Squid Game rekorları altüst etti: Netflix tarihinde bir ilk

Emmy ödüllü Lee Jung-jae, nakit sıkıntısı çeken bir grup insanın ölümcül oyunlarda hayatta kalmak için verdikleri mücadeleyi anlatan Squid Game'in baş karakter Gi-Hun'u canlandırıyor (Netflix)
Emmy ödüllü Lee Jung-jae, nakit sıkıntısı çeken bir grup insanın ölümcül oyunlarda hayatta kalmak için verdikleri mücadeleyi anlatan Squid Game'in baş karakter Gi-Hun'u canlandırıyor (Netflix)
TT

Squid Game rekorları altüst etti: Netflix tarihinde bir ilk

Emmy ödüllü Lee Jung-jae, nakit sıkıntısı çeken bir grup insanın ölümcül oyunlarda hayatta kalmak için verdikleri mücadeleyi anlatan Squid Game'in baş karakter Gi-Hun'u canlandırıyor (Netflix)
Emmy ödüllü Lee Jung-jae, nakit sıkıntısı çeken bir grup insanın ölümcül oyunlarda hayatta kalmak için verdikleri mücadeleyi anlatan Squid Game'in baş karakter Gi-Hun'u canlandırıyor (Netflix)

Netflix'in küresel hit dizisi Squid Game'in üçüncü ve final sezonu, platformun 10 günlük izlenme rekorunu kırarak tarihe geçti. 

Variety'nin aktardığına göre, 27 Haziran'da yayına giren sezon sadece 10 günde 106,3 milyon izlenmeye ulaşarak İngilizce Olmayan Diziler arasında en yüksek 10 günlük izlenme rakamını elde etti.

Ayrıca Squid Game'in üçüncü sezonu, platformun hizmet verdiği tüm ülkelerde, yayımlandığı ilk haftada en popüler 10 yapım listesinin bir numarasına yerleşen ilk dizi oldu. Böylece platformda şimdiye dek benzeri görülmemiş bir başarıya daha imza attı.

Netflix'in 30 Haziran–6 Temmuz haftasına ait küresel izlenme verilerine göre, İngilizce Olmayan Diziler listesinde ilk üç sırayı Squid Game'in üç sezonu paylaşıyor. İlk sezon 3,8 milyon, ikinci sezon 4,9 milyon ve üçüncü sezon 46,3 milyon kez izlendi.

Üçüncü sezon, şimdiden Netflix tarihinin en çok izlenen İngilizce Olmayan Dizileri arasında üçüncü sıraya yerleşti. Listenin ilk iki sırasında ise önceki Squid Game sezonları bulunuyor. 

Öte yandan üçüncü sezon hâlâ Wednesday, Adolescence, Stranger Things, Canavar: Jeffrey Dahmer'in Hikayesi (Dahmer: Monster), Bridgerton ve The Queen's Gambit gibi İngilizce dizilerin toplam izlenme rakamlarının gerisinde. 

Ancak bu dizilerin izlenme verileri, yayımlandıkları ilk 91 günü kapsıyor. Bu da Squid Game'in gelecek haftalarda bu dizilere yetişme ya da onları geçme ihtimalini gündeme getiriyor.

Independent Türkçe, Forbes, Variety



Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe