Büyük finale adım adım: The Boys'un yaratıcısından duygusal paylaşım

49 yaşındaki Yeni Zelandalı aktör Antony Starr, son olarak Prime Video'nun aksiyon filmi G20'de Viola Davis'le birlikte rol aldı (Amazon Prime Video)
49 yaşındaki Yeni Zelandalı aktör Antony Starr, son olarak Prime Video'nun aksiyon filmi G20'de Viola Davis'le birlikte rol aldı (Amazon Prime Video)
TT

Büyük finale adım adım: The Boys'un yaratıcısından duygusal paylaşım

49 yaşındaki Yeni Zelandalı aktör Antony Starr, son olarak Prime Video'nun aksiyon filmi G20'de Viola Davis'le birlikte rol aldı (Amazon Prime Video)
49 yaşındaki Yeni Zelandalı aktör Antony Starr, son olarak Prime Video'nun aksiyon filmi G20'de Viola Davis'le birlikte rol aldı (Amazon Prime Video)

The Boys, final sezonuyla veda etmeye hazırlanıyor...

Amazon Prime Video'nun süper kahraman temalı kara komedisi The Boys, sona adım adım yaklaşıyor. Dizinin yaratıcısı ve yapımcısı Eric Kripke, salı gecesi Instagram hesabından yaptığı duygusal paylaşımla 5. ve son sezonun çekimlerinin tamamlandığını duyurdu.

"Bu sete son kez geldim" diyen Kripke, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: 

Set yakında sökülecek. Bu elbette hüzünlü ama en baskın duygum minnettarlık. En iyi oyuncu kadrosuna, en iyi ekibe, yazması en eğlenceli hikayeye ve tahmin edilmesi neredeyse imkansız olan bir şeye sahiptik: Doğru zamanlama. Kariyeriniz boyunca belki ikisini yakalarsınız, şanslıysanız... Biz hepsine sahiptik. The Boys ailesine teşekkür ederim, hepinizi seviyorum. İzleyicilere de: Bizi izlediğiniz için teşekkürler, büyük finale bayılacaksınız. Çekimler tamam.

Garth Ennis ve Darick Robertson'ın çizgi romanından uyarlanan The Boys, ilk kez 2019'da izleyiciyle buluştu. Kimi süper güçlere sahip, kimiyse tamamen insan olan bir grup kanunsuzun yozlaşmış ve çıkarcı süper kahramanlara karşı verdiği mücadeleyi anlatan dizi; Karl Urban, Jack Quaid, Antony Starr, Erin Moriarty, Jessie T. Usher ve Laz Alonso gibi isimleri bir araya getiriyor.

Geride kalan 4 sezonda The Boys, 2023'te "Dramada En İyi Dublör Koordinasyonu" dalında Emmy kazandı. Toplamda 7 kez Emmy adaylığı elde etti.

"Dizilerin sonunu yazmak eğlenceli"

Kripke, Aralık 2024'te düzenlenen bir panelde 5. sezonu anlatırken final bölümlerini yazmanın kendisine sunduğu yaratıcı özgürlükten memnun olduğunu dile getirmişti.

"Bir dizinin sonunu yazmak gerçekten çok eğlenceli" diyen Kripke, sözlerini şöyle sürdürmüştü: 

Zor bir süreç ama duygusal yönü henüz bana tam anlamıyla dank etmedi. Ancak anlatı açısından baktığınızda, hikayeyi bir sonraki sezona taşımak zorunda olmamak her şeyi tamamen açığa çıkarabileceğiniz, kapıları kırabileceğiniz çok heyecan verici bir imkan sunuyor.

Breaking Bad hayranı

Sony'nin Creator to Creator adlı podcast'inde Eric Kripke'yle The Night Agent'ın yaratıcısı Shawn Ryan, dizi sorumlusu görevini üstlenmenin nasıl bir deneyim olduğunu konuşmuştu. 

Kripke, etkileyici final bölümlerine sahip dizilerden bahsederken özellikle Breaking Bad'in finaline nasıl hazırlandıklarını merak ettiğini söyledi ve bu süreçte yazarlarla yaptığı sohbetten öğrendiklerini şu sözlerle paylaştı:

Breaking Bad bence bir dizinin ulaşabileceği en iyi seviyeye ulaştı. Bazı yazarlarına, 'Her şeyi bu kadar kusursuz şekilde nasıl bağladınız?' diye sordum. Verdikleri cevap çok ilginçti: 'Yıllar boyunca, hiçbir fikrimiz olmayan açık uçları bir tahtada listeledik durduk. Final sezonuna geldiğimizdeyse o listeyi açıp 'Bunları nasıl bağlarız?' demeye başladık. Böylece görünürde dahiyane işler yapmış oluyorduk çünkü ikinci sezondaki bir hikaye ileride büyük bir anlam kazanıyordu.'

The Boys'un 4. sezonu, Nielsen'ın en çok izlenen yapımları sıraladığı yayın listesinde zirveye çıkarak Prime Video için birden fazla rekora imza atmıştı.

Independent Türkçe, Variety, Bleeding Cool News, Creator to Creator



İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
TT

İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)

Bilim insanları ilk kez bir Antik Mısırlının tüm genomunu diziledi. Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yaşayan adamın kalıntıları, antik uygarlıktan gelen en eski genetik veriyi de sunuyor.

Uzmanlar, bölgenin sıcak iklimi DNA'nın kolayca bozunmasına yol açtığı için Antik Mısır'dan genetik kayıtlar bulmanın epey zorlu bir iş olduğunu söylüyor. Ayrıca bu toplumda yaygın olan mumyalama da yumuşak dokuları muhafaza etmesine karşın DNA'nın düzgün bir şekilde korunmasını engelliyor.

Bugüne kadar Antik Mısır'dan sadece üç kişinin genomunun bir kısmı dizilenmişti. Ayrıca bu kişiler uygarlığın daha geç dönemlerinde yaşamıştı. 

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmadaysa, bu örneklerden en az bin yıl daha önceye ait bir genom ilk kez tamamen dizilendi. 

Kahire'nin güneyindeki Nuwayrat köyünde 1900'lerin başında bulunan kalıntılar, kayaya oyulmuş bir mezarın içine yerleştirilmiş bir çömlek kabın içindeydi.

Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Dr. Adeline Morez Jacobs liderliğindeki araştırmacılar, 4 bin 500 ila 4 bin 800 yıl önce yaşamış kişinin kemiklerini inceledi. Ayrıca dişinden aldıkları örneklerle genomunu dizileyen ekip, Antik Mısırlı hakkında eşsiz bilgiler elde etti.

VFDGH
Adamın kalıntılarını içeren çömlek 1902'de keşfedilmişti (Garstang Arkeoloji Müzesi/Liverpool Üniversitesi)

İlk piramitler inşa edilirken yaşayan kişinin kalıntıları, 44-64 yaşında ölen bir erkek olduğuna işaret ediyor. Makalenin yazarlarından Joel Irish, MÖ 2855 ila 2570'de hayatını kaybeden adam hakkında "Öldüğünde muhtemelen 60'lı yaşlarındaydı, ki bu o dönem için inanılmaz derecede ileri bir yaş" diyor.

Bilim insanları kişinin genetik materyalinin yüzde 80'inin beklendiği gibi Kuzey Afrika kökenine sahip olduğunu tespit etti. Ancak yüzde 20'si, Batı Asya ve Mezopotamya bölgesindeki insanlara dayanıyordu.

Araştırmacılar Antik Mısır ve Mezopotamya halkları arasında bir ilişki olduğunu uzun zamandır düşünüyordu. Arkeolojik bulgular bu etkileşime güçlü kanıtlar sunsa da bugüne kadar genetik bir veri elde edilememişti. 

Harvard Üniversitesi'nden Iosif Lazaridis, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu örnek bize, bu kadar erken bir tarihte Mısır'da çoğunlukla Kuzey Afrikalı soyundan gelen ancak Mezopotamya'dan da bir miktar soy katkısı olan insanlar olduğunu söylüyor" diyor: 

Bu coğrafi açıdan mükemmel derecede mantıklı.

Araştırmacılar bulunan kemiklerde artrit ve osteoporoz belirtilerinin yanı sıra yaşamının büyük bölümünde aşağı baktığını ve öne doğru eğildiğini gösteren işaretler tespit etti. Ayrıca kollarını uzun süre önünde tuttuğunu, ağır malzemeler taşıdığını ve sert yüzeylere oturduğunu gösteren bulgulara rastlandı. 

Ekip bu verilere dayanarak bu kişinin ağır işçilik yaptığı ve muhtemelen çömlekçi olduğu sonucuna vardı. Irish çömlekçi çarkının da Mısır'a bu dönemde geldiğini söyleyerek ekliyor:

Öte yandan bir çömlekçiye genellikle böyle üst sınıf bir cenaze töreni düzenlenmez. Belki de olağanüstü yetenekli ya da başarılı olduğu için sosyal statüsü yükselmişti.

Bilim insanları Antik Mısır ve Mezopotamya ilişkisine ışık tutan yeni çalışmanın sadece tek bir genom örneğine dayandığına ve daha fazla kanıt bulmayı beklediklerine değiniyor. Bu sayede iki bölgede yakın zamanda ortaya çıkan yazının kökenlerini ve farklı toplumlar arasındaki göçleri daha iyi anlamayı umuyorlar.

Makalenin ortak yazarı Dr. Linus Girdland-Flink "Bu, insan genetik varyasyonu bulmacasının sadece bir parçası: Bugüne kadar yaşamış her insan ve onların genomu bu bulmacanın benzersiz bir parçasını oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Hiçbir zaman herkesin genomunu dizileyemeyeceğiz ancak insanlık tarihinde bugün kim olduğumuzu şekillendiren önemli olayları doğru bir şekilde yeniden yapılandırmak için dünyanın dört bir yanından yeterince çeşitli örnek toplamayı umuyoruz.

Independent Türkçe, CNN, New Scientist, Nature