Şekeri yiyerek veya içerek tüketmenin zararlı etkisini önemli ölçüde etkilediği ortaya çıktı

Araştırmacılar, günlük yaklaşık 240 ml meyve suyu tüketiminin göreceli riski artırdığını, ancak aynı durumun 20 gram sofra şekeri ve toplam şeker için geçerli olmadığını buldu. Bulgular, daha sıkı önerilere ihtiyaç olduğunu vurguluyor (AFP)
Araştırmacılar, günlük yaklaşık 240 ml meyve suyu tüketiminin göreceli riski artırdığını, ancak aynı durumun 20 gram sofra şekeri ve toplam şeker için geçerli olmadığını buldu. Bulgular, daha sıkı önerilere ihtiyaç olduğunu vurguluyor (AFP)
TT

Şekeri yiyerek veya içerek tüketmenin zararlı etkisini önemli ölçüde etkilediği ortaya çıktı

Araştırmacılar, günlük yaklaşık 240 ml meyve suyu tüketiminin göreceli riski artırdığını, ancak aynı durumun 20 gram sofra şekeri ve toplam şeker için geçerli olmadığını buldu. Bulgular, daha sıkı önerilere ihtiyaç olduğunu vurguluyor (AFP)
Araştırmacılar, günlük yaklaşık 240 ml meyve suyu tüketiminin göreceli riski artırdığını, ancak aynı durumun 20 gram sofra şekeri ve toplam şeker için geçerli olmadığını buldu. Bulgular, daha sıkı önerilere ihtiyaç olduğunu vurguluyor (AFP)

Bir kutu gazlı içecek, bir paket şekerlemeden daha zararlı olabilir mi?

Utah'taki Brigham Young Üniversitesi ve Almanya'daki kurumlardan araştırmacılar şekeri içmenin, yiyerek tüketmekten daha fazla olumsuz etki yaratabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar, şekeri içmenin tip 2 diyabet riskinin artmasıyla sürekli bir ilişkisi olduğunu tespit etti. Diyabeti olan 38 milyon Amerikalının yüzde 90 ila yüzde 95'i tip 2'den muzdarip. Diğer şeker kaynakları daha düşük risk taşıyor.

BYU'da beslenme bilimi alanında öğretim üyesi olan Karen Della Corte yaptığı açıklamada, "Bu, farklı şeker kaynaklarıyla tip 2 diyabet riski arasında net bir doz yanıt ilişkisi kuran ilk çalışma" diyor.

Şekeri içmenin (gazlı içecek veya meyve suyu yoluyla) sağlık açısından yiyerek tüketmekten neden daha problematik olduğunun altını çiziyor.

Della Corte, yakın zamanda Advances in Nutrition adlı hakemli dergide yayımlanan araştırmanın başyazarı.

Bu farkın nedeni metabolik etkilerle bağlantılı olabilir. Tatlandırılmış içecekler, izole şekerler diye bilinen, meyvelerden ve diğer kaynaklardan çıkarılarak işlenmiş gıdalara eklenen şekerler içeriyor. İlave şekerler enerji içecekleri, limonata, spor içecekleri, gazlı içecekler, ekmekler, kahvaltılık gevrekler, yoğurt, konserve gıdalar ve diğer ürünlerde bulunuyor.

Bu nedenle glisemik etki (kan şekeri üzerindeki etki) daha büyük oluyor ve karaciğerin metabolizmasını bozarak karaciğer yağını ve insülin direncini artırıyor. Kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardım eden bir hormon olan insülin, genellikle kan şekeri seviyelerini normal aralıkta tutmaya ihtiyaç duyan diyabet hastalarına enjeksiyonla veriliyor. 

Diğer yandan meyveler ve tam tahıllar gibi besin değeri yüksek gıdalardaki şekerler karaciğerde metabolik aşırı yüklenmeye neden olmuyor. Bunun yerine, içerdikleri lif, yağ, protein ve diğer yararlı besinler sayesinde daha yavaş tepki veriyorlar.

Araştırmacılar, farklı kıtalarda yaşayan yarım milyondan fazla kişinin verilerini inceleyerek bu sonuçlara ulaştı. Verilerin analizi, günde yaklaşık 350 ml'lik bir porsiyon gazlı içecek veya diğer şekerli içeceklerin tüketilmesinin tip 2 diyabet riskini 4'te bir oranında artırdığını ortaya koydu.

Makalenin yazarları şu ifadeleri kullanıyor:

Bu güçlü ilişki, artan göreceli riskin ilk günlük porsiyondan itibaren başladığını ve tüketimin güvenli kabul edilebileceği minimum bir eşik değeri olmadığını gösteriyor.

Dahası, günde yaklaşık 240 ml'lik bir porsiyon meyve suyu eklemek, göreceli riski yüzde 5 artırdı.

Öte yandan aynı zaman diliminde 20 gram sofra şekeri ve toplam şeker ters bir etki gösterdi. Yüksek şeker tüketimi genellikle obezite, tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalık ve kanser riskinin artmasıyla ilişkilendiriliyor. Ancak Harvard Tıp Fakültesi'ne göre şeker, vücuda enerji sağlamaya yardımcı olur ve "beslenmede önemli bir rol oynar".

Della Corte, "Bu çalışma, şekerle tatlandırılmış içecekler ve meyve suları gibi sıvı şekerlere yönelik daha da sıkı öneriler getirilmesi gerektiğini vurguluyor çünkü bunlar, metabolik sağlıkla zararlı bir ilişki kuruyor gibi görünüyor" diyor. 

Gelecekteki beslenme kılavuzları tüm ilave şekerleri kötülemek yerine, şekerin kaynağına ve formuna göre farklı etkilerini dikkate alabilir.

Independent Türkçe



Yeni Superman gişede tarih yazdı

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki David Corenswet, rolü için kas yaptıktan sonra bazı kıyafetlerine artık sığamadığını söylüyor (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki David Corenswet, rolü için kas yaptıktan sonra bazı kıyafetlerine artık sığamadığını söylüyor (Warner Bros.)
TT

Yeni Superman gişede tarih yazdı

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki David Corenswet, rolü için kas yaptıktan sonra bazı kıyafetlerine artık sığamadığını söylüyor (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki David Corenswet, rolü için kas yaptıktan sonra bazı kıyafetlerine artık sığamadığını söylüyor (Warner Bros.)

James Gunn imzalı Superman, vizyona girdiği birkaç hafta içinde büyük bir başarıya imza attı. DC Sinematik Evreni'nin yeni filmi, dünya genelinde 500 milyon dolar barajını geçti. Yaz boyunca bu rakamın daha da artması bekleniyor.

Sadece ABD gişesi baz alındığında Superman, şimdiye kadar çekilen solo Superman filmleri arasında en yüksek hasılatı elde etmeyi başardı. Film, Zack Snyder imzalı 2013 yapımı Man of Steel'in 291 milyon dolarlık ABD gişesini geride bıraktı. 

Ancak bu başarıyı değerlendirirken bazı noktaların da göz önünde bulundurulması gerekiyor.

Öncelikle, iki film arasındaki karşılaştırmalarda enflasyon farkı dikkate alınmalı. Forbes'a göre 12 yıl önceki değeriyle 291 milyon dolar, bugün yaklaşık 407 milyon dolara karşılık geliyor. Bu da teknik olarak yeni filmin hâlâ Man of Steel'in gerisinde kaldığını gösteriyor.

Ayrıca, yeni Superman'in küresel hasılatta Zack Snyder'ın filmine yaklaşması pek olası görünmüyor. Man of Steel, dünya çapında 670 milyon dolar kazanmıştı. Bu rakamın 379 milyon doları, ABD dışı pazarlardan gelmişti. Buna karşın Gunn'ın filmi, ABD dışında 214 milyon dolar toplayabildi.

James Gunn, uluslararası gişe rakamlarına ilişkin yaptığı açıklamada şöyle diyor:

Superman, bazı bölgelerde çok da tanınan bir karakter değil. Batman kadar evrensel bir bilinirliği yok. Bu da işleri etkiliyor. Ayrıca şu anda dünya genelinde Amerika karşıtı bir bakış açısı da var. Bu durum da işimizi zorlaştırıyor. Ama bizim açımızdan tablo yine de kazançlı. Bu sadece zamanla büyüyecek bir şey.

Bugünkü gişe koşulları göz önüne alındığında, Superman'in ulaştığı sonuçlar aslında son derece başarılı. Film, pandemi öncesi dönemde, gişe rekorlarının çok daha kolay kırıldığı bir ortamda vizyona girseydi, muhtemelen Man of Steel'i rahatça geride bırakabilirdi. Üstelik Gunn'ın versiyonu, hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden çok daha olumlu yorumlar aldı.

Film, değerlerinin ve eylemlerinin sorgulandığı bir dünyada Superman'in insanlar arasındaki yerini bulmaya çalışırken Lex Luthor'a karşı vermek zorunda kaldığı mücadeleyi anlatıyor.

Başrollerde David Corenswet, Rachel Brosnahan, Nicholas Hoult ve Isabela Merced yer alıyor.

Superman, 11 Temmuz'dan bu yana sinemalarda izlenebiliyor.

Independent Türkçe, GamesRadar, MovieWeb, Forbes