Ünlü oyuncudan Hollywood'a serzeniş: "Sadece para için"

Mamma Mia serisinde Sophie karakterini canlandıran Amanda Seyfried, 2018 yapımı devam filminin ilkinden daha iyi olduğunu söylemişti (Universal Pictures)
Mamma Mia serisinde Sophie karakterini canlandıran Amanda Seyfried, 2018 yapımı devam filminin ilkinden daha iyi olduğunu söylemişti (Universal Pictures)
TT

Ünlü oyuncudan Hollywood'a serzeniş: "Sadece para için"

Mamma Mia serisinde Sophie karakterini canlandıran Amanda Seyfried, 2018 yapımı devam filminin ilkinden daha iyi olduğunu söylemişti (Universal Pictures)
Mamma Mia serisinde Sophie karakterini canlandıran Amanda Seyfried, 2018 yapımı devam filminin ilkinden daha iyi olduğunu söylemişti (Universal Pictures)

Andy Warhol ve gazeteci John Wilcock'un kurduğu köklü Amerikan dergisi Interview için Rachel Brosnahan'la bir araya gelen Amanda Seyfried, Hollywood'un devam filmlerine bağımlılığını eleştirdi. Üstelik kendisi de bu döngünün bir parçası olduğunu kabul ediyor. 

Mamma Mia! Yeniden Başlıyoruz (Mamma Mia! Here We Go Again) ve Ayı Teddy 2 (Ted 2) gibi devam filmlerinde başrol oynayan Seyfried, orijinal yapımların cesaret gerektirdiğini vurguladı. Oyuncu ayrıca, Megan Fox'la birlikte Kana Susadım'ın (Jennifer's Body) devam filmi için çalışmalar yürüttüğünü de açıkladı.

Brosnahan, James Gunn'ın yönettiği ve 11 Temmuz'da vizyona girecek yeni Superman'de Lois Lane karakterini canlandırıyor. Film, Hollywood'un büyük bütçeli devam filmleriyle dolu bir yaz sezonuna giriş yaptığı dönemde seyirciyle buluşacak.

Jurassic World: Yeniden Doğuş (Jurassic World Rebirth), Superman ve Fantastik Dörtlü: İlk Adımlar'ın (The Fantastic Four: First Steps) vizyon hazırlığında olduğunu hatırlatan Brosnahan, "Peki bu yazın Barbenheimer'ı hangileri olacak?" diye sorarak Oppenheimer ve Barbie'nin aynı gün vizyona girdiği 2023 yazına atıfta bulundu.

Seyfried ise gülerek karşılık verdi:

Fantastik Süper-park. Dört Süper Park. Dört Dinozor. Dört Süper Dinozor. Bilmiyorum!

Ardından, "Devam filmleri konusunda bir yorgunluk var, bunu kabul ediyorum. Ben orijinal içerik istiyorum. Bu gerçekten korkutucu ve cesaret isteyen bir şey. Ama devam filmi yapmak ne korkutucu ne de cesurca. Sadece para için yapılıyor ve bu can sıkıcı. Yine de Mamma Mia 3 için gözümü bile kırpmam" diyerek kendi çelişkisini de esprili bir şekilde kabul etti.

Brosnahan ise yeni Superman'den memnun olduğunu ve devamı için şimdiden heyecan duyduğunu belirtti:

Evet, kesinlikle geri dönerim. Harika bir deneyimdi. Ayrıca kadroda daha önce birlikte çalışmaya fırsat bulamadığım pek çok oyuncu var.

Süper kahraman filmlerinde rol alıp sonrasında bu tarz yapımları eleştiren oyunculara da göndermede bulunan Brosnahan, "Bazı oyuncuların bu projelere 'Evet' deyip sonra dönüp şikayet etmesini anlamıyorum" dedi.

"Diğer oyunculara yüklenmek istemem ama bir dönem süper kahraman filmlerinden hoşlanmamak 'havalı' sayılıyordu. İnsanlar bu tarz projelere katılıp sonra küçümsedi. Yapacaksan yap, yapmayacaksan yapma. Ama kararının arkasında dur" diye ekledi.

Seyfried ise geçen haftalarda Variety'ye verdiği röportajda, Kana Susadım'ın devam filmi için istekli olduğunu bir kez daha vurgulamıştı.

Independent Türkçe, Variety, Interview



Buzul Çağı'ndan kalma aletler, Avustralya'nın ilk insanları hakkında bilinenleri baştan yazdı

Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
TT

Buzul Çağı'ndan kalma aletler, Avustralya'nın ilk insanları hakkında bilinenleri baştan yazdı

Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)

Arkeologlar, Avustralya'nın Mavi Dağlar bölgesindeki bir mağarada Son Buzul Çağı'na ait nadir eserler ortaya çıkararak kıtanın ilk insanlarının, bir zamanlar bu engebeli dağlarda yaşadığına dair kesin kanıtlar buldu.

İlk Milletler topluluğu üyeleriyle birlikte çalışan araştırmacılar, Sidney'nin batısında yaklaşık 1073 metre yükseklikte yer alan buz gibi bir bölge olan Dargan Sığınağı'nın 20 bin yıl önce ilk insanlar tarafından yerleşim yeri olarak kullanıldığını keşfetti.

Hakemli dergi Nature Human Behaviour'da yayımlanan bulgular, Avustralya'da 700 metrenin üzerindeki bir rakımda yerleşim olduğuna dair bugüne kadarki en eski kanıtı sunuyor.

Bulgular, Mavi Dağlar'ın Son Buzul Çağı'nda yerleşime elverişsiz olduğu yönündeki önceki inanışları tersine çevirirken bu tür buzlu arazilerin, erken insan göçüne engel teşkil etmemiş olabileceğine işaret ediyor.

Araştırma, erken dönem Avustralya yerlilerinin bu elverişsiz koşullara uyum sağlamalarını sağlayan yaratıcılıkları hakkında da yeni soruları gündeme getiriyor.

Son Buzul Çağı'ndaki soğuk hava koşulları Mavi Dağlar'ın 600 metre yukarısındaki üst kesimlere kadar uzanmıştı, sıcaklıklar bugünkünden en az 8,2 derece daha düşüktü ve bitki örtüsü modern zamanlara göre çok daha seyrekti.

Bilim insanları Buzul Çağı'nda bu bölgede odun kaynaklarının kıt olabileceğini ve su kaynaklarının kış boyunca donmuş olabileceğini söylüyor.

Sidney Üniversitesi'nden arkeolog Wayne Brennan, "Şimdiye kadar, Avustralya'nın yüksek kesimlerinin Son Buzul Çağı'nda yaşanması çok zor yerler olduğunu düşünüyorduk" diyor.

Dr. Brennan şu ifadeleri kullanıyor: 

Yine de araştırmalarımız bu zorlu koşullara rağmen insanların, ağaç sınırının yaklaşık 400 metre üzerindeki bu yüksek rakımlı arazide yaşadığını ve buradan geçtiğini gösteriyor.

Arkeologlar mağara alanındaki son kazılarda ocak kalıntıları da dahil, Son Buzul Çağı'na ait yaklaşık 700 eser ortaya çıkardı.

Araştırmacılar bunların çoğunun Avustralya'nın ilk insanları tarafından muhtemelen kesme veya kazıma için kullanılan tarih öncesi aletler olduğunu söylüyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Philip Piper "Dargan Mağarası'nın son 20 bin yılını kapsayan bu kadar sağlam bir kronolojiyi oluşturmamızı sağlayan, eserlerin mükemmel bir şekilde korunmasıydı" diyor.

Gün yüzüne çıkarılan kil taşından aletlerin çoğu yerel üretimdi ancak bir tanesi Dargan Sığınağı'ndan yaklaşık 50 km uzaklıktaki Jenolan Mağaraları bölgesinden gelmiş gibi görünüyor. Bu da eski insanların kuzey ve güney arasında yolculuk yaptığına işaret ediyor.

ghtyju

Araştırmacılar, Mavi Dağlar silsilesi, bitki ve hayvan çeşitliliğiyle tanınan bir UNESCO Dünya Mirası alanı olmasına rağmen, yerli halkın kültürel mirasını korumak için hiçbir önlem alınmadığını söylüyor.

Çalışmanın yazarı ve Darug kadını Leanne Watson Redpath, "Halkımız binlerce yıl boyunca Mavi Dağlar'da yürüdü, yaşadı ve gelişti ve mağaranın orada olduğunu biliyorduk" diyor.

Mağara sadece bir şeyler paylaşmak, hikaye anlatmak ve hayatta kalmak için burayı bir buluşma yeri olarak kullanan atalarımızla somut bir bağ değil, aynı zamanda kültürel kimliğimizin bir parçası. Tüm Avustralyalıların yararı için mirasımıza saygı göstermeli ve onu korumalıyız.

Bilim insanları Son Buzul Çağı'nda bu dağlara hangi ilk insanların ulaştığına henüz emin değil.

Birden fazla yerli grubun bu bölgeyle bağlantılı olabileceğinden şüpheleniyorlar.

Dr. Brennan, "Geleneksel bilgimizle bilimsel araştırmaları birleştirerek tarihimizin bu paha biçilmez mahzenlerini gelecek nesiller için koruyabileceğimizi umuyoruz" diyor.

Independent Türkçe