500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi

Leonardo da Vinci'nin 'Vite Aerea'sının (Hava Vidası / 1487-1490) reprodüksiyonu (AFP)
Leonardo da Vinci'nin 'Vite Aerea'sının (Hava Vidası / 1487-1490) reprodüksiyonu (AFP)
TT

500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi

Leonardo da Vinci'nin 'Vite Aerea'sının (Hava Vidası / 1487-1490) reprodüksiyonu (AFP)
Leonardo da Vinci'nin 'Vite Aerea'sının (Hava Vidası / 1487-1490) reprodüksiyonu (AFP)

Yeni bir araştırmaya göre ilk kez Rönesans dönemi İtalyan polimatı Leonardo da Vinci'nin tasarladığı bir helikopter modeli, daha sessiz ve dikkat çekmeyen modern drone'ların geliştirilmesini sağlayabilir.

Drone'lar, pervaneleri havayı yararken kendilerine has bir tiz bir vızıltı sesi çıkarır. Bu uzaktan kumandalı araçlar; paket teslimatı, fotoğrafçılık, acil durum müdahalesi ve savaşta giderek daha yaygın olarak kullanılırken ürettikleri gürültü kirliliği de artmaya devam ediyor.

Johns Hopkins Üniversitesi'nden yeni bir araştırma, Leonardo da Vinci'nin en az 500 yıl önce icat ettiği bir cihazın, daha sessiz drone teknolojisinin anahtarı olabileceğini öne sürüyor.

Muhtemelen en çok Mona Lisa ve Son Akşam Yemeği gibi tablolarıyla tanınan Leonardo, aynı zamanda mühendis ve mimardı ve uçuş çağından yüzlerce yıl önce, bir helikopter prototipi de dahil, uçma mantığına uygun makineler tasarlamıştı.

15. yüzyılda tasarlanan Leonardo hava vidası, kaldırma kuvveti üreten rotorların bilinen en eski tasarımlardan biri.

Yeni çalışmanın yazarı ve makine mühendisliği alanında öğretim üyesi olan Rajat Mittal'a göre buna rağmen aracın aerodinamik ve aeroakustik performansı bilim dünyasında sınırlı ilgi gördü.

Dr. Mittal ve ekibi henüz hakem değerlendirmesinden geçmeyen araştırmada, modernize edilmiş bir Leonardo hava vidası tasarımının aerodinamik kuvvetlerinin ve ses dağılımının simülasyonunu oluşturdu.

Araştırmacı şu ifadeleri kullanıyor:

Da Vinci'nin, modern helikopterin bir tür öncüsü olan vizyoner hava vidası, araştırmamıza ilham verdi.

JHU'dan makine mühendisi Dr. Mittal, "Düşüncemiz, tarihi ilhamı ve modern hesaplamaları bir araya getirerek daha sessiz bir modern drone tasarlamaktı” diyor.

Modern drone'ların çıkardığı vızıltı sesleri, pervanelerin ucundaki hava girdaplarından kaynaklanıyor ve bunlar düz ve açılı kanatlarla çarpışarak ses çıkarıyor.

Araştırmacılar, Leonardo'nun tasarımındaki gibi vida benzeri bir şekle ve tek bir kanada sahip pervanelerin bu hava girdaplarını etrafa yayarak sesi azaltabileceği teorisini ortaya atıyor.

Bilim insanları, farklı hava akımı koşulları altında bu tasarımın kaldırma kuvvetini, mekanik gücünü ve akustik emisyonlarını değerlendiren bilgisayar simülasyonları gerçekleştirdi.

Sonuçları, benzer kaldırma kuvveti üreten klasik bir iki kanatlı rotorun sonuçlarıyla karşılaştırdılar.

Bilim insanları, modernize edilmiş Leonardo tasarımının aynı kaldırma kuvveti için daha az ses yoğunluğu ürettiğini buldu.

Araştırmacılar, çalışmada "Hava vidası, birim kaldırma kuvveti başına kayda değer biçimde daha az güç tüketiyor ve daha düşük gürültü üretiyor" diye yazıyor.

Leonardo'nun hava vidasının sarmal geometrisinin, rotor kanadıyla hava girdabı arasındaki etkileşimi ve dolayısıyla gürültüyü bastırdığını saptadılar.

Bilim insanları şöyle yazıyor:

Hava vidasının kesintisiz tek kanatlı tasarımı, rotorun aeroakustiğine önemli ölçüde etki eden kanat-girdap etkileşimi gürültüsünü azaltıyor.

Araştırmacılara göre bulgular, gürültüye duyarlı uygulamalar için alışılmadık rotor tasarımlarının potansiyel faydalarını vurguluyor.

"Gelecekteki çalışmalarda, dönüş sayısını artırmak gibi geometrik varyasyonlar keşfedilebilir" diyorlar.

Bilim insanları, Leonardo tasarımının herhangi bir uygulanabilir döner kanatlı hava aracı konseptine dönüştürülmeden önce yapısal bütünlüğünü ve istikrarını daha ayrıntılı incelemeyi umuyor.

Independent Türkçe



Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
TT

Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)

Dünyada ilk kez iki babası olan fareler kendi yavrularını dünyaya getirdi. 

İki annesi olan farelerin dünyaya getirildiği ilk kez 2004'te duyurulmuştu. Ancak iki babalı kemirgenler üretmek çok daha zorlu bir iş oldu. 

Son yıllarda Japonya ve Çin'den farklı araştırma ekipleri kendi yöntemlerini kullanarak iki babalı fareler dünyaya getirmeyi başarmıştı. Kök hücreleri kullanan Japon ekibin çalışmasında 7 yavru normal bir şekilde büyümüş ve Scientific American'a göre yetişkinliğe ulaşan iki hayvanın doğurgan olduğu görülmüştü.

Çinli bir ekipse bu yılın başlarında gen düzenleme tekniğiyle iki babalı fareler üretmişti. Ancak bu yavrularda birtakım gelişimsel sorunlar görülmüş ve yetişkinliğe ulaşsalar da kısır oldukları tespit edilmişti.

Bulguları hakemli dergi PNAS'te 23 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmadaysa Çin'den farklı bir ekip iki babalı farelerin ilk kez kendi yavruları olduğu bildirildi.

Şanghay Jiao Tong Üniversitesi'nden araştırmacılar, çekirdeği çıkarılmış bir yumurtaya iki sperm hücresi yerleştirdi. Ardından epigenetik düzenleme adı verilen bir yöntemle, embriyonun gelişmesi için gereken sperm DNA'sındaki 7 bölgeyi yeniden programladılar.

Dişi farelere yerleştirilen 259 embriyodan sadece ikisi hayatta kaldı ve yetişkinliğe ulaştı. İkisi de erkek olan fareler daha sonra dişi farelerle çiftleşerek kendi yavrularını dünyaya getirdi. Araştırmacılar bu yavruların da boyut, ağırlık ve görünüm açısından normal göründüğünü ifade ediyor.

Ebeveynleri aynı cinsiyetten memeliler üretmenin önündeki en büyük engel, baskılama denen bir olgudan kaynaklanıyor. Baskılama, bir gen hem anne hem de babadan alındığına bunlardan birinin aktif, diğerinin pasif kalmasını ifade ediyor.

İki erkekten alınan DNA'yla embriyo oluşturmaya çalışınca, çok fazla baba geni aktif kaldığı ve anne geni bulunmadığı için ortaya baskılama sorunları çıkabiliyor.

Yumurta ve sperm oluşumu sırasında kromozomlara, bazı genlerin aktif, diğerlerininse pasif olmasını sağlayan kimyasal etiketler ekleniyor. Bu değişiklikler altta yatan DNA dizilimini değiştirmedikleri için "epigenetik" diye adlandırılıyor ancak etiketlerin etkisi varlığını sürdürebiliyor. 

Yeni çalışmayı yürüten ekip, modifiye edilmiş CRISPR proteinleri kullanarak DNA dizilimini değiştirmeden epigenetik etiketlerle oynadı.

University College London'dan Helen O'Neill, yer almadığı çalışmanın kritik bir adım olduğunu söyleyerek ekliyor: 

Bu çalışma, genomik baskılamanın memelilerde tek ebeveynli üremenin önündeki ana engel olduğunu doğruluyor ve bunun aşılabileceğini gösteriyor.

Genetik düzenleme içermediği için yeni yöntemin insanlara uyarlanması teoride mümkün görünüyor. Öte yandan çalışmadaki başarı oranının düşük olması nedeniyle bunun gerçekleşmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

Çalışmada yer almayan moleküler nörobiyoloji uzmanı Christophe Galichet, "Aynı cinsiyetteki ebeveynlerin üremesi üzerine yapılan bu araştırma umut verici olsa da gereken yumurta sayısı, ihtiyaç duyulan taşıyıcı anne sayısı ve başarı oranının düşük olması nedeniyle bu tekniğin insanlara uygulanması düşünülemez" diyor.

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Scientific American, PNAS