Yeni Dune filminden haber var: Resmen açıklandı

Yönetmen Denis Villeneuve, Dune serisinin baş karakteri Paul Atreides'i canlandırması için sadece Timothée Chalamet'yi (sağda) düşündüğünü söylemişti (Warner Bros.)
Yönetmen Denis Villeneuve, Dune serisinin baş karakteri Paul Atreides'i canlandırması için sadece Timothée Chalamet'yi (sağda) düşündüğünü söylemişti (Warner Bros.)
TT

Yeni Dune filminden haber var: Resmen açıklandı

Yönetmen Denis Villeneuve, Dune serisinin baş karakteri Paul Atreides'i canlandırması için sadece Timothée Chalamet'yi (sağda) düşündüğünü söylemişti (Warner Bros.)
Yönetmen Denis Villeneuve, Dune serisinin baş karakteri Paul Atreides'i canlandırması için sadece Timothée Chalamet'yi (sağda) düşündüğünü söylemişti (Warner Bros.)

Denis Villeneuve'ün Arrakis'e dönüşü resmiyet kazandı. Serinin sıradaki filmi Dune: Çöl Gezegeni Bölüm Üç (Dune: Part Three) adını taşıyacak. 

Daha önce filmin Frank Herbert'ün 1969 tarihli Dune Mesihi (Dune: Messiah) romanını temel alacağı ve bu ismi taşıyacağı bildirilmişti. 

Yeni filmde Timothée Chalamet ve Zendaya rollerine geri dönerken, ilk filmde yer alıp ikinci filmde görülmeyen Jason Momoa da seriye yeniden katılıyor. Çekimlerin kısa süre içinde başlaması planlanıyor.

Filmin bazı sahneleri IMAX kameralarıyla çekilecek. Ancak Dune: Çöl Gezegeni Bölüm Üç'ün tamamı, Christopher Nolan'ın son filmi The Odyssey gibi IMAX kameralarıyla çekilmeyecek.

CNBC'de katıldığı bir röportajda IMAX CEO'su Richard Gelfond, ilk etapta Villeneuve'ün yeni Dune filmini tamamen IMAX kameralarıyla çekeceğini ima etmiş olsa da bu açıklamanın yanlış anlaşıldığı görülüyor. 

57 yaşındaki Villeneuve, önce Dune: Çöl Gezegeni Bölüm Üç üzerinde çalışacak, ardından James Bond evrenine adım atacak.

Gelfond, "Şahsen çok memnun oldum. Onu seviyorum, bence o bir deha. Son derece yaratıcı biri. Yeni Dune filmini tamamen IMAX kameralarıyla çekiyor. Henüz Bond için konuşmaya başlamadık ama bunun da aynı şekilde olmasını umuyorum" demişti.

Geçen yıl eylülde Vanity Fair'a verdiği röportajda Villeneuve, yeni Dune filminin bir üçlemenin tamamlayıcısı olarak görülmemesi gerektiğini söylemişti. 

Kanadalı yönetmen, "İlk iki film benim gözümde bir bütün, yani bir diptiğin (iki kanatlı pano şeklinde tablo) iki yarısıydı. İlk kitabın uyarlaması artık tamamlandı. Eğer üçüncü bir film yaparsam, bu farklı bir proje olacak. Bu kez farklı bir tonda, kendi kimliğine sahip bir yapım olacak" ifadelerini kullanmıştı.

Dune: Çöl Gezegeni Bölüm Üç'ün Aralık 2026'da vizyona girmesi planlanıyor.

Independent Türkçe, Variety, GameRant, Vanity Fair

 



Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe