Arnold Schwarzenegger, en kötü Terminatör filmini açıkladı

Fotoğraf: Tri-Star Pictures
Fotoğraf: Tri-Star Pictures
TT

Arnold Schwarzenegger, en kötü Terminatör filmini açıkladı

Fotoğraf: Tri-Star Pictures
Fotoğraf: Tri-Star Pictures

Arnold Schwarzenegger en kötü Terminatör filmi olduğuna inandığı filmi seçti.

1980'lerden bu yana bilimkurgu serisinde oynayan aktör, 1984'le 2019 arasında gösterime giren 6 filmin 5'inde yer alıyor.

Filmler, Skynet diye bilinen sentetik zekayla John Connor liderliğindeki insan direnişi arasındaki savaşı anlatıyor.

Serinin ilk iki filmini James Cameron yönetmişti: Terminatör (The Terminator, 1984) ve Terminatör 2: Mahşer Günü (Terminator 2: Judgement Day). Her ikisi de eleştirmenlerce beğenilmişti.

Jonathan Mostow'un yönettiği Terminatör 3: Makinelerin Yükselişi (Terminator 3 : Rise of the Machines), 2003'te gösterime girdiğinde orta halli eleştiriler almıştı. Serinin son üç filmi Terminatör: Kurtuluş (Terminator: Salvation, 2009), Terminatör: Genisys (2015) ve Terminatör: Kara Kader (Terminator: Dark Fate, 2019), yaygın olarak serinin en zayıf halkaları kabul ediliyor.

77 yaşındaki Schwarzenegger'in Terminatör: Kurtuluş'a karşı özel bir nefreti var. Christian Bale'ın başrolünü paylaştığı filmi profesyonel olarak McG diye bilinen Joseph McGinty Nichol yönetmişti.

Bu film, seride Schwarzenegger'in rol almadığı tek film ki bu da seçiminin temelini oluşturuyor.

Watch What Happens Live'a katılan FUBAR oyuncusu şöyle konuştu:

En kötüsünün muhtemelen 4 numara olduğunu söyleyebilirim çünkü bu benim [Kaliforniya] valisi olduğum dönemde yapıldı ve ben içinde değildim.

Sunucu Andy Cohen'e şunları söyledi:

Ben Terminatör'de olmadan nasıl bir Terminatör filmi yaparsınız? Bu hiç mantıklı değil.

Schwarzenegger filmi daha önce de küçümsemişti. Aktör 2015'te Genisys'in tanıtımı sırasında Kurtuluş'ta yer almadığı için duyduğu memnuniyeti dile getirmişti.

Görsel kaldırıldı.
Christian Bale, Terminatör:Kurtuluş'ta (Columbia Pictures)

Good Morning America'ya verdiği röportajda "Berbattı" demişti.

Oyuncu favorisini seçme konusunda daha diplomatik davranarak şunları söylemişti:

Bunu gerçekten söyleyemem. Bence oynadığım üç filmin de kendi kişilikleri ve ilginç hikayeleri vardı.

Olumlu eleştirilere rağmen, ilk Terminatör filmini eleştirenlerden biri de yapımın kalitesi konusunda bazı çekinceleri olduğunu itiraf eden yönetmen ve ortak yazar Cameron.

Film, Schwarzenegger'in canlandırdığı sibernetik suikastçının, henüz doğmamış oğlu John'un insanlığı kurtarma şansı olmadan önce Sarah Connor'ı (Linda Hamilton) öldürmek için gelecekten gelmesini konu alıyor.

Cameron, bazı bölümleri neden utanç verici bulduğunu "sadece yapım kalitesi yüzünden" diyerek açıklamıştı.

"Diyalogların hiçbirinden utanmıyorum ama görünüşe göre yazdığım diyaloglar konusunda pek çok insandan daha düşük bir utanç faktörüne sahibim" demişti.

Cameron filmi The Walking Dead'in yapımcısı Gale Anne Hurd'le birlikte yazmıştı.

Independent Türkçe



Ünlü aktör zor yılları anlattı: "Duşta ağladığımı hatırlıyorum"

2010'da True Blood'daki performansıyla Emmy kazanan İsveçli aktör Alexander Skarsgård, HBO dizisi Big Little Lies'da Nicole Kidman'ın eşi Perry Wright'ı canlandırmıştı (HBO)
2010'da True Blood'daki performansıyla Emmy kazanan İsveçli aktör Alexander Skarsgård, HBO dizisi Big Little Lies'da Nicole Kidman'ın eşi Perry Wright'ı canlandırmıştı (HBO)
TT

Ünlü aktör zor yılları anlattı: "Duşta ağladığımı hatırlıyorum"

2010'da True Blood'daki performansıyla Emmy kazanan İsveçli aktör Alexander Skarsgård, HBO dizisi Big Little Lies'da Nicole Kidman'ın eşi Perry Wright'ı canlandırmıştı (HBO)
2010'da True Blood'daki performansıyla Emmy kazanan İsveçli aktör Alexander Skarsgård, HBO dizisi Big Little Lies'da Nicole Kidman'ın eşi Perry Wright'ı canlandırmıştı (HBO)

Hollywood'da yıldızı parlamadan önce uzun süre zorlu bir kariyer mücadelesi veren Alexander Skarsgård, katıldığı Dinner's on Me podcast'inde geçmişe dair içten itiraflarda bulundu.

2008'de Generation Kill ve True Blood dizileriyle yıldızı parlamadan önce yaşadığı duygusal çöküntüleri anlatan oyuncu, kötü geçen deneme çekimlerinden sonra kendini sık sık duşta ağlarken bulduğunu söyledi.

"Berbat deneyimlerdi. Karakterle hiçbir bağ kuramıyorsun, rol sana hiç uymuyor ama o noktada hayır deme lüksün yok. Seçmelere gitmek zorundaydım" diyen Skarsgård, 2001 tarihli Zırtapoz'da (Zoolander) rol almış olsa da o yıllarda sektörde tutunmakta zorlandığını söyledi.

"Ajansım beni kovmanın eşiğindeydi. Eğer o seçmeye gitmeseydim, muhtemelen beni temsil etmeyi bırakacaklardı" diyen Skarsgård sözlerini şöyle sürdürdü: 

Ama rol bana hiç uymuyordu. Kendimi tamamen yetersiz hissediyordum.

Big Little Lies'daki performansıyla büyük övgü toplayan oyuncu, o dönemleri hatırladığında hâlâ küçük çaplı bir travma yaşadığını da itiraf etti:

Los Angeles'taki o kötü daireme döndüğümü hatırlıyorum. Duşta ağlıyordum. İçim kirlenmiş gibi hissediyordum, özgüvenim sıfırdı. 'Dünyanın en kötü oyuncusuyum' diyordum kendi kendime... Üstelik onurum da kalmamıştı. O tür roller için seçmelere giriyordum, hem kendimin hem de karşımdakilerin zamanını boşa harcıyordum. Berbat bir histi.

Emmy adayı usta aktör Stellan Skarsgård'ın oğlu olan Alexander, babasının gölgesinde oyunculuk yapmanın getirdiği baskının da süreci zorlaştırdığını söyledi. Ancak tüm bu zorluklara rağmen pes etmedi.

Skarsgård halihazırda, Kuzeyli (The Northman), Succession, Godzilla vs. Kong, Tarzan Efsanesi (The Legend of Tarzan) ve Sonsuzluk Havuzu (Infinity Pool) gibi birçok önemli projede rol aldı.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Dinner's on Me, Entertainment Weekly