Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
TT

Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)

Dünyada ilk kez iki babası olan fareler kendi yavrularını dünyaya getirdi. 

İki annesi olan farelerin dünyaya getirildiği ilk kez 2004'te duyurulmuştu. Ancak iki babalı kemirgenler üretmek çok daha zorlu bir iş oldu. 

Son yıllarda Japonya ve Çin'den farklı araştırma ekipleri kendi yöntemlerini kullanarak iki babalı fareler dünyaya getirmeyi başarmıştı. Kök hücreleri kullanan Japon ekibin çalışmasında 7 yavru normal bir şekilde büyümüş ve Scientific American'a göre yetişkinliğe ulaşan iki hayvanın doğurgan olduğu görülmüştü.

Çinli bir ekipse bu yılın başlarında gen düzenleme tekniğiyle iki babalı fareler üretmişti. Ancak bu yavrularda birtakım gelişimsel sorunlar görülmüş ve yetişkinliğe ulaşsalar da kısır oldukları tespit edilmişti.

Bulguları hakemli dergi PNAS'te 23 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmadaysa Çin'den farklı bir ekip iki babalı farelerin ilk kez kendi yavruları olduğu bildirildi.

Şanghay Jiao Tong Üniversitesi'nden araştırmacılar, çekirdeği çıkarılmış bir yumurtaya iki sperm hücresi yerleştirdi. Ardından epigenetik düzenleme adı verilen bir yöntemle, embriyonun gelişmesi için gereken sperm DNA'sındaki 7 bölgeyi yeniden programladılar.

Dişi farelere yerleştirilen 259 embriyodan sadece ikisi hayatta kaldı ve yetişkinliğe ulaştı. İkisi de erkek olan fareler daha sonra dişi farelerle çiftleşerek kendi yavrularını dünyaya getirdi. Araştırmacılar bu yavruların da boyut, ağırlık ve görünüm açısından normal göründüğünü ifade ediyor.

Ebeveynleri aynı cinsiyetten memeliler üretmenin önündeki en büyük engel, baskılama denen bir olgudan kaynaklanıyor. Baskılama, bir gen hem anne hem de babadan alındığına bunlardan birinin aktif, diğerinin pasif kalmasını ifade ediyor.

İki erkekten alınan DNA'yla embriyo oluşturmaya çalışınca, çok fazla baba geni aktif kaldığı ve anne geni bulunmadığı için ortaya baskılama sorunları çıkabiliyor.

Yumurta ve sperm oluşumu sırasında kromozomlara, bazı genlerin aktif, diğerlerininse pasif olmasını sağlayan kimyasal etiketler ekleniyor. Bu değişiklikler altta yatan DNA dizilimini değiştirmedikleri için "epigenetik" diye adlandırılıyor ancak etiketlerin etkisi varlığını sürdürebiliyor. 

Yeni çalışmayı yürüten ekip, modifiye edilmiş CRISPR proteinleri kullanarak DNA dizilimini değiştirmeden epigenetik etiketlerle oynadı.

University College London'dan Helen O'Neill, yer almadığı çalışmanın kritik bir adım olduğunu söyleyerek ekliyor: 

Bu çalışma, genomik baskılamanın memelilerde tek ebeveynli üremenin önündeki ana engel olduğunu doğruluyor ve bunun aşılabileceğini gösteriyor.

Genetik düzenleme içermediği için yeni yöntemin insanlara uyarlanması teoride mümkün görünüyor. Öte yandan çalışmadaki başarı oranının düşük olması nedeniyle bunun gerçekleşmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

Çalışmada yer almayan moleküler nörobiyoloji uzmanı Christophe Galichet, "Aynı cinsiyetteki ebeveynlerin üremesi üzerine yapılan bu araştırma umut verici olsa da gereken yumurta sayısı, ihtiyaç duyulan taşıyıcı anne sayısı ve başarı oranının düşük olması nedeniyle bu tekniğin insanlara uygulanması düşünülemez" diyor.

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Scientific American, PNAS



Resmen açıklandı: Üç Oscarlı Facebook filminin devamı yolda

2010 yapımı Sosyal Ağ'daki performansıyla Oscar'a aday gösterilen 41 yaşındaki Jesse Eisenberg (solda), Mark Zuckerberg'le anılmak istemediğini söylüyor (Sony Pictures)
2010 yapımı Sosyal Ağ'daki performansıyla Oscar'a aday gösterilen 41 yaşındaki Jesse Eisenberg (solda), Mark Zuckerberg'le anılmak istemediğini söylüyor (Sony Pictures)
TT

Resmen açıklandı: Üç Oscarlı Facebook filminin devamı yolda

2010 yapımı Sosyal Ağ'daki performansıyla Oscar'a aday gösterilen 41 yaşındaki Jesse Eisenberg (solda), Mark Zuckerberg'le anılmak istemediğini söylüyor (Sony Pictures)
2010 yapımı Sosyal Ağ'daki performansıyla Oscar'a aday gösterilen 41 yaşındaki Jesse Eisenberg (solda), Mark Zuckerberg'le anılmak istemediğini söylüyor (Sony Pictures)

Aaron Sorkin, Facebook'un hikayesini anlatmayı henüz bitirmedi...

Oscar ödüllü senarist Sorkin, 2010 yapımı Sosyal Ağ'ın (The Social Network) devam filmi üzerinde çalışıyor. Sony Pictures tarafından geliştirilen projede Sorkin hem senaryoyu kaleme alıyor hem de yönetmen koltuğuna geçmeye hazırlanıyor.

İlk film, Dövüş Kulübü (Fight Club), Kayıp Kız (Gone Girl) ve Yedi (Se7en) gibi kült yapımlara imza atan David Fincher'ın yönetmenliğinde Facebook'un kuruluşunu ve erken dönemini anlatmıştı. 

Devam filmiyse köklü Amerikan gazetesi Wall Street Journal'ın 2021'de yayımladığı ve şirketin iç işleyişini gözler önüne seren The Facebook Files (Facebook Dosyaları) adlı haber serisine dayanıyor. Sözkonusu yazı dizisi Jeff Horowitz tarafından kaleme alınmıştı.

İlk filmde Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg'ü canlandıran Jesse Eisenberg'ün devam filminde yer alıp almayacağı henüz açıklanmadı. Sosyal Ağ 2'nin (The Social Network Part II) yapımcı kadrosunda Todd Black, Peter Rice, Aaron Sorkin ve Stuart Besser yer alıyor.

Fincher imzalı ilk yapım, hem eleştirmenlerden tam not almış hem de gişede büyük başarı yakalamıştı. Dünya genelinde 226 milyon dolar hasılat elde eden Sosyal Ağ, En İyi Film dahil 8 dalda Oscar'a aday gösterilmiş ve En İyi Uyarlama Senaryo ödülü dahil olmak üzere üç ödül kazanmıştı.

"6 Ocak'tan Facebook'u sorumlu tutuyorum"

Sorkin, son yıllarda devam filmi fikrini açıkça dile getiriyordu. 2021'de verdiği bir röportajda,"Facebook'la ilgili son yıllarda yaşananlar anlatılmaya fazlasıyla değer" demişti. Ancak o dönemde, filmin yalnızca David Fincher kabul ederse çekileceğini belirtmişti. 

Geçen yıl The Town podcast'inin canlı kaydında ise Facebook'un son dönemdeki politikaları üzerine yazmaya başladığını doğrulamıştı.

Sorkin, ABD Kongre Binası'nın Donald Trump destekçileri tarafından basılmasına atıfta bulunarak "6 Ocak'tan Facebook'u sorumlu tutuyorum" ifadelerini kullanmıştı. Ancak 64 yaşındaki sinemacı bu iddiasını detaylandırmaktan kaçınmış ve sadece, "Bunun cevabı için bir sinema bileti almanız gerekecek" demekle yetinmişti.

Sorkin, Facebook'la ilgili ne anlatmak istediğini ise şu sözlerle özetlemişti:

Facebook, algoritmasını en çok kutuplaştırıcı içeriği öne çıkaracak şekilde ayarlıyor. Çünkü bu, etkileşimi artırıyor. Bu, sizi onların tabiriyle sonsuz kaydırmaya yönlendiriyor. Facebook'ta büyümeyle etik arasında sürekli bir gerilim olması gerektiği söylenir. Ancak böyle bir gerilim yok. Sadece büyüme var.

Sorkin daha önce Molly'nin Oyunu (Molly's Game) ve Şikago Yedilisi'nin Yargılanması (The Trial of the Chicago 7) gibi yapımların hem senaryolarına imza atmış hem de yönetmen koltuğunda oturmuştu.

Independent Türkçe, Variety, Hollywoood Reporter, Deadline