Gişede çakılarak tarihe geçen animasyon tartışma yarattı

Prömiyerini Los Angeles'ta yapan Elio'nun yönetmen koltuğunu Adrian Molina, Domee Shi ve Madeline Sharafian paylaşıyor (Walt Disney Studios Motion Pictures)
Prömiyerini Los Angeles'ta yapan Elio'nun yönetmen koltuğunu Adrian Molina, Domee Shi ve Madeline Sharafian paylaşıyor (Walt Disney Studios Motion Pictures)
TT

Gişede çakılarak tarihe geçen animasyon tartışma yarattı

Prömiyerini Los Angeles'ta yapan Elio'nun yönetmen koltuğunu Adrian Molina, Domee Shi ve Madeline Sharafian paylaşıyor (Walt Disney Studios Motion Pictures)
Prömiyerini Los Angeles'ta yapan Elio'nun yönetmen koltuğunu Adrian Molina, Domee Shi ve Madeline Sharafian paylaşıyor (Walt Disney Studios Motion Pictures)

Pixar'ın yeni animasyonu Elio, 150 milyon dolarlık bütçesine rağmen ilk hafta sonunda ABD gişesinden yalnızca 21 milyon dolar, dünya genelindeyse toplam 35 milyon dolar hasılat elde ederek stüdyonun tarihindeki en kötü açılış rakamlarına imza attı.

"İnandığımız hikayeleri anlatmaya devam edeceğiz"

Pixar'ın baş kreatif direktörü Pete Docter, hayal kırıklığı yaratan bu tabloya rağmen umutlu. Fast Company'nin düzenlediği bir zirvede konuşan Docter, "Zor bir dönemden geçiyoruz ama yapabileceğimiz tek şey inandığımız hikayeleri anlatmaya devam etmek" diyerek ekledi:

İster para kazansın ister kazanmasın, her film aynı emeği gerektiriyor. Bu işler planlanamaz. Bazen her şeyin doğru şekilde bir araya gelmesi gerekiyor. Biz izleyicinin ne istediğini onlar fark etmeden önce bulmak zorundayız. Yoksa sürekli Oyuncak Hikayesi 27'yi (Toy Story 27) çekiyor oluruz.

21 Haziran'da vizyona giren Elio, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da sinema yazarlarının yorumlarına göre yüzde 83'lük beğeni puanı aldı. Filmin izleyici skoruysa daha da yüksek: Yüzde 91. 

Bu da sorunun filmde değil, izleyicinin salona çekilememesinde olduğunu gösteriyor.

Birçok sosyal medya kullanıcısı, Elio'nun bu kadar az izlenmesinin asıl nedeninin Disney'in yetersiz pazarlama stratejisi olduğunu savunuyor. Bir kullanıcı şöyle yazdı:

Sorun, izleyicilerin orijinal filmleri görmek istememesi değil. Sorun, stüdyoların bu filmleri izletmek için yeterince çaba göstermemesi.

Başka bir kullanıcıysa bu durumu şöyle özetliyor:

Bu tam anlamıyla bir kısır döngü. İzleyici gitmiyor diye stüdyolar tanıtıma bütçe ayırmıyor, tanıtım yapılmadığı için izleyici filmin vizyona girdiğini bile bilmiyor.

Bir başka izleyici de şunları ekledi:

Konuştuğum herkes filmin çıktığından bile haberdar değildi. Oysa izleyen herkes beğenmiş görünüyor.

"Çıta çok yükseldi"

Sinema sektörüne danışmanlık hizmeti sunan Franchise Entertainment Research'ten David A. Gross ise Variety'ye yaptığı açıklamada Elio'nun rakamlarının başka bir orijinal animasyon için kabul edilebilir olabileceğini ama söz konusu Pixar olunca çıtanın çok daha yüksek olduğunu belirtti:

Pandemi sonrası özellikle aile filmleri gibi bazı türlerde izleyici beklentisi ciddi biçimde yükseldi. Animasyonda yeni bir şey yaratmak gerçekten zorlaştı. İzleyici ya tanıdık şeyler ya da bambaşka bir şey görmek istiyor.

Elio yanlışlıkla uzaylılarla iletişim kuran ve kendini bir anda Dünya'nın galaktik büyükelçisi olarak uzayda bulan küçük bir çocuğun hikayesini anlatıyor. 

Filmin seslendirme kadrosunda Avatar'la tanınan Oscarlı yıldız Zoe Saldaña, The Good Place'ten Jameela Jamil ve Oppenheimer'dan Matthias Schweighöfer gibi isimler yer alıyor.

Independent Türkçe, GamesRadar, Variety, Fast Company



Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
TT

Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)

Dünyada ilk kez iki babası olan fareler kendi yavrularını dünyaya getirdi. 

İki annesi olan farelerin dünyaya getirildiği ilk kez 2004'te duyurulmuştu. Ancak iki babalı kemirgenler üretmek çok daha zorlu bir iş oldu. 

Son yıllarda Japonya ve Çin'den farklı araştırma ekipleri kendi yöntemlerini kullanarak iki babalı fareler dünyaya getirmeyi başarmıştı. Kök hücreleri kullanan Japon ekibin çalışmasında 7 yavru normal bir şekilde büyümüş ve Scientific American'a göre yetişkinliğe ulaşan iki hayvanın doğurgan olduğu görülmüştü.

Çinli bir ekipse bu yılın başlarında gen düzenleme tekniğiyle iki babalı fareler üretmişti. Ancak bu yavrularda birtakım gelişimsel sorunlar görülmüş ve yetişkinliğe ulaşsalar da kısır oldukları tespit edilmişti.

Bulguları hakemli dergi PNAS'te 23 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmadaysa Çin'den farklı bir ekip iki babalı farelerin ilk kez kendi yavruları olduğu bildirildi.

Şanghay Jiao Tong Üniversitesi'nden araştırmacılar, çekirdeği çıkarılmış bir yumurtaya iki sperm hücresi yerleştirdi. Ardından epigenetik düzenleme adı verilen bir yöntemle, embriyonun gelişmesi için gereken sperm DNA'sındaki 7 bölgeyi yeniden programladılar.

Dişi farelere yerleştirilen 259 embriyodan sadece ikisi hayatta kaldı ve yetişkinliğe ulaştı. İkisi de erkek olan fareler daha sonra dişi farelerle çiftleşerek kendi yavrularını dünyaya getirdi. Araştırmacılar bu yavruların da boyut, ağırlık ve görünüm açısından normal göründüğünü ifade ediyor.

Ebeveynleri aynı cinsiyetten memeliler üretmenin önündeki en büyük engel, baskılama denen bir olgudan kaynaklanıyor. Baskılama, bir gen hem anne hem de babadan alındığına bunlardan birinin aktif, diğerinin pasif kalmasını ifade ediyor.

İki erkekten alınan DNA'yla embriyo oluşturmaya çalışınca, çok fazla baba geni aktif kaldığı ve anne geni bulunmadığı için ortaya baskılama sorunları çıkabiliyor.

Yumurta ve sperm oluşumu sırasında kromozomlara, bazı genlerin aktif, diğerlerininse pasif olmasını sağlayan kimyasal etiketler ekleniyor. Bu değişiklikler altta yatan DNA dizilimini değiştirmedikleri için "epigenetik" diye adlandırılıyor ancak etiketlerin etkisi varlığını sürdürebiliyor. 

Yeni çalışmayı yürüten ekip, modifiye edilmiş CRISPR proteinleri kullanarak DNA dizilimini değiştirmeden epigenetik etiketlerle oynadı.

University College London'dan Helen O'Neill, yer almadığı çalışmanın kritik bir adım olduğunu söyleyerek ekliyor: 

Bu çalışma, genomik baskılamanın memelilerde tek ebeveynli üremenin önündeki ana engel olduğunu doğruluyor ve bunun aşılabileceğini gösteriyor.

Genetik düzenleme içermediği için yeni yöntemin insanlara uyarlanması teoride mümkün görünüyor. Öte yandan çalışmadaki başarı oranının düşük olması nedeniyle bunun gerçekleşmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

Çalışmada yer almayan moleküler nörobiyoloji uzmanı Christophe Galichet, "Aynı cinsiyetteki ebeveynlerin üremesi üzerine yapılan bu araştırma umut verici olsa da gereken yumurta sayısı, ihtiyaç duyulan taşıyıcı anne sayısı ve başarı oranının düşük olması nedeniyle bu tekniğin insanlara uygulanması düşünülemez" diyor.

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Scientific American, PNAS