Alzheimer belirtilerini orta yaşta tespit edebilen kan testi geliştirildi

"Genç Finlilerde Kardiyovasküler Risk" çalışması kapsamında yapılan araştırma, 41 ila 56 yaşındaki yetişkinlerde beyinle ilgili biyobelirteç seviyelerinin yüksek olduğunu ortaya koydu (Pexels)
"Genç Finlilerde Kardiyovasküler Risk" çalışması kapsamında yapılan araştırma, 41 ila 56 yaşındaki yetişkinlerde beyinle ilgili biyobelirteç seviyelerinin yüksek olduğunu ortaya koydu (Pexels)
TT

Alzheimer belirtilerini orta yaşta tespit edebilen kan testi geliştirildi

"Genç Finlilerde Kardiyovasküler Risk" çalışması kapsamında yapılan araştırma, 41 ila 56 yaşındaki yetişkinlerde beyinle ilgili biyobelirteç seviyelerinin yüksek olduğunu ortaya koydu (Pexels)
"Genç Finlilerde Kardiyovasküler Risk" çalışması kapsamında yapılan araştırma, 41 ila 56 yaşındaki yetişkinlerde beyinle ilgili biyobelirteç seviyelerinin yüksek olduğunu ortaya koydu (Pexels)

Alzheimer hastalığının belirtilerinin, orta yaş gibi erken bir dönemde kanda tespit edilebileceğini gösteren bir çalışma, hafıza sorunları ortaya çıkmadan çok önce yapılacak rutin testlerin, risk altındaki kişileri belirlemede yardımcı olabileceğine dair umutları artırdı.

Uzun vadeli "Genç Finlilerde Kardiyovasküler Risk" çalışması kapsamında yapılan büyük bir Finlandiya projesi, 41 ila 56 yaşındaki yetişkinlerde beyinle ilgili biyobelirteçlerin yüksek seviyede olduğunu tespit etti. Bu durum, Alzheimer'la bağlantılı biyolojik değişimlerin genellikle semptomlar görülmeden onlarca yıl önce başladığına işaret ediyor.

Ebeveynlerin ve özellikle annelerin biyobelirteç düzeylerinin, çocuklarda da benzer örüntülerle ilişkili olabileceğinin aktarıldığı çalışmada, potansiyel bir kalıtsal bileşenin altı çiziliyor.

Çalışmaya toplam 2 bin 51 kişi katıldı: 1237'si 41 ila 56 yaşındaki orta yaşlı yetişkinler, 814'ü ise 59 ila 90 yaşındaki ebeveynleriydi. Turku Üniversitesi'nden araştırmacıların yürüttüğü çalışma The Lancet'ın Healthy Longevity adlı hakemli dergisinde yayımlandı.

Turku Üniversitesi Uygulamalı ve Önleyici Kardiyovasküler Tıp Araştırma Merkezi'nden kıdemli araştırmacı Suvi Rovio, "Halihazırda klinik uygulamada, Alzheimer'la ilişkili beta-amiloid patolojisini tespit etmek için görüntüleme çalışmaları veya beyin omurilik sıvısı örneği gerekiyor" diyor.

Ancak yakın zamanda geliştirilen ultra hassas ölçüm teknolojileri artık Alzheimer hastalığıyla ilişkili beyin biyobelirteçlerinin, kan örneklerinden tespit edilmesine olanak sağlıyor.

Araştırmacılar ileri yaş ve böbrek hastalığı gibi bazı faktörlerin, bilişsel gerileme başlamadan önce bile daha yüksek biyobelirteç seviyeleriyle bağlantılı olduğunu saptadı.

Ayrıca Alzheimer'ın bilinen bir genetik risk faktörü olan APOE ε4 geninin, yaşlı bireylerde daha yüksek biyobelirteç seviyeleriyle ilişkili olduğunu ancak görünüşe göre 60 yaşın altındakilerde seviyeleri henüz etkilemediğini tespit ettiler.

Ancak araştırmacılar, kan testlerinin henüz teşhis için uygun olmadığı uyarısında bulunuyor.

Rovio, "Gelecekte Alzheimer hastalığı teşhisinde kan bazlı biyobelirteçlerin güvenilir bir şekilde kullanılabilmesi için, referans değerlerin standartlaştırılması amacıyla farklı popülasyonlar ve yaş grupları arasında daha fazla araştırma yapılması gerekiyor" diyor.

Projede yer alan bir diğer kıdemli araştırmacı Marja Heiskanen bulguların, orta yaştan itibaren beyin sağlığına ilişkin yeni bilgiler sunduğunu söylüyor.

Heiskanen "Şimdiye kadar Alzheimer hastalığıyla ilişkili beyin biyobelirteçleri çoğunlukla yaşlı bireylerde incelenmişti. Çalışmamız, orta yaştan itibaren biyobelirteç seviyeleri ve ilişkili faktörler hakkında yeni bilgiler sağlıyor" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe



Coca-Cola'nın yeni formülünü Trump açıkladı

ABD'deki bir mağazada dizili Coca-Cola şişeleri (AFP)
ABD'deki bir mağazada dizili Coca-Cola şişeleri (AFP)
TT

Coca-Cola'nın yeni formülünü Trump açıkladı

ABD'deki bir mağazada dizili Coca-Cola şişeleri (AFP)
ABD'deki bir mağazada dizili Coca-Cola şişeleri (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, Coca-Cola şirketinin, kendisinin önerisi üzerine, ABD'deki ana gazlı içeceğinde şeker kamışından elde edilen doğal şeker kullanmayı kabul ettiğini söyledi, ancak şirket bu kararı resmi olarak doğrulamadı.

Coca-Cola'nın ABD'de satılan içeceklerinde yüksek fruktozlu mısır şurubu kullanımından vazgeçilmesi, şirketin Meksika ve Avustralya gibi doğal şeker kullanılan diğer ülkelerdeki uygulamalarıyla daha uyumlu hale gelmesini sağlayacak. Ancak bu değişiklik, Trump'ın en sevdiği içecek olan ve kalorisiz tatlandırıcı aspartam içeren Diet Coke'u etkilemeyecek.

Trump, sosyal medya platformunda şunları yazdı: “Coca-Cola şirketiyle ABD'de Coca-Cola içeceklerinde doğal şeker kullanımı konusunda görüştüm ve onlar da bunu kabul etti. Coca-Cola'da sorumluluk sahibi olan herkese teşekkür etmek istiyorum. Bu, onların açısından çok iyi bir adım... Göreceksiniz. Bu kesinlikle daha iyi!”

Atlanta merkezli Coca-Cola şirketinin sözcüsü ise, şirketin Başkan Trump'ın coşkusunu takdir ettiğini ve ürünlerinde yapılacak güncellemelerle ilgili daha fazla ayrıntıyı yakında açıklayacağını söyledi.

df
Coca-Cola şirketinin logosu… Georgia, ABD (AFP)

Coca-Cola daha fazla ayrıntı açıklamadı, ancak şirket yıllardır ABD'deki doğal şeker severleri memnun etmek için 2005 yılından beri şekerle üretilen Meksika Coca-Cola şişelerini ithal ediyordu.

Bu olası üretim politikası değişikliği, ürünleri esas olarak endüstriyel tatlandırıcı üretiminde kullanılan Amerikan mısır çiftçilerini etkileyebilir.