Adolescence'ın yıldızı Stephen Graham: "Markete gidemiyorum"

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix
TT

Adolescence'ın yıldızı Stephen Graham: "Markete gidemiyorum"

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix

Stephen Graham, Netflix'in en büyük dizilerinden biri haline gelen Adolescence'ın başarısından sonra hayatının değiştiğini söylüyor.

51 yaşındaki Graham, tek planda çekilen mini diziden önce de zaten üst düzey bir kariyere sahipti. Dizide Owen Cooper, okulunda genç bir kızı öldüren Jamie Miller'ı canlandırıyor. Miller'ın eylemlerinden sonra aile, olaylarla yüzleşmek zorunda kalıyor. Graham'ın Jamie'nin babası rolündeki performansı ve yazımı, eleştirmenlerden büyük beğeni topladı.

Merseyside'ın Kirkby kasabası doğumlu Graham, daha önce Shane Meadows'un yönettiği This is England'da Combo rolünü ve Adolescence'ın yönetmeni Philip Barantini'nin tek plan filmi Patlama Noktası'nda (Boiling Point) kızgın baş aşçı Andy Jones rolünü oynamıştı.

Dizi, yayımlandıktan sonraki ilk iki haftada 66,3 milyon görüntülenmeyle Netflix'in en çok izlenen Birleşik Krallık dizisi olarak küresel başarıya ulaştı.

Graham, Deadline'a verdiği röportajda "Bu günlerde Tesco'da dolaşmak çok zor" diye şaka yaptı.

Bunun sadece hoş, küçük bir Britanya halk hikayesi olacağını düşünmüştük. Sevgi, şefkat ve saygıyla yapıldığını görebilirsiniz. Hikayemizi doğru anlattık ve ele aldığımız konuya sadık kaldık. Ancak bazen bu tür dramalar açıkça yankı uyandırıyor.

Graham, "Televizyonda her zaman konuşulmaya değer konuları seçmeye çalıştım. Bu dizi özellikle güzel bir küçük taş gibiydi. Gölün ortasına attık ve tsunami yarattı" diye ekledi.

Graham daha önce, işçi sınıfı toplulukları hakkında çok yönlü hikayelere ilgisini dile getirmiş ve The Independent'a Britanya televizyonunun bu kültürü sefalete boğulmuş gibi yanlış tanıttığını söylemişti:

Bu çok küçümseyici. Hayat zor olabilir ama aynı zamanda çok fazla kahkaha da var. Benim çocukluğum kahkahalarla doluydu.

Ancak arkadaşlarının çocuklarının ve torunlarının okulda etkilendiğini öğrenince, gençleri etkileyen sorunların çok daha yaygın olduğunu fark ettiğini Deadline'a söyledi.

Bunun kültürle, sınıfla hiçbir ilgisi yok. Bu kızların fotoğraflarını isteyen genç erkeklerde bir sorun var. Bunu da çok ilginç buldum ve bu yama işi battaniye için küçük fikirlerim olduğunda, Jack'ten bunu yazmasını isteyeceğim dedim.

Independent Türkçe



Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
TT

Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)

Yeni bir araştırmaya göre depresyon, ağızda bulunan bakterilerin çeşitliliğinin azlığıyla bağlantılı olabilir.

Siz bu haberi okurken ağzınızda 500 milyar ila 1 trilyon bakteri bulunuyor. Bağırsak mikrobiyomundan sonra ağız, insan vücudundaki en büyük ikinci mikroorganizma topluluğunu barındırıyor.

New York Üniversitesi'ndeki (NYU) araştırmacılar, bu mikropların yapısının depresyonun teşhis ve tedavisinde işe yarayabileceğini söylüyor. Yeni çalışmada, ağızda mikropların çeşitliliğinin azalmasının ruh sağlığıyla ilişkili olduğunu buldular.

NYU Rory Meyers Hemşirelik Okulu'nda araştırmadan sorumlu dekan yardımcısı Dr. Bei Wu, "Ağız mikrobiyomunun, iltihaplanma veya bağışıklık sistemindeki değişiklikler yoluyla depresif semptomları etkilemesi mümkün. Tersine, depresyon beslenme alışkanlıkları, kötü ağız hijyeni, sigara ve alkol kullanımının artması veya ilaç kullanımı gibi değişikliklere yol açabilir ve bunların tümü ağız mikrobiyomunu değiştirebilir" dedi.

Bu ilişkinin hangi yönde işlediğini ve altında yatan mekanizmaları anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.

Wu, bu hafta BMC Oral Health adlı akademik dergide yayımlanan çalışmanın kıdemli yazarı.

Bu sonuçlara ulaşmak için yazarlar, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi'nden elde edilen verileri inceledi. 2009'la 2012 arasında 15 binden fazla yetişkinden toplanan anket verilerini kullanarak depresyon belirtilerini tükürük örnekleriyle karşılaştırdılar.

Ayrıca, tükürükteki mikropları tanımlamak ve ağız mikrobiyomunun çeşitliliğini ölçmek için gen dizileme kullandılar. Böylece, mikrobiyal çeşitliliği daha az olan kişilerin depresyon belirtileri gösterme ihtimalinin daha yüksek olduğunu keşfettiler.

Ek analizler, sigara içme, alkol tüketimi ve diş bakımı gibi alışkanlıkların ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkiyi etkilediğini ortaya koydu. Bunların tümü ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor.

Antidepresanlar ve diğer psikotropik ilaçların, tükürük miktarını azaltan ve ağız mikro ortamını değiştiren yan etkileri olduğunu belirttiler.

"Dolayısıyla ilaçlar sadece depresif semptomları hafifletmekle kalmıyor, aynı zamanda ağız sağlığı üzerinde düzenleyici bir etkiye de sahip" dediler.

cdsfvgh
Önceki araştırmalar, ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu göstermişti. İçki içme ve diş bakımı gibi alışkanlıklar ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor (AFP)

Yine de ağızdaki mikropların çeşitliliğinin depresyonu etkileyip etkilemediği, depresyonun ağız mikrobiyomunda değişikliklere yol açıp açmadığı veya simbiyotik bir ilişki olup olmadığı hâlâ belirsiz.

Araştırmacılar, yakın zamanda yapılan bir çalışmanın depresyonla bağırsaktaki bakteri çeşitliliği arasında olası bir bağlantı bulduğunu belirtti. Ayrıca giderek artan sayıda araştırmanın ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu gösterdiğini eklediler. Bunun nedeninin iltihaplanma ve bağışıklık sistemindeki bozukluklar olduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar, bu bulguların konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacağını umuyorlar. 2021'de, tahmini 21 milyon yetişkinin geçen yıl en az bir kez majör depresif nöbet yaşadığı tahmin ediliyor.

Wu, "Ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması, sadece depresyonun altında yatan mekanizmaları öğrenmemize yardımcı olmakla kalmayıp, duygudurum bozuklukları için yeni biyolojik işaretler veya tedaviler geliştirilmesine de katkıda bulunabilir" dedi.

Independent Türkçe