Kült dizi taze kanla hayata dönüyor: Yıldız isim hayalini açıkladı

Vampir avcısı Buffy Summers'ın ürkütücü maceralarını konu alan dizide, Sarah Michelle Gellar'a Spike'ı canlandıran James Marsters eşlik etmişti (20th Century Fox)
Vampir avcısı Buffy Summers'ın ürkütücü maceralarını konu alan dizide, Sarah Michelle Gellar'a Spike'ı canlandıran James Marsters eşlik etmişti (20th Century Fox)
TT

Kült dizi taze kanla hayata dönüyor: Yıldız isim hayalini açıkladı

Vampir avcısı Buffy Summers'ın ürkütücü maceralarını konu alan dizide, Sarah Michelle Gellar'a Spike'ı canlandıran James Marsters eşlik etmişti (20th Century Fox)
Vampir avcısı Buffy Summers'ın ürkütücü maceralarını konu alan dizide, Sarah Michelle Gellar'a Spike'ı canlandıran James Marsters eşlik etmişti (20th Century Fox)

Sarah Michelle Gellar, Buffy dizisinin yeni versiyonunda ölü karakterlerin dönmesini umut ediyor.

1997 - 2003 arasında 7 sezon boyunca Buffy the Vampire Slayer dizisinin başrolünü üstlenen Sarah Michelle Gellar, canlandırdığı Buffy Summers karakterini Hulu için hazırlanan yeni uyarlamada tekrar canlandırmaya hazırlanıyor.

Yeni dizide ayrıca Star Wars: Skeleton Crew oyuncusu Ryan Kiera Armstrong da genç avcı rolüyle izleyici karşısına çıkacak.

Hulu'nun, şubatta Buffy the Vampire Slayer için bir devam dizisi siparişi vermeye hazırlandığı duyurulmuştu. Ardından mayısta Armstrong'un dizinin başrolünde yer alacağı resmen açıklanmıştı. 

Gellar'ın pilot bölümde yer alacağı ve sonrasında Buffy karakteriyle yinelenen bir rolle dizide boy göstereceği de netlik kazanmıştı.

"Gülümsemesi, en karanlık odayı bile aydınlatıyor"

Armstrong'un oyunculuğunu öven Gellar, Vanity Fair Italia'ya verdiği röportajda şunları söyledi:

Ryan'ın deneme çekimini izlediğim an, yanımda görmek istediğim tek kişinin o olduğuna karar verdim. Bu yaşta böylesine duygusal zekaya ve yeteneğe sahip olmak gerçekten büyük bir hediye. Üstelik gülümsemesi, en karanlık odayı bile aydınlatıyor.

48 yaşındaki Gellar, yeni versiyonun asıl dizinin son sezonlarına kıyasla "daha hafif" olacağını da söyledi:

Yeni ve eski karakterler arasında bir denge kurmaya çalışacağız. Hayalim, dizide ölen tüm karakterleri geri getirmek. Ama tabii yeni hikayelere de alan açmamız gerekecek.

"Türler arası geçişler"

İlk Buffy dizisinin yayımlandığı dönemde sosyal medya baskısının olmadığını söyleyen Gellar, bu açıdan kendini "şanslı" hissettiğini belirtti. Ancak yeni versiyonun mutlaka güncel temalara ve meselelere değinmesi gerektiğinin de altını çizdi:

Buffy her zaman türler arası geçişler yapan bir diziydi. Şimdi de dizinin temalarını nasıl modernleştireceğimizi anlamaya çalışıyoruz. Özellikle sosyal medyanın egemen olduğu bir dünyada dışlanmış hissetmenin ne anlama geldiğini irdelemek istiyoruz. Keşfetmek istediğimiz şey, bugünün toplumunu etkileyen zaman ve mekan sınırları.

Hulu, şimdilik projeyi "İsimsiz Buffy Evreni Denemesi" diye anıyor ve detayları gizli tutuyor. Gellar, dizide rol almasının yanı sıra yönetici yapımcılığını da üstleniyor.

Independent Türkçe, Vanity Fair, Hollywood Reporter, Variety



Dikkat çeken araştırma: Evlilik fetüs algısını etkiliyor

Anne adaylarının, ten rengi veya yüz hatları gibi özellikler olmadan da fetüsü babaya benzettiği görüldü (Unsplash)
Anne adaylarının, ten rengi veya yüz hatları gibi özellikler olmadan da fetüsü babaya benzettiği görüldü (Unsplash)
TT

Dikkat çeken araştırma: Evlilik fetüs algısını etkiliyor

Anne adaylarının, ten rengi veya yüz hatları gibi özellikler olmadan da fetüsü babaya benzettiği görüldü (Unsplash)
Anne adaylarının, ten rengi veya yüz hatları gibi özellikler olmadan da fetüsü babaya benzettiği görüldü (Unsplash)

Evli olmayan hamile kadınların büyük bir kısmının, fetüsü babaya benzettiği tespit edildi. Evli anne adaylarındaysa bu oran kayda değer derecede düşük. 

Daha önce yapılan çalışmalarda annelerin, yeni doğan bebeklerini babasına benzetmeye daha yatkın olduğu gözlemlenmişti. 

Araştırmalarda ayrıca çocuklarının kendisine benzediğini düşünen babaların, onlara daha fazla ilgi gösterdiği öne sürülüyor.

Bazı uzmanlar bu durumu babalık belirsizliği (paternity uncertainty) denen bir olguyla açıklıyor. Bu terim, özel testler yapılmadan bir erkeğin, partnerinin çocuğunun biyolojik babası olduğundan kesin bir şekilde emin olamayacağını ifade ediyor.

Bu belirsizliğin, erkeklerin bazı üreme stratejilerini ve davranışlarını şekillendirmiş olabileceği düşünülüyor. Erkeklerin, başkasının çocuklarına kaynak yatırımı yapma riskini azaltmak için kıskançlık ve sahiplenme gibi mekanizmalar geliştirmiş olabileceği iddia ediliyor. 

Erkekler, bebeğin babası olduklarına dair güven duyduklarında çocuklarına destek, koruma ve kaynak sağlama olasılıkları da artıyor.

Bu nedenle annelerin, çocuklarının babalarına benzediğini düşünmeye daha yatkın olabileceği tahmin ediliyor.

Bulguları hakemli dergi Evolution and Human Behavior'da yayımlanan bir çalışmada, bu eğilimin bebek doğmadan da görülüp görülmediği araştırıldı. 

Çalışmaya, hamilelik döneminde düzenli olarak bir doğum kliniğine kontrole giden ve ortalama yaşı 31 olan 190 ebeveyn katıldı. Çiftlerin yüzde 80'i evliyken, yüzde 20'sinin ilişkisi vardı.

Katılımcılara ultrason görüntülerindeki fetüsün kime benzediği soruldu. Seçenekler arasında "Anne", "Baba", "Annenin bir akrabası", "Babanın bir akrabası" ve "Kimseye benzemiyor" vardı.

Babaların yüzde 49'u fetüsün kendisine benzediğini söylerken, annelerin yüzde 74'ü babaya benzediğini belirtti.

Ekip daha sonra yanıtları katılımcıların ilişki durumuna göre analiz etti. Evli erkeklerin yüzde 47'si fetüsün kendilerine benzediğini söylerken, bu oran evli olmayan erkeklerde yüzde 58'di. 

Diğer yandan evli kadınların yüzde 69'u ve evli olmayan kadınların yüzde 93'ü fetüsün babaya benzediği görüşündeydi.

Araştırmacılar makalede şu ifadeleri kullanıyor:

Anneler, babayla fenotipik benzerlik kurarak babalık belirsizliğini azaltıyor ve böylece çocukları daha rahimdeyken yatırımı güvence altına alıyor.

Bulgular, evrimsel kökeni olabilecek ilginç bir duruma işaret ediyor. Öte yandan bulguların küçük bir gruptan ve tek bir soru üzerinden elde edildiğini belirtmekte fayda var. 

Çeşitliliği daha yüksek geniş gruplarla yapılacak kapsamlı çalışmalar, yeni araştırmanın bulgularını desteklemeye yardımcı olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Evolution and Human Behavior