Dünyanın en eski bumerangı olabilecek bir tarihi eser keşfedildi

Araştırmacılar Paweł Valde-Nowak (solda), Sahra Talamo ve Adam Nadachowski mamut dişi bumerangla poz veriyor (Talamo ve ekip arkadaşları/Eurekalert)
Araştırmacılar Paweł Valde-Nowak (solda), Sahra Talamo ve Adam Nadachowski mamut dişi bumerangla poz veriyor (Talamo ve ekip arkadaşları/Eurekalert)
TT

Dünyanın en eski bumerangı olabilecek bir tarihi eser keşfedildi

Araştırmacılar Paweł Valde-Nowak (solda), Sahra Talamo ve Adam Nadachowski mamut dişi bumerangla poz veriyor (Talamo ve ekip arkadaşları/Eurekalert)
Araştırmacılar Paweł Valde-Nowak (solda), Sahra Talamo ve Adam Nadachowski mamut dişi bumerangla poz veriyor (Talamo ve ekip arkadaşları/Eurekalert)

Arkeologlar, Polonya'daki bir mağarada keşfedilen mamut dişinden yapılmış bir eserin Avrupa'nın en eski bumerangı ve hatta dünyada bu türden en eski alet olabileceğini açıkladı.

Hakemli dergi PLoS One'da yayımlanan araştırmaya göre Polonya'daki Obłazowa mağarasında bir insana ait serçe parmağı veya ayak parmağı kemiği fosili gibi görünen bir şeyle birlikte bulunan uzun diş, yaklaşık 40 bin yıllık olabilir.

Daha önce bilinen en eski ahşap bumerang Güney Avustralya'daki Wyrie Bataklığı'nda bulunmuştu. Aralarında Polonya'daki Jagiellonian Üniversitesi'nden isimlerin de yer aldığı araştırmacılar, bunun yaklaşık 10 bin yıl önceye tarihlendiğini söylemişti.

Avrupa'nın en eski ahşap fırlatma sopalarından biri Almanya'nın kuzeyindeki Schöningen'de keşfedilmiş ve yaklaşık 300 bin yıl öncesine tarihlenmişti.

Avustralya'nın güneydoğusındaki tarih öncesi Aborijin halkı bu tür kavisli sopaların çeşitli türlerini kullanarak kuş, balık ve küçük memelileri avlıyordu.

Orta Avustralya'da da çeşitli türlerde "geri dönmeyen bumeranglar" keşfedilmişti. Bunlar "hayvanları kesmek, kuyu ya da yemek pişirme çukurları kazmak, pişen leşlerden sıcak külleri kazımak, taş silahlara rötuş yapmak ve hatta müzikal sesler çıkarmak" gibi çeşitli görevlerde kullanılıyordu. Bu da bumerangların farklı kültürel ve ekonomik bağlamlarda çok yönlü araçlar olarak önemini gösteriyor.

Bugüne kadar çoğunlukla Avustralya'da bulunan çoğu antik bumerang genellikle ahşaptan yapılmış olsa da fildişinden yapılmış yeni bulgu, erken Homo sapiens atalarımızın becerilerini gözler önüne seriyor.

Araştırmacılar bunun "Queensland tipi Avustralya bumeranglarına" benzediğini saptarken deneyler, "geri dönmeyen bir bumerang" gibi uçabildiğine işaret ediyor.

8
Mamut dişinden yapılan bumerang, Obłazowa mağarasında bulundu (Talamo ve ekip arkadaşları/PLOS One)

Bumerangın üzerindeki işaretler, Avrupa'daki erken Homo sapiens gruplarındaki sembolik davranışların ortaya çıkışını ve çeşitliliğini anlamak açısından kritik öneme sahip kültürel bir bağlam sağlıyor.

Bumerangın, kolye ucu gibi eserlerle birlikte keşfedilmesi de 40 bin önce "ortaya çıkan bölgesel bir sanatsal kimliğin" altını çiziyor.

Araştırmacılar şöyle diyor: 

Bu, Svabya Alpleri'nin fildişi figürinleri ve flütleri gibi, Avrupa'da gözlemlenen farklı bölgesel geleneklerle paralellik gösteriyor.

Arkeologlar, Obłazowa mağarasında bumerangla birlikte keşfedilen insan parmağı fosilinin şamanistik bir ritüelin göstergesi olabileceğinden şüpheleniyor.

Araştırmacılar "Bu yorum, İber Yarımadası ve Fransa'da bulunan, parmakları eksik insan ellerinin tasvir edildiği kaya sanatı kanıtlarıyla paralellik gösteriyor" diyor.

Bulgular, toplumların zaman içinde ihtiyaçlarına uygun olarak geliştirdiği yaratıcı çözümleri vurgulayarak erken insanların teknolojik yeniliklerine dair bilgiler sunuyor.

Çalışmada şu sonuca varılıyor: 

Bulgular sadece Homo sapiens'in uyarlanabilir stratejilerine dair anlayışımızı derinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Orta Avrupa'daki insan dağılımlarının en erken aşamalarında teknoloji, sembolizm ve çevresel ilişkinin incelikli etkileşimini vurguluyor.

Independent Türkçe



NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu ilk ötegezegenini buldu

TWA 7'nin çevresindeki mavi enkaz diskinin etrafındaki ötegezegen (turuncu) görülüyor. Ötegezegenin Satürn'e yakın bir kütlesi var (NASA, ESA, CSA, Anne-Marie Lagrange (CNRS, UGA), Mahdi Zamani (ESA/Webb))
TWA 7'nin çevresindeki mavi enkaz diskinin etrafındaki ötegezegen (turuncu) görülüyor. Ötegezegenin Satürn'e yakın bir kütlesi var (NASA, ESA, CSA, Anne-Marie Lagrange (CNRS, UGA), Mahdi Zamani (ESA/Webb))
TT

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu ilk ötegezegenini buldu

TWA 7'nin çevresindeki mavi enkaz diskinin etrafındaki ötegezegen (turuncu) görülüyor. Ötegezegenin Satürn'e yakın bir kütlesi var (NASA, ESA, CSA, Anne-Marie Lagrange (CNRS, UGA), Mahdi Zamani (ESA/Webb))
TWA 7'nin çevresindeki mavi enkaz diskinin etrafındaki ötegezegen (turuncu) görülüyor. Ötegezegenin Satürn'e yakın bir kütlesi var (NASA, ESA, CSA, Anne-Marie Lagrange (CNRS, UGA), Mahdi Zamani (ESA/Webb))

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu, Temmuz 2022'de bilimsel operasyonlara başlamasından bu yana ilk kez bir ötegezegenin görüntüsünü yakaladı.

Daha önce bilinmeyen gökcismine "TWA 7 b" adı verildi. Dünya'dan yaklaşık 110 ışık yılı uzakta, Antlia takımyıldızı civarında yer alan gezegen, yakındaki genç yıldız TWA 7'nin yörüngesinde dönüyor.

Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'nden (CNRS) yapılan açıklamada, "Bilim insanları potansiyel bir gözlem yanlılığı ihtimalini ortadan kaldırdıktan sonra bunun büyük olasılıkla bir ötegezegen olduğu sonucuna vardı" ifadelerine yer veriliyor.

Görüntü, teleskobun "MIRI" diye de bilinen Orta Kızılötesi Aracı (Mid-Infrared Instrument) üzerindeki koronagrafla çekildi. Koronagraflar, yakındaki daha sönük nesneleri gözlemlemek amacıyla Güneş gibi yıldızların ışığını engellemek için kullanılıyor.

Merkezdeki bir araştırmacının öncülük ettiği bulgular çarşamba günü hakemli dergi Nature'da yayımlandı. Merkez, koronagrafı Fransız Alternatif Enerjiler ve Atom Enerjisi Komisyonu'yla birlikte geliştirdi.

thyy
Araştırmacılar NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu'nun ilk kez bir ötegezegenin resmini çektiğini söylüyor. Cisim, genç bir yıldız olan TWA 7'nin enkaz diskinde bulundu (A.M. Lagrange ve ekip arkadaşları/Evidence for a sub-Jovian planet in the young TWA 7 disk [Genç TWA 7 diskinde Jüpiter altı bir gezegen kanıtı]

Yıldızın etrafındaki kayalık enkaz ve toz diskine bakan bilim insanları daha önce içlerinde eşmerkezli halka benzeri yapılar tespit etmişti. Gökbilimciler bugüne kadar bu yapıların, gezegenlerin yaptaşlarıyla tanımlanamayan gezegenler arasındaki kütleçekimsel etkileşimden kaynaklandığından şüpheleniyordu. İnceledikleri iki sistemden biri olan TWA 7'nin üç halkası var.

Merkez şu ifadeleri kullanıyor:

İki sistemden biri olan TWA 7, üç belirgin halkaya sahip. Bunlardan biri özellikle dar ve neredeyse hiç madde içermeyen iki boş alanla çevrili.

Webb'in çektiği görüntü potansiyel kaynağı ortaya çıkardı.

Merkez "Detaylı simülasyonlar gerçekten de tam gezegenin konumunda ince bir halkanın ve bir 'deliğin' oluşumunu doğruladı. Bunlar JWST'yle yapılan gözlemlerle mükemmel bir uyum içerisinde" diye belirtiyor. 

Satürn'e yakın bir kütleye sahip TWA 7 b'nin orta kızılötesi ısı aralığında tespit edilmesi daha kolay çünkü daha önce görüntülere yansıyanlardan yaklaşık 10 kat daha hafif. Bu sistemlerde yeni oluşan gezegenler de hâlâ sıcak ve bu da onları eski muadillerinden daha parlak yapıyor.

Halihazırda Güneş Sistemi'nin dışında var olduğu teyit edilen en az 5 bin 900 ötegezegen var. Bunların çoğu başka yıldızların yörüngesinde dönüyor ve keşfedilenlerin çoğu Samanyolu Galaksisi'nde yer alıyor. Ancak NASA milyarlarca ötegezegenin var olduğunu düşünüyor.

Ötegezegenler, bizimki de dahil gezegen sistemlerinin nasıl oluştuğunu daha iyi anlamamıza katkı sağlıyor. Ancak genellikle yıldız ışığı tarafından gölgede bırakılıyorlar. Bilim insanları Webb'i kullanarak gelecekte daha az kütleye sahip gezegenlerin görüntülerini yakalamayı umuyor.

Merkez şöyle yazıyor:

Bu sonuç, giderek daha da küçük olan ve Güneş Sistemi'nin gaz devlerinden çok Dünya'ya benzeyen ötegezegenlerin araştırılması ve doğrudan görüntülenmesinde yeni bir adıma işaret ediyor.

Independent Türkçe