Korku üçlemesinin son halkasından rekor geldi

28 Yıl Sonra, iPhone 15 Pro Max'le çekildi (Sony Pictures Releasing)
28 Yıl Sonra, iPhone 15 Pro Max'le çekildi (Sony Pictures Releasing)
TT

Korku üçlemesinin son halkasından rekor geldi

28 Yıl Sonra, iPhone 15 Pro Max'le çekildi (Sony Pictures Releasing)
28 Yıl Sonra, iPhone 15 Pro Max'le çekildi (Sony Pictures Releasing)

Danny Boyle'un yönettiği 28 Yıl Sonra (28 Years Later), vizyondaki ikinci hafta sonunda da gişede yoluna devam etti. Zombi üçlemesinin üçüncü halkası, Brad Pitt'in büyük bütçeli F1 Filmi (F1 The Movie) ve Megan 2.0 (M3GAN 2.0) gibi rakiplerine rağmen izleyicinin ilgisini çekmeyi sürdürdü. Her ne kadar ikinci hafta sonunda ciddi bir düşüş yaşasa da film, önemli bir eşiği aşmayı başardı.

ABD'de ikinci hafta sonunda 9,7 milyon dolar, uluslararası pazarda ise 13,7 milyon dolar hasılat elde eden yapım, toplamda dünya genelinde 103 milyon doları geride bıraktı. Böylece 28 Yıl Sonra, 2025'te 100 milyon barajını aşan üçüncü korku filmi oldu. 

Bu başarıyı daha önce yalnızca Günahkarlar (Sinners) ve Son Durak: Kan Bağı (Final Destination: Bloodlines) yakalamıştı. 60 milyon dolarlık bütçeye sahip yapım için bu son derece sevindirici bir gelişme. Filmin dağıtımı Sony Pictures tarafından yürütülüyor.

Öte yandan Megan 2.0'ın yarattığı hayal kırıklığı da 28 Yıl Sonra'nın dağıtımcısı Sony'nin işine yaramış gibi görünüyor. Megan 2.0, sadece 17 milyon dolarlık küresel açılış hasılatıyla beklentilerin altında kaldı. Korku filmi izleyicileri, tercihini yapay zekalı katiller yerine zombilerden yana kullandı.

28 Yıl Sonra, şimdiden serinin en çok kazanan filmi oldu. 28 Gün Sonra (28 Days Later) 83 milyon, 28 Hafta Sonra (28 Weeks Later) ise 64 milyon dolar hasılat elde etmişti. Elbette bu iki yapımın bütçeleri daha düşüktü ancak serinin yeni halkası henüz vizyondaki iki haftasını bile doldurmadan bu başarıyı yakalamış oldu.

Film, "öfke virüsünün" ortaya çıkmasından yaklaşık 30 yıl sonrasına uzanıyor. Hikaye, izole bir adada hayatta kalan bir grup insanın yaşamını anlatıyor. Olaylar, bir babayla oğlunun ana karaya gitmek üzere yola çıkmasıyla karmaşık bir hal alıyor. 

Oyuncu kadrosunda Killing Eve'den Jodie Comer, Avcı Hunter'dan (Kraven the Hunter) Aaron Taylor-Johnson, Günahkarlar'dan Jack O'Connell, Menü'den (The Menu) Ralph Fiennes ve genç oyuncu Alfie Williams yer alıyor.

Independent Türkçe, Fangoria, ScreenRant



Irkçılık karşıtı hareket ters tepti: Radikal sağcı gruplar güç kazanıyor

Heykelin kaldırılmasına ilişkin tartışmalar 2020’den beri devam ediyor (@destroystatue/@Move_Silent_Sam/Twitter)
Heykelin kaldırılmasına ilişkin tartışmalar 2020’den beri devam ediyor (@destroystatue/@Move_Silent_Sam/Twitter)
TT

Irkçılık karşıtı hareket ters tepti: Radikal sağcı gruplar güç kazanıyor

Heykelin kaldırılmasına ilişkin tartışmalar 2020’den beri devam ediyor (@destroystatue/@Move_Silent_Sam/Twitter)
Heykelin kaldırılmasına ilişkin tartışmalar 2020’den beri devam ediyor (@destroystatue/@Move_Silent_Sam/Twitter)

ABD'nin Edenton kentinde başlatılan ırkçılık karşıtı program, ırkçıları güçlendirdi.

Kuzey Carolina’daki tarihi Edenton kentinde bir Konfederasyon askerine ait anıtın kaldırılması için başlatılan süreç tam tersi bir etki yarattı.

Washington Post’un (WP) haberine göre nüfusunun yaklaşık yüzde 60’ının siyah vatandaşlardan oluştuğu kentte anıtın kaldırılması için başlatılan ırkçılık karşıtı hareket, Konfederasyon destekçilerinin yeniden örgütlenmesine yol açtı.

ABD’de kuzeydeki Washington yönetiminden ayrıldığını ilan eden 11 güney eyaleti, 1861'den 1865'e kadar ayakta kalan Amerika Konfedere Devletleri’ni kurmuştu. Kuzey Carolina da Konfederasyon’a katılan eyaletlerdendi. Amerikan İç Savaşı bu iki taraf arasında yaşanmış, Konfederasyon’un yıkılması ve köleliğin kaldırılmasıyla sonuçlanmıştı.

Edenton’daki Konfederasyon anıtı, 1909’da yapılmış ve eskiden köle pazarının kurulduğu sahil kenarındaki bir meydana 1961’de taşınmıştı.

Irkçılık karşıtı gruplar, “Bu anıtı kaldırın” yazılı pankartlarla her cumartesi meydanda protesto düzenliyor. Ancak haberde, gösterilerin artmasıyla Konfederasyon Gazileri Derneği (Sons of Confederate Veterans) gibi uzun süredir faaliyet göstermeyen grupların tekrar faaliyete geçtiği de ifade ediliyor.

Beyaz üstünlükçü grubun üyelerinden Mike Dean, anıtın Amerikan tarihinin bir parçası olduğunu belirterek protestoları şu sözlerle eleştiriyor: 

Bunların Marksist olduğunu anlamalısınız. Marksistler tarihi yok etmek ister.

Eylemcilerden Debra Miller ise anıtı kaldırmanın “tarihi değiştirmek değil düzeltmek” anlamına geleceğini savunuyor:

Bu heykel, yıllar boyunca tanık olduğum önyargıların simgesi, yok olduğunu görmeyi tercih ederim.

Diğer yandan Konfederasyon devletlerinin Amerikan İç Savaşı’ndaki asıl meselesinin ırkçılıktan ziyade adalet ve refah arayışı üzerine kurulu olduğunu savunan “Kayıp Dava” (Lost Cause) ideolojisi de yeniden canlanıyor.

WP’nin analizinde, ABD Başkanı Donald Trump’ın askeri üslere eski Konfederasyon askerlerinin adını vermeyi önerdiği anımsatılıyor. Trump ayrıca Konfederasyon anıtlarının federal mülk olarak yeniden restore edilmesinin önünü açan bir kararname de imzalamıştı.

Konfederasyon yanlılarından Ron Toppin, büyük bir Trump destekçisi olduğunu belirterek “Onun seçilmesi tüm ülkeyi daha iyi hale getirdi. Amerika’yı geri aldık” ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Washington Post, The Assembly