Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
TT

Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)

Bilim insanları primat türlerinde alfa erkek olgusunun pek de gerçek olmadığını tespit etti. Geniş kapsamlı araştırma, dişi ve erkekler arasındaki hiyerarşik ilişkinin daha karmaşık olduğuna işaret ediyor.

İnsanların da içinde yer aldığı primat grubunda ya erkeklerin ya da dişilerin popülasyondaki hakim cinsiyet olduğu düşünülüyordu. Genellikle erkeklerin gruptaki hakimiyeti elinde tuttuğuna inanılıyordu.

Ancak hakemli dergi PNAS'te dün (7 Temmuz) yayımlanan çalışmada durumun sanıldığı kadar net olmadığı ve beklendiğinden daha fazla popülasyonda dişilerin egemen olduğu ortaya çıktı.

Araştırmacılar maymunlar, lemurlar, tarsiyerler ve lorisler gibi 121 primat türüne ait 253 popülasyondan 5 yıl boyunca veri topladı. Ekip varsayımların ötesinde daha net bilgi edinmek adına ayrıntılı davranış kayıtları toplayıp grup içindeki kavgaları ve kazananları derledi.

Çalışmada karşı cinsler arasındaki kavga ve tartışmaların sanılandan çok daha sık yaşandığı saptandı. Bir grup içindeki anlaşmazlıkların ortalama yarısı dişi ve erkekler arasında geçti. 

Araştırma genelinde incelenen kavgaların yaklaşık yüzde 90'ını erkekler kazandığı için bu açıdan net bir erkek hakimiyeti olduğu söylenebilir.

Öte yandan araştırmacılar popülasyonların sadece yüzde 17'sinde bu durumun gözlemlendiğini söylüyor. İnsanların en yakın akrabalarından şempanze ve bonobolar bu kesimde yer alırken, lemur ve bonoboların da olduğu primat popülasyonlarının yüzde 13'ünde net bir dişi egemenliği vardı.

Geri kalan yüzde 70'lik kısımdaysa bir cinsiyetin diğeri üzerindeki hakimiyet ya orta düzeydeydi ya da hiç yoktu.

Fransa'daki Montpellier Üniversitesi'nden çalışmanın başyazarı Dr. Élise Huchard, "Sıkı bir erkek egemenliği gerçekten azınlıkta" diyerek ekliyor: 

Bunun çoğunluk olmasını beklemiyorduk çünkü literatürü iyi biliyoruz ancak yüzde 20'nin altında kalmasını pek beklemezdik.

Erkek egemenliğinin daha net olduğu gruplarda, bu cinsiyetin vücut veya dişlerinin daha büyük olduğu gözlemlendi. Ayrıca dişilerin kaçıp ağaçlara tırmanamadığı popülasyonlarda da benzer bir durum vardı.

Öte yandan dişiler hakimiyetini, üremeden gelen güçleriyle kazanıyordu. Dr. Huchard, "Bir dişi çiftleşmek istemiyorsa, erkek bu konuda hiçbir şey yapamaz" diye açıklıyor: 

Dişiler üremeyi kontrol ettiklerinde, bunu erkeklere karşı bir güç mekanizması olarak kullanabiliyorlar.

Bilim insanları ayrıca dişilerin birbirleriyle rekabet ettiği ve erkeklerin yavrulara daha fazla baktığı gruplarda da dişi egemenliğinin daha yaygın olduğunu gözlemledi. Bu türlerde dişiler ya genellikle yalnız oluyor ya da sadece erkek-dişi çiftleri halinde yaşıyorlar. Bu durum tek eşliliğin dişi hakimiyetiyle bağlantılı olduğu anlamına gelebilir.

Araştırmacılar bu sonuçların doğrudan insanlara uygulanamayabileceğini ancak yakın akraba türlerdeki cinsiyet rollerinde şaşırtıcı bir esnekliğe işaret ettiğini söylüyor. 

Dr. Huchard, "Bu sonuçlar, insanlık tarihinde daha sonra ortaya çıkan tarım toplumlarına kıyasla daha eşitlikçi olan avcı-toplayıcılar arasındaki kadın-erkek ilişkileri hakkında bildiklerimizle epey örtüşüyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, BCC Science Focus, PNAS



ABD'li gençlerin neredeyse üçte birinde prediyabet var

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri'nden alınan yeni veriler, ABD'deki her üç ergenden birinin prediyabeti olduğunu gösteriyor. Bu durum, kalp hastalığı ve felç gibi diğer ciddi sağlık komplikasyonları riskini artırıyor (Unsplash)
ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri'nden alınan yeni veriler, ABD'deki her üç ergenden birinin prediyabeti olduğunu gösteriyor. Bu durum, kalp hastalığı ve felç gibi diğer ciddi sağlık komplikasyonları riskini artırıyor (Unsplash)
TT

ABD'li gençlerin neredeyse üçte birinde prediyabet var

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri'nden alınan yeni veriler, ABD'deki her üç ergenden birinin prediyabeti olduğunu gösteriyor. Bu durum, kalp hastalığı ve felç gibi diğer ciddi sağlık komplikasyonları riskini artırıyor (Unsplash)
ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri'nden alınan yeni veriler, ABD'deki her üç ergenden birinin prediyabeti olduğunu gösteriyor. Bu durum, kalp hastalığı ve felç gibi diğer ciddi sağlık komplikasyonları riskini artırıyor (Unsplash)

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri'nin yeni verilerine göre, ABD'li ergenlerin neredeyse üçte biri prediyabetten muzdarip.

Yapılan sayım, 2023'te 12 ila 17 yaşındaki tahmini 8,4 milyon ergenin (ya da yüzde 32,7'sinin) bu kategoriye girdiğini ortaya koydu.

Kurumun diyabetin önlenmesinden sorumlu üst düzey yetkilisi Dr. Christopher Holliday, ABC News'e yaptığı açıklamada bu endişe verici sonuçların "uyandırma çağrısı" olduğunu söyledi. Holliday, tip 2 diyabet riskinin gençlerin sağlığına yönelik "ciddi bir tehdit" oluşturduğunu belirtti.

Prediyabette kişinin kan şekeri seviyeleri normalin üzerinde olsa da tip 2 diyabet teşhisi için yeterince yüksek değildir. Prediyabetten muzdarip olmak, tip 2 diyabetin yanı sıra kalp hastalığı ve felç riskini de artırıyor. Diyabet, ABD'de önde gelen 7. ölüm nedeni.

Tip 2 diyabet, vücudun kan şekeri seviyelerini düzenlemesini ve yiyecekleri enerjiye dönüştürmesini sağlayan hayati öneme sahip insülin hormonunu kullanamadığı zaman ortaya çıkan kronik bir rahatsızlık. Yale Medicine'a göre insülinle ilgili sorunlar genellikle ergenlik döneminde başlıyor. Tedavi edilmezse böbrek hastalığı, felç ve kalp hastalığına neden olabiliyor.

Holliday, "Sağlıklı beslenme ve aktif kalma gibi yaşam tarzındaki basit değişiklikler, tip 2 diyabetin önlenmesinde veya geciktirilmesinde büyük bir fark yaratabilir" diyor.

Kurumun araştırması bulguları için bir neden belirtmiyor ancak önceki araştırmalar, 12-19 yaşındaki Amerikalılarda prediyabet oranının 1999-2002'den 2015-2018'e kadar iki kattan fazla artarak yüzde 12'den yüzde 28'e sıçradığını göstermişti. JAMA Pediatrics'te yayımlanan rapor ayrıca yoksulluk içinde yaşayan gençlerde prediyabet görülme olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koymuştu.

Pittsburgh Üniversitesi araştırmacılarına göre prediyabet, gıda güvensizliği, kamu sağlık sigortasının olmaması ve hane gelirinin federal yoksulluk seviyesinin yüzde 130'undan az olmasıyla bağlantılı.

Diğer risk faktörleri arasında aşırı kilolu olmak, ailede tip 2 diyabetli birinin bulunması, haftada üç kereden az fiziksel aktivite yapmak, ırk ve etnik köken var. Afrika kökenli Amerikalı, Hispanik/Latin, Kızılderili, Alaska Yerlisi, Pasifik Adalı ve bazı Asya kökenli Amerikalılar daha yüksek risk altında.

Yaşlı Amerikalıların üçte birinden fazlası prediyabetten muzdarip ancak her 10 kişiden en az 8'i hastalığının farkında değil. Sağlık yetkilileri, önlem alınmazsa bu kişilerin sadece 5 yıl içinde tip 2 diyabete yakalanabileceğini söylüyor.

Ancak Amerikan Diyabet Derneği'ne göre bu durum küçük değişikliklerle tersine çevrilebilir ya da geciktirilebilir.

Aşırı kiloluysanız, basit bir egzersiz rutini belirleyerek ve kırmızı et alımını sınırlamanın yanı sıra meyve ve sebze ağırlıklı yemekler yiyerek kilonuzu yönetebilirsiniz. Uyku süresi ve stres seviyeleri de önemli.

Yale Medicine'dan pediatrik endokrinoloğu Dr. Sonia Caprio, "Genellikle beslenme düzeninde yapılacak küçük değişiklikler ve minimum kilo kaybı, daha fazla fiziksel aktiviteyle birlikte diyabeti uzaklaştırmaya fayda sağlar" diyor.

Independent Türkçe