Floresan ışığını elektriğe çevirdi: Güneş panellerinde devrim

Tayvan'da geliştirilen yeni bir güneş pili, floresan ampuller gibi iç mekan ışıklarından enerji toplayabiliyor (Pexels)
Tayvan'da geliştirilen yeni bir güneş pili, floresan ampuller gibi iç mekan ışıklarından enerji toplayabiliyor (Pexels)
TT

Floresan ışığını elektriğe çevirdi: Güneş panellerinde devrim

Tayvan'da geliştirilen yeni bir güneş pili, floresan ampuller gibi iç mekan ışıklarından enerji toplayabiliyor (Pexels)
Tayvan'da geliştirilen yeni bir güneş pili, floresan ampuller gibi iç mekan ışıklarından enerji toplayabiliyor (Pexels)

Bilim insanları iç mekan floresan ışıklarından enerji toplayabilen yeni bir tür güneş paneli icat etti.

Yeni nesil güneş pilleri, yenilenebilir enerjide devrim yaratma potansiyeli sayesinde övülen "mucize malzeme" perovskitle üretildi.

Malzeme, klasik silikon bazlı güneş panellerine kıyasla enerji dönüşümünde daha yüksek verimlilik sağlamasıyla geleneksel güneş panellerinde giderek daha fazla kullanılıyor.

Ayrıca malzemeyi ayarlayarak lambalardan veya ampullerden iç mekan ışığı da  toplanabiliyor ancak bugüne kadar bu işlem, perovskitin verimini ve kararlılığını düşüren küçük kusurlara yol açıyordu.

Tayvan'daki Ulusal Yang Ming Chiao Tung Üniversitesi'nden bir ekip bu kusurları iyileştirerek güneş pillerini günlük kullanıma uygun hale getiren kimyasal bir yöntemle bu sorunun üstesinden gelmeyi başardı.

"Bant aralığı ayarı" diye adlandırılan bu yöntemi, geleneksel silikon güneş pillerine uygulamak mümkün değil.

İnce, hafif, esnek ve yarı şeffaf olmaları sayesinde perovskit güneş pilleri, sert ve ağır silikon panellere kıyasla çok daha geniş bir uygulama alanı sunuyor.

Araştırmacılara göre bu son atılım, teknolojinin uzaktan kumandalar ve giyilebilir cihazlar gibi araçları şarj etmede kullanılabileceği anlamına geliyor.

Tayvan'daki Ulusal Yang Ming Chiao Tung Üniversitesi'nden Fang-Chung Chen, "Perovskit güneş pillerinin iç mekan verimliliğinin daha yüksek olması, fotovoltaik ürünlerin bulutlu dış mekan, iç mekan ve diğer loş ışıklı ortamlar gibi çok yönlü kullanım senaryolarına daha uygun olabileceği anlamına geliyor" diyor.

Başlangıçta, yaklaşımımızın yalnızca cihaz verimliliğini artırabileceğini düşünüyorduk. Perovskit güneş pillerinin güvenilirliğinin düşük olması, benimsenmeleri önünde büyük bir engel teşkil ettiğinden önerdiğimiz yöntemin perovskit güneş panellerinin ticarileştirilmesine giden yolu açabileceğini umuyoruz.

İç mekan güneş pilleri bu hafta APL Energy adlı bilimsel dergide yayımlanan "Chelating agent-based defect passivation for enhanced indoor performance of wide-bandgap perovskite solar cells" (Geniş bant aralıklı perovskit güneş pillerinin gelişmiş iç mekan performansı için şelatlama maddesi bazlı kusur pasivasyonu) başlıklı makalede detaylandırılıyor.

Independent Türkçe



NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu ilk ötegezegenini buldu

TWA 7'nin çevresindeki mavi enkaz diskinin etrafındaki ötegezegen (turuncu) görülüyor. Ötegezegenin Satürn'e yakın bir kütlesi var (NASA, ESA, CSA, Anne-Marie Lagrange (CNRS, UGA), Mahdi Zamani (ESA/Webb))
TWA 7'nin çevresindeki mavi enkaz diskinin etrafındaki ötegezegen (turuncu) görülüyor. Ötegezegenin Satürn'e yakın bir kütlesi var (NASA, ESA, CSA, Anne-Marie Lagrange (CNRS, UGA), Mahdi Zamani (ESA/Webb))
TT

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu ilk ötegezegenini buldu

TWA 7'nin çevresindeki mavi enkaz diskinin etrafındaki ötegezegen (turuncu) görülüyor. Ötegezegenin Satürn'e yakın bir kütlesi var (NASA, ESA, CSA, Anne-Marie Lagrange (CNRS, UGA), Mahdi Zamani (ESA/Webb))
TWA 7'nin çevresindeki mavi enkaz diskinin etrafındaki ötegezegen (turuncu) görülüyor. Ötegezegenin Satürn'e yakın bir kütlesi var (NASA, ESA, CSA, Anne-Marie Lagrange (CNRS, UGA), Mahdi Zamani (ESA/Webb))

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu, Temmuz 2022'de bilimsel operasyonlara başlamasından bu yana ilk kez bir ötegezegenin görüntüsünü yakaladı.

Daha önce bilinmeyen gökcismine "TWA 7 b" adı verildi. Dünya'dan yaklaşık 110 ışık yılı uzakta, Antlia takımyıldızı civarında yer alan gezegen, yakındaki genç yıldız TWA 7'nin yörüngesinde dönüyor.

Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'nden (CNRS) yapılan açıklamada, "Bilim insanları potansiyel bir gözlem yanlılığı ihtimalini ortadan kaldırdıktan sonra bunun büyük olasılıkla bir ötegezegen olduğu sonucuna vardı" ifadelerine yer veriliyor.

Görüntü, teleskobun "MIRI" diye de bilinen Orta Kızılötesi Aracı (Mid-Infrared Instrument) üzerindeki koronagrafla çekildi. Koronagraflar, yakındaki daha sönük nesneleri gözlemlemek amacıyla Güneş gibi yıldızların ışığını engellemek için kullanılıyor.

Merkezdeki bir araştırmacının öncülük ettiği bulgular çarşamba günü hakemli dergi Nature'da yayımlandı. Merkez, koronagrafı Fransız Alternatif Enerjiler ve Atom Enerjisi Komisyonu'yla birlikte geliştirdi.

thyy
Araştırmacılar NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu'nun ilk kez bir ötegezegenin resmini çektiğini söylüyor. Cisim, genç bir yıldız olan TWA 7'nin enkaz diskinde bulundu (A.M. Lagrange ve ekip arkadaşları/Evidence for a sub-Jovian planet in the young TWA 7 disk [Genç TWA 7 diskinde Jüpiter altı bir gezegen kanıtı]

Yıldızın etrafındaki kayalık enkaz ve toz diskine bakan bilim insanları daha önce içlerinde eşmerkezli halka benzeri yapılar tespit etmişti. Gökbilimciler bugüne kadar bu yapıların, gezegenlerin yaptaşlarıyla tanımlanamayan gezegenler arasındaki kütleçekimsel etkileşimden kaynaklandığından şüpheleniyordu. İnceledikleri iki sistemden biri olan TWA 7'nin üç halkası var.

Merkez şu ifadeleri kullanıyor:

İki sistemden biri olan TWA 7, üç belirgin halkaya sahip. Bunlardan biri özellikle dar ve neredeyse hiç madde içermeyen iki boş alanla çevrili.

Webb'in çektiği görüntü potansiyel kaynağı ortaya çıkardı.

Merkez "Detaylı simülasyonlar gerçekten de tam gezegenin konumunda ince bir halkanın ve bir 'deliğin' oluşumunu doğruladı. Bunlar JWST'yle yapılan gözlemlerle mükemmel bir uyum içerisinde" diye belirtiyor. 

Satürn'e yakın bir kütleye sahip TWA 7 b'nin orta kızılötesi ısı aralığında tespit edilmesi daha kolay çünkü daha önce görüntülere yansıyanlardan yaklaşık 10 kat daha hafif. Bu sistemlerde yeni oluşan gezegenler de hâlâ sıcak ve bu da onları eski muadillerinden daha parlak yapıyor.

Halihazırda Güneş Sistemi'nin dışında var olduğu teyit edilen en az 5 bin 900 ötegezegen var. Bunların çoğu başka yıldızların yörüngesinde dönüyor ve keşfedilenlerin çoğu Samanyolu Galaksisi'nde yer alıyor. Ancak NASA milyarlarca ötegezegenin var olduğunu düşünüyor.

Ötegezegenler, bizimki de dahil gezegen sistemlerinin nasıl oluştuğunu daha iyi anlamamıza katkı sağlıyor. Ancak genellikle yıldız ışığı tarafından gölgede bırakılıyorlar. Bilim insanları Webb'i kullanarak gelecekte daha az kütleye sahip gezegenlerin görüntülerini yakalamayı umuyor.

Merkez şöyle yazıyor:

Bu sonuç, giderek daha da küçük olan ve Güneş Sistemi'nin gaz devlerinden çok Dünya'ya benzeyen ötegezegenlerin araştırılması ve doğrudan görüntülenmesinde yeni bir adıma işaret ediyor.

Independent Türkçe