sonunda uluslararası bir grup bilim insanı, yaşlılarda "daha ritmik aktivitelerin ve aktivite zirvesine daha erken saatlerde ulaşılmasının, daha iyi kardiyovasküler zindelik ve yürüme enerjisiyle ilişkili" olduğunu açıkladı.

Adım atarken vücudun enerjiyi ne kadar iyi kullandığı, yürüme enerjisi kavramıyla ölçülüyor.

Esser, Medicine & Science in Sports & Exercise adlı hakemli dergide yayımlanan bulguların kıdemli yazarı.

The Sleep Foundation'a göre herkesin bir kronotipi olduğunu, yani vücudun uyanıklık ve uyku için günün belirli saatlerini doğal bir şekilde tercih ettiğini belirtmekte fayda var. Kişinin kendi kronotipini bilerek aktivitelerini buna göre zamanlaması, sağlığı ve zindeliği kayda değer derecede etkileyebilir.

Araştırmacılar Kas, Hareketlilik ve Yaşlanma Çalışması'na katılan 799 yetişkinin sağlık verilerini inceleyerek bu sonuçlara ulaştı. Ortalama yaşı 76 olan hastalar bir hafta boyunca fiziksel aktivitelerini ölçmek için bileklerine ivmeölçer taktı. Hastalar ayrıca kardiyopulmoner egzersiz testlerine de girdi.

Yazarlar ayrıca her gün aynı saatte egzersiz yapmayla sağlık açısından daha iyi sonuçlar görmenin ilişkili olduğunu da buldu.

Yine de bu ilişkiyi anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri yetişkinlerin haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta egzersiz ve iki gün kas güçlendirici aktivite yapmasını öneriyor. Bu, kalp hastalığı ve felç riskini düşürmenin yanı sıra diğer olumsuz sağlık sonuçlarını da azaltmaya katkı sağlayabilir.

Önceki çalışmalar da sabah egzersizinin kardiyovasküler hastalık riskinin azalmasıyla ilişkili olduğuna işaret ediyordu. Ancak günün diğer saatlerinde egzersiz yapmak da faydalı. Amerikan Kalp Derneği, ne yaptığınızın ne zaman yaptığınızdan daha önemli olabileceğini belirtiyor.

MedicalNewsToday'e konuşan Esser, "Genel olarak daha uzun yaşıyoruz ama daha sağlıklı yaşamıyoruz" diyor.

Bu nedenle insanların yaşlanırken sağlıklarını korumasına veya iyileştirmesine yardım edecek yollar bulmak, yaşam kalitesini artırmak ve yaşa bağlı kronik hastalıkların etkisini azaltmak önemli.

Independent Türkçe