Netflix'in dönem draması, gotik klasiğin hayranlarını hayal kırıklığına uğrattı

36 yaşındaki Britanyalı aktris Lily James, Sindirella (Cinderella), Aşk ve Gurur ve Zombiler (Pride And Prejudice And Zombies), Tam Gaz (Baby Driver) ve Yesterday gibi filmlerle tanınıyor (Netflix)
36 yaşındaki Britanyalı aktris Lily James, Sindirella (Cinderella), Aşk ve Gurur ve Zombiler (Pride And Prejudice And Zombies), Tam Gaz (Baby Driver) ve Yesterday gibi filmlerle tanınıyor (Netflix)
TT

Netflix'in dönem draması, gotik klasiğin hayranlarını hayal kırıklığına uğrattı

36 yaşındaki Britanyalı aktris Lily James, Sindirella (Cinderella), Aşk ve Gurur ve Zombiler (Pride And Prejudice And Zombies), Tam Gaz (Baby Driver) ve Yesterday gibi filmlerle tanınıyor (Netflix)
36 yaşındaki Britanyalı aktris Lily James, Sindirella (Cinderella), Aşk ve Gurur ve Zombiler (Pride And Prejudice And Zombies), Tam Gaz (Baby Driver) ve Yesterday gibi filmlerle tanınıyor (Netflix)

Daphne du Maurier'in 1938 tarihli klasik romanı Rebecca'nın Netflix'teki son uyarlaması başlangıçta heyecan yaratsa da bu coşku kısa sürede hayal kırıklığına dönüştü.

Yaklaşık iki saatlik dönem draması, orta sınıftan genç bir kadının Fransız Rivierası'nda zengin bir dul olan Maxim de Winter'la tanışıp ani bir evlilik yapmasını konu alıyor.

Lily James'in başrolü üstlendiği filmde, genç kadın kendini kısa sürede Manderley adlı devasa İngiliz malikanesinde, kocasının ölen eşi Rebecca'nın gölgesinde buluyor. Rebecca'nın anısı ise evin sadık hizmetçisi Bayan Danvers tarafından yaşatılmaya devam ediyor.

Yönetmen Ben Wheatley'nin, bu çokça uyarlanmış hikayeye yeni bir soluk getirme çabası, izleyiciler nezdinde pek karşılık bulmadı. Pek çok izleyici, filmin klasik versiyonun büyüsünü yakalayamadığını savundu.

Eleştirmenler ve izleyiciler özellikle Alfred Hitchcock'un 1940 yapımı efsanevi uyarlamasıyla karşılaştırma yaptı. Laurence Olivier, Joan Fontaine ve George Sanders gibi yıldızları barındıran Hitchcock versiyonu, gotik atmosferi, psikolojik derinliği ve ustaca yarattığı gerilimle sinema tarihinde iz bırakmıştı.

"Sıradan bir yeniden çevrim"

Yeni versiyon için eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'ta yapılan yorumlardan birinde şu ifadeler kullanıldı:

Belki de Bayan Danvers haklıydı; bu Rebecca bize sadece asıl eseri ne kadar özlediğimizi hatırlatıyor.

Bir başka izleyici daha da açık konuştu:

Ben Wheatley'nin Rebecca'sı, akılda kalıcı olmaktan çok uzak. Netflix'in kalabalık arşivinde kaybolup gidecek sıradan bir yeniden çevrim.

"Hikayenin karanlık doğasını hiç kavrayamamış"

Yapımın du Maurier'in hikayesine özgü gotik tonu ve psikolojik gerilimi yansıtamadığı da sıkça dile getirildi. Bir izleyici şu ifadelerle sitem etti:

Böylesi güçlü bir eseri alıp bu denli düz bir filme dönüştürmek ne yazık... Wheatley, hikayenin karanlık doğasını hiç kavrayamamış.

Öte yandan bazı izleyiciler, Hitchcock versiyonuna ulaşılamayan bir dönemde Netflix uyarlamasının yine de bir değer sunduğunu savundu:

Evet, bu film Hitchcock'un klasiği kadar iyi değil ama ilk uyarlama hiçbir yerde yayımlanmıyor. Bu yüzden önce bunu izleyin, sonra aslını bulup karşılaştırın; aradaki fark ilginç olacaktır.

Independent Türkçe, Express, Mirror



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe