Selde 165 kişiyi kurtaran yüzücü kahraman oldu

Ruskan, büyük kurtarma operasyonunda "Sadece görevimi yaptım" dedi (@RafaelAnchia/Twitter/Reuters)
Ruskan, büyük kurtarma operasyonunda "Sadece görevimi yaptım" dedi (@RafaelAnchia/Twitter/Reuters)
TT

Selde 165 kişiyi kurtaran yüzücü kahraman oldu

Ruskan, büyük kurtarma operasyonunda "Sadece görevimi yaptım" dedi (@RafaelAnchia/Twitter/Reuters)
Ruskan, büyük kurtarma operasyonunda "Sadece görevimi yaptım" dedi (@RafaelAnchia/Twitter/Reuters)

ABD'nin Teksas'taki sel felaketinde 165 kişiyi kurtaran yüzücü kahraman ilan edildi.

Sahil Güvenlik’te görev yapan Scott Ruskan ve ekibi, Camp Mystic adlı Hıristiyan kız kampında düzenlenen kurtarma operasyonunda yer aldı.

Washington Post’un aktardığına göre 26 yaşındaki yüzücü ve takımı, öncelikle helikopterle bölgedeki bazı kişileri kurtardı. Ruskan ise kampın diğer bölümlerindekilere de yardım etmek için bölgede üç saat boyunca arama kurtarma çalışmaları yürüttü.

Sahil Güvenlik, MH-65 Dolphin tipi helikopterleriyle 15 kişiyi Camp Mystic’ten tahliye etti ve toplamda 230 kişinin kurtarılmasını sağladı. Bu çocuklardan 165’inin kurtarılmasını organize eden kişi Ruskan’dı.

Genç yüzücü, eğitimi geçen yıl tamamladığını ve ilk kez resmi bir arama kurtarma görevinde yer aldığını söylüyor. 

Sahil Güvenlik'e katılmadan önce muhasebeci olduğunu belirten Ruskan, şu ifadeleri kullanıyor: 

İnsanlar kahraman olmanızı değil, sadece yardım etmenizi ve durumu düzeltmenizi istiyor. Buna ihtiyaçları vardı, ben de bunu yapmaya çalıştım.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, 165 kişinin helikopterle kurtarılmasını organize eden Ruskan’dan övgüyle söz etti: 

Scott Ruskan bir Amerikan kahramanıdır. Onun özverili cesareti, ABD Sahil Güvenlik’in ruhunu ve misyonunu yansıtmaktadır.

4 Temmuz'da meydana gelen şiddetli yağışlar sonucu Kerr bölgesindeki Guadalupe Nehri taşarak sele yol açmıştı.

Teksas Valisi Gregg Abbott, X hesabından yaptığı paylaşımda, yıkıcı sellerle mücadele için tüm kaynakları seferber ettiklerini belirtmiş, yerel yetkililer afet bölgesinde 50 bine yakın kişi bulunduğunu aktarmıştı. 

Yetkililerin paylaştığı son bilgilere göre selde en az 90 kişi yaşamını yitirdi. 

Independent Türkçe, CNN, Washington Post



Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe