Stranger Things'in yıldızı, dizinin bitmesinden memnun

Stranger Things, 1980'lerde kurgusal bir Amerikan kasabasında yaşanan bir dizi paranormal olayı konu alıyor (Netflix)
Stranger Things, 1980'lerde kurgusal bir Amerikan kasabasında yaşanan bir dizi paranormal olayı konu alıyor (Netflix)
TT

Stranger Things'in yıldızı, dizinin bitmesinden memnun

Stranger Things, 1980'lerde kurgusal bir Amerikan kasabasında yaşanan bir dizi paranormal olayı konu alıyor (Netflix)
Stranger Things, 1980'lerde kurgusal bir Amerikan kasabasında yaşanan bir dizi paranormal olayı konu alıyor (Netflix)

Netflix'in 10 yıla yayılan hit dizisi Stranger Things, 5 sezonuyla final yapmaya hazırlanırken, dizide polis şefi Jim Hopper karakterine hayat veren David Harbour, bu vedanın kendisini neden rahatlattığını anlattı.

"Arkadaşlarım uyarmıştı"

Andy Warhol ve gazeteci John Wilcock'un kurduğu köklü Amerikan dergisi Interview için Scarlett Johansson'la gerçekleştirdiği sohbette Harbour, dizinin sona ermesinden memnun olup olmadığının sorulması üzerine şöyle dedi:

İlk başladığımda diziye bayılıyordum. Televizyon dizilerinde uzun süre çalışan bazı arkadaşlarım, 'Üçüncü ya da dördüncü sezonda kaçmak isteyeceksin' demişti. Ben de, 'Asla! Bu ekibi çok seviyorum' diye karşılık vermiştim.

Ancak yıllar geçtikçe Harbour'ın bu fikri değişmiş. Oyuncu, hikayenin ne kadar daha sürdürülebileceğini sorgulamaya başladığını belirtiyor:

Bir noktada, 'Anlatacak daha ne kadar hikaye kaldı?' diye düşünüyorsun. Sürekli aynı duyguyu oynaman gerekiyor. Bir yerden sonra da, 'Artık risk almak istiyorum. İnsanların beni hiç görmediği bir rolde oynamak istiyorum' diyorsun. Yani, 10 yıl sonra artık tamamdır.

Yayın hayatına 2016'da Netflix'te başlayan Stranger Things'in final sezonu üç parça halinde izleyiciyle buluşacak: İlk kısım 27 Kasım'da, ikinci 26 Aralık'ta, final bölümleriyse 1 Ocak 2026'da ekrana gelecek.

"'Farklı bir yön deneyeceğim' diyorsun ama..."

Johansson da Marvel Sinematik Evreni'ndeki deneyiminden yola çıkarak, tek bir karaktere uzun süre bağlı kalmanın esnekliği azalttığını belirtti:

Kimliğiniz uzun bir süre boyunca o işle bütünleşiyor.

Harbour da bu görüşe katıldığını belirtti:

Bu dizide de aynı şey geçerli. Bazı sezonlarda, 'Farklı bir yön deneyeceğim' diyorsun ama senin bir parçan hâlâ bu öyküye ve bu insanlara ait oluyor. Oje sürmüyorum ama 'Saçımı kestiremiyorum' ya da 'Şu lanet bıyığı tıraş edemiyorum' hissini çok iyi anlıyorum.

Dizinin 5. sezonu için tüm kadro geri dönüyor. Harbour'ın yanı sıra Winona Ryder, Millie Bobby Brown, Finn Wolfhard, Gaten Matarazzo, Caleb McLaughlin, Noah Schnapp, Joe Keery, Sadie Sink, Natalia Dyer, Charlie Heaton, Maya Hawke ve Brett Gelman yeniden izleyici karşısına çıkacak. 

Ayrıca Terminatör'ün (The Terminator) yıldızı Linda Hamilton da gizemli bir rolle kadroya katılıyor.

Dizinin 4. sezonu, Mayıs ve Temmuz 2022’de iki parça halinde yayımlanmıştı. Bölümler normalden uzun sürmüş, sezon finaliyse iki saatten fazla ekran süresiyle dikkat çekmişti. 

Sezon, kötü karakter Vecna ve Upside Down'daki Demogorgon'lara karşı verilen büyük savaşla sona ermişti. Joseph Quinn'in canlandırdığı hayranların sevgilisi Eddie Munson, arkadaşlarını kurtarmak için kendini feda etmişti. 

Independent Türkçe, Deadline, Interview



Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
TT

Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)

Myanmar'daki yeni nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milisler tarafından korunuyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan yetkililer, madenlerin Çin destekli Birleşik Wa Eyaleti Ordusu’nun (UWSA) koruması altında çalıştığını söylüyor.

Tayland sınırındaki Şan eyaletinde yer alan en büyük silahlı örgüt UWSA, aynı zamanda dünyanın en büyük kalay madenlerinden birini de kontrol ediyor.

Washington merkezli kâr amacı gütmeyen ABD Barış Enstitüsü’nün verilerine göre örgütün Pekin yönetimiyle köklü ticari ve askeri ilişkileri var. Örgüt, Burma Komünist Partisi’nin silahlı kolu dağıldıktan sonra 1989’da kurulmuştu.

Haberde, Şan eyaletindeki maden çalışmalarının Nisan 2023’te başladığı belirtiliyor. Reuters’ın incelediği uydu görüntülerine göre nadir toprak elementlerinin çıkarılmasıysa bu yıl şubatta başladı.

 Madenlerde özellikle terbiyum ve disprozyum bulunduğu belirtiliyor.

Çinli madencilik firmalarının nadir toprak elementlerini çıkararak ülkeye taşıdığı, bölgenin korumasınınsa UWSA tarafından sağlandığı aktarılıyor.

Örgütün, Myanmar’daki cuntayla uzun süredir devam eden bir ateşkes anlaşması var. Ancak USWA’nın 30 bin ila 35 bin kişiden oluşan ve çoğunlukla Çin’den temin edilen modern silahlarla donatılmış bir güce sahip olduğu düşünülüyor.

Güneydoğu Asya Barış Enstitüsü’nden (SEAPI) Ye Myo Hein şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

UWSA, Çin'in Myanmar-Çin sınırı boyunca stratejik üstünlüğünü sürdürmesi ve diğer etnik silahlı gruplar üzerinde etki kurması için kilit rol oynuyor.

UWSA birliklerinin özel kimlikler dağıttığı ve bunları taşımayan kişilerin maden alanlarına girişine izin verilmediği aktarılıyor. Kaynaklar, madenlerde en az 100 kişinin gece gündüz vardiyalı olarak çalışıp nadir toprak elementlerini çıkardığını söylüyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı’nın Reuters'a gönderdiği açıklamada, yurtdışında faaliyet gösteren Çinli firmaların "yerel yasa ve yönetmeliklere uyduğu” belirtildi. USWA ve cuntaysa ajansın yorum taleplerine yanıt vermedi.

Dünyadaki nadir toprak elementlerinin yüzde 90'ı Çin'in elinde. Bu madenlerden elektrikli otomobilden havacılık ve uzay sektörüne kadar birçok önemli alanda faydalanılıyor.

Pekin yönetimi, bu kritik mineral üzerindeki kontrolünü Washington'ın gümrük tarifelerine karşı koz olarak kullanıyor. Çin'in madenlerin ihracatına getirdiği kısıtlamalar, Avrupa'daki otomotiv sektörünü altüst etmişti.

Independent Türkçe, Reuters, CNBC