Üyeleri askerden dönen BTS, eski başarısını yakalayabilecek mi?

Jungkook ve Jimin iki hafta önce tezkere alır almaz medya ve hayranların karşısına çıktı (AFP)
Jungkook ve Jimin iki hafta önce tezkere alır almaz medya ve hayranların karşısına çıktı (AFP)
TT

Üyeleri askerden dönen BTS, eski başarısını yakalayabilecek mi?

Jungkook ve Jimin iki hafta önce tezkere alır almaz medya ve hayranların karşısına çıktı (AFP)
Jungkook ve Jimin iki hafta önce tezkere alır almaz medya ve hayranların karşısına çıktı (AFP)

Dünyaca ünlü K-pop grubu BTS, üyelerinin askerliğini tamamlamasıyla birlikte geri dönmeye hazırlanıyor. 

21 Haziran'da Suga'nın da terhis olmasının ardından tüm grup elemanları sivil hayata dönmüş oldu. 

32 yaşındaki yıldız, cumartesi günü ayağının tozuyla yaptığı paylaşımda "Sabrınız için teşekkür ederim. Bize gösterdiğiniz sevgiye karşılık vermek için elimizden geleni yapacağız" diyerek BTS hayranlarına seslendi. 

RM, V, Jimin ve Jungkook önceki haftalarda, Jin ve J-Hope ise geçen yıl tezkere almıştı. 

BTS'in bağlı olduğu plak şirketi Hybe'ın sözcüsü, henüz grubun dönüşüne dair net bir program açıklayamayacaklarını söylüyor. Ancak hayranlar, halihazırda BTS partilerine başladı bile. 

29 yaşındaki Seul sakinlerinden Stella Lee, BTS hayatımı değiştirdi. Hepsi sivil hayata dönene kadar günleri saydım" diyor. 

Diğer yandan uzmanlar, Güney Kore'de kamuoyundan bir süre uzaklaşan erkeklerin popülerliğini kaybettiğini de hatırlatıyor. 

Kyung Hee Üniversitesi akademisyenlerinden Kim Tae-Ryong, "Onlar sadece birer idolden ibaret değil, kültür ikonları konumundalar" diyerek BTS'in hikayesinin henüz bitmeyebileceğini savunuyor.

Kore kültürü uzmanı, önceden kaydedilmiş parça ve videoların grup üyeleri askerdeyken piyasaya sürüldüğünü hatırlatarak bu tarz taktiklerin BTS'in gözden düşmemesini sağladığını ifade ediyor. 

Güney Kore'de 18 yaşını geçen erkeklerin çoğu, 18 ay askerlik yapıyor. Olimpiyat şampiyonları ya da uluslararası yarışma kazanan klasik müzikçilere istisna tanınabiliyor. 

Kyonggi Üniversitesi Uygulamalı Müzik Bölümü'nden Prof. Chae Seungkyun, eskiden Güney Koreli ünlülerin bu görevden kaçmaya çalıştığını hatırlatıyor. 

Günümüzde askerliğini yapmayanlara çocukluktan erkekliğe geçememiş gözüyle bakıldığını söyleyen akademisyen, BTS'in yerini alacak kadar büyüyen bir K-Pop grubunun çıkmadığını savunuyor:

Güçlü bir hayran kitlesine sahip olan bir grubun dönmesi için mükemmel bir zaman olabilir.

thyuı
BTS'in 2019'u 2020'ye bağlayan gece, New York'taki Times Meydanı'nda verdiği yılbaşı konseri ses getirmişti (AP)

7 kişiden oluşan BTS, Asya'dan ABD ve Avrupa'ya yayılan K-pop akımının en popüler temsilcilerinden. 

Billboard Hot 100 listesinin tepesine çıkmayı başaran ilk Güney Koreli grup olmayı başarmışlardı.

Güney Kore'nin kanunları gereği askerlik yaşı gelen grup üyelerinin zorunlu görevlerine gitmeye başlamasıyla BTS, 2022'de son konserini vermişti.

Grup üyeleri, 2025'e kadar müzik çalışmalarına bireysel devam edeceklerini duyurmuştu.

Independent Türkçe, New York Times, AP



Yiyeceklerin yapısının tokluk hissinde rol oynayabileceği tespit edildi

Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
TT

Yiyeceklerin yapısının tokluk hissinde rol oynayabileceği tespit edildi

Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)

Bilim insanları yiyeceklerin yapısının tokluk hissini etkileyebildiğini tespit etti. 

Obezite gibi hastalıkların artışında modern beslenme alışkanlıkları kritik bir rol oynuyor. Ultra işlenmiş gıdalar da bu sorunun temel nedenleri arasında sayılıyor.

Öte yandan bu yiyecekler genellikle yağ, şeker ve tuz gibi sağlığa risk teşkil ettiği bilinen besinleri de yüksek miktarda içeriyor. Uzmanlar gıdaların nasıl "işlendiğinin" gözden kaçabileceğini söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Imperial College London ve Quadram Enstitüsü'nden araştırmacılar gıdaların yapısının, etkilerini nasıl değiştirdiğini anlamak üzere bir çalışma yürüttü.

Bulguları hakemli dergi Nature Metabolism'de yayımlanan çalışmada 10 sağlıklı yetişkin 4 günlüğüne bir kliniğe yerleştirildi. Katılımcılara beslenme sondası takılarak mide ve üst ince bağırsaklarından düzenli numune alındı. Böylece gıdaların nasıl sindirildiği ve bunun bağırsaktaki metabolizma sonucu ortaya çıkan maddeleri nasıl etkilediği değerlendirildi.

Katılımcılar, hücreleri kırılmış veya bütün haldeki nohut unundan yapılan lapalarla beslendi. Yani bir lapadaki nohutlar, geleneksel nohut unu yapımında olduğu gibi doğal hücre yapısı bozulacak şekilde işlenmişti. Diğerindeyse hücrelerin bozulmaması için farklı bir işlem uygulandı.

Araştırmacılar, besin değerleri birebir aynı olan bu gıdaların vücutta farklı etkilere yol açtığını gözlemledi. 

Hücre yapısı bozulan nohut unundan yapılan lapa, daha hızlı sindirilerek kandaki glikoz seviyesini, diğer lapaya kıyasla 2 ila 4 kat daha fazla yükseltti.

Parçalanmamış hücrelere sahip gıda ise daha yavaş sindirildi. Ayrıca iştahı bastırmasıyla bilinen GLP-1 ve PYY hormonları daha uzun süre boyunca salgılandı. Katılımcılar da daha uzun süre tokluk hissettiğini bildirdi. 

Çalışmanın çok az kişiyle yapılmış olması gibi önemli bir sınırlılığı var. Ancak bulgular obezite ve tip 2 diyabetle mücadelede, gıdaların yapısının kayda değer bir rol oynayabileceğine işaret ediyor.

Makalenin yazarlarından Gary Frost "Gıdaların yapısının değiştirilmesi, nihayetinde halkı tip 2 diyabet gibi kronik hastalıklardan korumaya katkı sağlayabilir ve bu araştırma bu yüzden çok heyecan verici" diyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Mingzhu Cai ise zayıflama iğnelerinin başarısına değinerek şu ifadeleri kullanıyor:

Ozempic gibi GLP-1 agonistleri hakkında çok fazla tartışma dönüyor. Doğal GLP-1 seviyeleri asla bu ilaçların dozuna ulaşmayacak olsa da nasıl ve nerede salındığını anlayarak vücudumuzun üretebileceği dozları artırma şansımız var.

Bulgular, gıdaların işlenme biçimindeki farklılıkların yalnızca tokluk hissini artırmakla kalmayıp daha sağlıklı sonuçlar da doğurabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe, Imperial College London, Quadram Enstitüsü, Nature Metabolism