Korku klasiği beyazperdeye dönüyor: Yeni uyarlama yolda

Yönetmen koltuğunda Stuart Rosenberg'ün oturduğu 1979 yapımı filmin başrollerinde James Brolin ve Margot Kidder yer alıyordu (American International Pictures)
Yönetmen koltuğunda Stuart Rosenberg'ün oturduğu 1979 yapımı filmin başrollerinde James Brolin ve Margot Kidder yer alıyordu (American International Pictures)
TT

Korku klasiği beyazperdeye dönüyor: Yeni uyarlama yolda

Yönetmen koltuğunda Stuart Rosenberg'ün oturduğu 1979 yapımı filmin başrollerinde James Brolin ve Margot Kidder yer alıyordu (American International Pictures)
Yönetmen koltuğunda Stuart Rosenberg'ün oturduğu 1979 yapımı filmin başrollerinde James Brolin ve Margot Kidder yer alıyordu (American International Pictures)

Son 50 yılın en bilinen korku serilerinden biri, modern tarzda bir yeniden çevrimle sinemaya dönmeye hazırlanıyor. The Amityville Horror, yeni bir uyarlamayla beyazperdeye geri dönecek.

Deadline'ın haberine göre projenin yapımcılığını, son dönemin dikkat çeken korku filmleri Barbarian ve Heart Eyes'la adını duyuran BoulderLight ve Dive/Conquer üstleniyor.

Yeni proje, yalnızca Amityville adını taşıyacak ve yönetmenliğini son olarak SXSW'de prömiyer yapan buluntu film türündeki Deadstream'le öne çıkan Joseph ve Vanessa Winter üstlenecek.

The Amityville Horror ilk kez, Long Island'daki DeFeo ailesinin evinde yaşandığı öne sürülen paranormal olayları anlatan bir kitapla gündeme gelmişti.

Gerçek bir olaya dayanan bu hikayede, Ronald DeFeo Jr. ailesinin büyük bölümünü öldürdüğünü ve cinayetleri kötü bir ruhun etkisi altındayken işlediğini öne sürmüştü. Bu iddialar büyük ölçüde çürütülmüş, DeFeo hayatının geri kalanını hapiste geçirmişti.

Yine de bu hikaye, 1979 tarihli kült yapıma, ardından gelen birçok yeniden çevrime ve sayısız "perili ev" temalı korku filmine ilham vermişti.

Son yılların en ilgi çekici ve ürkütücü korku filmlerine imza atan iki stüdyonun bu hikayeyi yeni bir şekilde ele almak için güçlerini birleştirmesi, projeye dair umutları artırıyor.

Yeni projenin geliştirme süreci hız kazandı ve prodüksiyonun yıl sonuna doğru başlaması planlanıyor.

Independent Türkçe, Deadline, GamesRadar

 



Sihirli mantarların ömrü uzatabileceği keşfedildi

Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
TT

Sihirli mantarların ömrü uzatabileceği keşfedildi

Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)

Emory Üniversitesi'nde yapılan yeni bir çalışma, sihirli mantarların aktif bileşeni psilosibinin yaşam süresini uzatabileceğini öne sürüyor.

Üniversitenin Atlanta'daki tıp fakültesinden bilim insanları, psilosibinin hücrelerin ömrünü uzattığını ve yaşlı farelerin hayatta kalma oranlarını yükselttiğini keşfetti.

Geçen hafta hakemli dergi Nature'da yayımlanan çalışmada psilosibin "halüsinojenik mantarların ürettiği, doğal yolla oluşan psikedelik bileşik" diye tanımlanıyor.

Araştırmacılar psikiyatrik ve nörodejeneratif rahatsızlıkların tedavisinde psilosibine yönelik ilginin arttığına dikkat çekse de bu çalışma, bileşiğin aktif formu psilosinin yaşlı farelerde yaşam süresini uzattığına dair ilk deneysel kanıtı sunuyor.

Psilosibinin oksidatif stresi azalttığını, DNA hasarını önlediğini ve telomer uzunluğunu korumaya katkı sağladığını gösteren veriler sunan çalışma, bileşiğin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini öne sürüyor. Bütün bunlar yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yardımcı oluyor.

Hatta beyaz tüylü yaşlı fareler tedaviden sonra daha genç görünüme kavuştu ve siyah tüyleri yeniden çıktı.

Emory Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Louise Hecker, Fox News Digital'a yaptığı açıklamada, "Psilosibin yaşlanmaya eşlik eden 'yıpranmayı' yavaşlatıyor gibi görünüyor" diyor.

 Fareler ve hücreler hem daha sağlıklı hem de belirgin biçimde daha uzun yaşıyor.

Çalışma bunun insanlarda da işe yarayabileceğini öne sürse de çok daha fazla teste ihtiyaç var. Yayın kuruluşuna konuşan Hecker, araştırmacıların "İnsanlar için en uygun doz protokolleri neler? Optimum fayda için tedaviye başlamanın en uygun yaşı ne?" gibi soruları yanıtlaması gerektiğini söylüyor.

Hecker "Tedavinin artık istenen etkiyi yaratmayacağı belirli bir yaş var mı?" diye devam ediyor.

Uzun süreli tedaviyle ilişkili potansiyel zararlar veya yan etkiler var mı? Etki mekanizmaları neler? Tüm bu soruların titizlikle araştırılması gerekiyor.

Oregon'da ABD'nin ilk yasal psilosibin inziva merkezinin kurucusu Gabe Charambides, bulguları "ikna edici" diye nitelendirse de insan kullanımının, farelerdekinden daha sıkı bir tarama, hazırlık ve güvenlik gerektirdiğini vurguluyor.

Psilosibin terapisinden en fazla fayda sağlayabilecek kişilerin çocukluk travması, boşanma, işini kaybetme veya yas gibi büyük yaşam olaylarından sonra "sıkışmış" hisseden veya ruh sağlığını iyileştirmek isteyen kişiler olduğunu da ekliyor.

Charambides, inzivaya katılan misafirlerinin kronik ağrı ve migren gibi fiziksel şikayetlerde rahatlama bildirdiğini ancak biyolojik test yapılmadığını söylüyor.

Klinik aşama için doğal psikedelik ilaç geliştiren Kanada merkezli Filament Health şirketinden Ryan Moss, daha önce Fox News Digital'a yaptığı açıklamada psikedeliklerin güvenli ve kontrollü bir ortamda uygulanması gerektiğini vurgulamıştı.

Moss, "Psikedelik deneyimler bazen anksiyete, halüsinasyon ve paranoyaya yol açabilir" demişti. 

Geleneksel psikedelikleri kullanan bazı hastalar klinik deneyler sırasında olumsuz kardiyovasküler olaylar yaşadıklarını bildiriyor.

Klinik deneylere katılanların iyi hazırlanmasını ve eğitimli profesyoneller tarafından yakından izlenmesini tavsiye ediyor.

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Ağaç