Obezitenin en büyük suçlusu beslenme mi, hareketsizlik mi?

Obez bir adam (Reuters)
Obez bir adam (Reuters)
TT

Obezitenin en büyük suçlusu beslenme mi, hareketsizlik mi?

Obez bir adam (Reuters)
Obez bir adam (Reuters)

Yeni bir araştırma, fiziksel aktivite eksikliğinin obezitenin ana nedeni olduğu yönündeki yaygın kanıyı sorgulayarak, beslenme düzeninin bu konuda daha büyük bir rol oynadığını ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın İngiliz gazetesi The Independent'tan aktardığına göre, 34 ülkeden 4 binden fazla erkek ve kadının enerji tüketimi ve metabolizma hızlarını inceleyen araştırma, hareketsizliğin obezitenin ana nedeni olmadığını ortaya koydu. Gelişmiş ülkelerin sakinleri, hareketlerinin az olmasına rağmen, çiftçiler, çobanlar, avcılar ve meyve toplayıcılar gibi aktif yaşam tarzına sahip az gelişmiş ülkelerin sakinlerine kıyasla benzer miktarda kalori yakıyorlar.

Araştırmacılar, Ulusal Bilimler Akademisi dergisinde yayınlanan çalışmalarında şöyle yazdılar: “Egzersiz yapmak genel sağlık için gerekli olsa da, sonuçlarımız obeziteyle mücadeleye yönelik halk sağlığı çabalarının öncelikle beslenme düzeninin iyileştirilmesine, özellikle de aşırı işlenmiş gıdalara odaklanılması gerektiğini gösteriyor.”

Araştırmacılar, çalışmanın ‘enerji alımındaki artışın, modern obezite krizinin kötüleşmesinde enerji yakım oranından yaklaşık 10 kat daha önemli olduğunu’ gösterdiğini belirtti.

Metabolizma araştırmacısı ve çalışmanın baş yazarı Herman Pontzer, bu sonuçların önemli olduğunu, çünkü sağlık yetkililerinin obezitenin nedenlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olarak hastalar için daha başarılı tedaviler geliştirilmesini sağladığını ifade etti.

Pontzer, bunun spor yapmanın genel sağlığımız için önemli olmadığı anlamına gelmediğini vurgulayarak, “Spor yapmanın sağlık için gerekli olduğunu biliyoruz. Bu çalışma bunu değiştirmiyor. Ancak çalışma, obeziteyle mücadele için halk sağlığı çabalarının beslenme, özellikle de aşırı işlenmiş gıdalara odaklanması gerektiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Kuzey Karolina Üniversitesi Gillings Halk Sağlığı Okulu profesörü ve obezite uzmanı Barry Popkin, bu çalışmaya katılmamış olsa da, “Bu sonuçlar, benim de söylediğim gibi, beslenme düzeninin mevcut obezite salgınının ana nedeni olduğunu doğruluyor” dedi.

“Bu, özenle hazırlanmış bir çalışma” diyen Popkin’i diğer uzmanlar da destekledi.



Guillermo del Toro'nun Frankenstein'ı ve orijinal roman arasındaki 5 fark

Dr. Victor Frankenstein rolündeki Amerikalı aktör Oscar Isaac, Bir Evlilikten Manzaralar'da (Scenes from a Marriage) sergilediği çarpıcı performansla Emmy adaylığı elde etmişti (Netflix)
Dr. Victor Frankenstein rolündeki Amerikalı aktör Oscar Isaac, Bir Evlilikten Manzaralar'da (Scenes from a Marriage) sergilediği çarpıcı performansla Emmy adaylığı elde etmişti (Netflix)
TT

Guillermo del Toro'nun Frankenstein'ı ve orijinal roman arasındaki 5 fark

Dr. Victor Frankenstein rolündeki Amerikalı aktör Oscar Isaac, Bir Evlilikten Manzaralar'da (Scenes from a Marriage) sergilediği çarpıcı performansla Emmy adaylığı elde etmişti (Netflix)
Dr. Victor Frankenstein rolündeki Amerikalı aktör Oscar Isaac, Bir Evlilikten Manzaralar'da (Scenes from a Marriage) sergilediği çarpıcı performansla Emmy adaylığı elde etmişti (Netflix)

Guillermo del Toro, yıllardır Mary Shelley'nin 1818 tarihli klasiği Frankenstein için "benim İncilim" ifadesini kullanıyor. Şimdiyse kendi uyarlamasını hayata geçirerek filmi Netflix'te izleyiciyle buluşturdu. 

Oscar Isaac'in Victor Frankenstein'ı, Jacob Elordi'nin ise Canavar'ı oynadığı yapım, Oscar ödüllü yönetmenin yıllardır beklenen tutku projesi.

Shelley'nin unutulmaz eseri, sinema tarihinin en çok uyarlanan hikayelerinden biri. James Whale'in 1931 tarihli klasik canavar filmi, yeşil tonlu derisi, düz kafası ve boynundaki cıvatalarla ikonik bir portre çizmiş; Kenneth Branagh'nın 1994 tarihli Mary Shelley'den Frankenstein (Mary Shelley's Frankenstein) uyarlaması ise romana daha sadık kalmıştı.

Del Toro'nun versiyonu ise kitaba birebir bağlı değil. Mia Goth'un hayat verdiği Elizabeth karakteri yeniden kurgulanmış, Victor'a yeni bir geçmiş yazılmış, romanda yer alan yakın dost Henry Clerval'la hizmetçi Justine Moritz tamamen çıkarılmış. 

Tüm bunlara rağmen del Toro, romanın özünü korumayı amaçladığını vurguluyor.

Del Toro, ağustosta Variety'ye verdiği kapak röportajında "Frankenstein genelde 'yoldan çıkan bilim' üzerinden konuşulur" diyor: 

Ama bana göre hikaye insan ruhuyla ilgili. Bu bir uyarı masalı değil; bağışlama, anlamaya çalışma ve birbirimizi dinlemenin önemini anlatıyor.

Peki bu yeni uyarlama, Shelley'nin neredeyse 200 yılık romanıyla ne kadar örtüşüyor? İşte roman ve film arasındaki temel farklar...

Henry Clerval yok

Romanda Victor'ın çocukluk arkadaşı Henry Clerval, hem karşıt bir karakter hem de Victor'ın vicdanının temsilcisi olarak önemli bir rol üstleniyor. Hikayenin sonunda, Canavar tarafından öldürülüyor. Ancak del Toro'nun uyarlamasında Clerval tamamen çıkarılmış.

Victor, Elizabeth'le evlenmiyor

Filmde Elizabeth, Victor'ın kardeşi William'la nişanlı. Romanda ise Victor ve Elizabeth birbirine sözlü. Filmde Victor'ın ona duyduğu aşk korunuyor; hatta ikilinin arası sonradan düzeliyor. Ancak Elizabeth, Victor'ın Canavar'a davranışı yüzünden ondan uzaklaşıyor.

William ve Elizabeth, Yaratık tarafından öldürülmüyor

Del Toro, filmde Canavar'ı romandaki gibi acımasız göstermiyor. Romanda canavar, William'ı öldürüp suçu Justine'in üzerine atıyor. Elizabeth'i de düğün gecesinde öldürüyor. Filmdeyse bu ölümler gerçekleşmiyor ya da farklı şekillerde işleniyor.

Victor, Canavar için eş yapmıyor

Romanda Canavar, çektiği yalnızlık nedeniyle Victor'dan kendisine bir eş yaratmasını istiyor. Victor kabul etse de yaratılış tamamlanmadan vazgeçip kadını yok ediyor. Filmde ise Canavar, aynı talebi düğün gecesi dile getiriyor fakat Victor onu doğrudan reddediyor.

Finalde yüzleşme farklı

Hem romanda hem filmde hikaye, Kuzey Kutbu'nda bir gemide sonlanıyor. Ancak romanda Victor ölmeden önce Canavar gemiye ulaşamıyor, ikilinin son karşılaşması yaşanmıyor. Filmdeyse Canavar daha erken geliyor ve Victor, ölüm döşeğindeyken ondan özür diliyor.
Independent Türkçe, Variety, GamesRadar


Savaş sonrası travmayla boğuşan askerlerin hikayesine övgü yağıyor

Bonni Cohen ve Jon Shenk imzasını taşıyan Dalgalarda ve Savaşta, IMDb'de 10 üzerinden 7,9 puana sahip (Netflix)
Bonni Cohen ve Jon Shenk imzasını taşıyan Dalgalarda ve Savaşta, IMDb'de 10 üzerinden 7,9 puana sahip (Netflix)
TT

Savaş sonrası travmayla boğuşan askerlerin hikayesine övgü yağıyor

Bonni Cohen ve Jon Shenk imzasını taşıyan Dalgalarda ve Savaşta, IMDb'de 10 üzerinden 7,9 puana sahip (Netflix)
Bonni Cohen ve Jon Shenk imzasını taşıyan Dalgalarda ve Savaşta, IMDb'de 10 üzerinden 7,9 puana sahip (Netflix)

2024 yapımı belgesel Dalgalarda ve Savaşta (In Waves and War), bu hafta Netflix kütüphanesine eklenmesinin ardından övgü yağmuruna tutuluyor.

Bazı izleyiciler yapımı "yıllardır izledikleri en harika belgesel" diye nitelendiriyor.

Netflix, 18 yaş altına uygun olmadığını belirttiği belgeselin konusunu şöyle özetliyor:

Bu belgeselde savaş sonrası travmayla boğuşan üç eski Donanma SEAL timi üyesi, iyileşmek ve umutlarını yeşertmek için beklenmedik bir tedaviye, psikedelik destekli terapiye başlar.

Belgesel, travma sonrası stres bozukluğunun (TSSB) ele alınış biçimi ve alışılmışın dışındaki tedavi yöntemini anlatması nedeniyle sosyal medyada övgü topluyor.

Bir izleyici, "Gazilerin askerlik sonrası yaşadıklarını görmek çok yürek burkucu fakat bu film, birçok insana yardımcı olan farklı bir tedavi yöntemini gösteriyor" diyerek ekledi:

Travmanın iyileşmesi için umut vaat ediyor. Netflix'teki belgeseli kesinlikle öneriyorum.

Başka bir izleyiciyse yapımı "inanılmaz bir belgesel" diye nitelendirdi.

Belgesel, eleştirmenlerden de olumlu yorumlar aldı. Variety, yapımı "dokunaklı" ve "yürekten bir hikaye" sözleriyle tanımladı.

İzleyiciler, övgülerini film değerlendirme platformu Letterboxd'da da sürdürdü.

Bir kullanıcı belgesele 5 yıldız vererek şöyle yazdı:

Harika. Olağanüstü iyi çekilmiş, çok duygulandım. Hikaye akışı çok ustacaydı ve animasyon bölümler çok şey kattı. Gerçekten çok iyi bir film, şiddetle tavsiye ederim.

Bir başka izleyici ise filmi "yürek burkan ama umut veren" diye tanımladı:

Beni tuhaf bir şekilde etkiledi. Belgesel festivalinde izledim. İnanılmaz bir film, kelimeler yetmiyor.

Independent Türkçe, Daily Mail, Mirror, Variety


Stranger Things finali: "İçimdeki Tom Cruise ortaya çıktı"

Henüz 12 yaşındayken popüler bilimkurgu Stranger Things'deki psişik Eleven rolüyle çıkışını yapan Millie Bobby Brown, spot ışıkları altında büyüdü (Netflix)
Henüz 12 yaşındayken popüler bilimkurgu Stranger Things'deki psişik Eleven rolüyle çıkışını yapan Millie Bobby Brown, spot ışıkları altında büyüdü (Netflix)
TT

Stranger Things finali: "İçimdeki Tom Cruise ortaya çıktı"

Henüz 12 yaşındayken popüler bilimkurgu Stranger Things'deki psişik Eleven rolüyle çıkışını yapan Millie Bobby Brown, spot ışıkları altında büyüdü (Netflix)
Henüz 12 yaşındayken popüler bilimkurgu Stranger Things'deki psişik Eleven rolüyle çıkışını yapan Millie Bobby Brown, spot ışıkları altında büyüdü (Netflix)

Stranger Things'in final sezonunda Millie Bobby Brown tam gaz aksiyona girişiyor.

Dizinin 5. ve son sezonu, 6 Kasım Perşembe akşamı Los Angeles'taki galayla prömiyer yaptı. Ardından ekip, cumartesi günü düzenlenen etkinlikte yeni sezona dair ipuçları paylaştı.

Dizinin yıldızlarından Millie Bobby Brown, Noah Schnapp, Finn Wolfhard, Caleb McLaughlin, Gaten Matarazzo ve Jamie Campbell Bower; yaratıcılar Ross ve Matt Duffer, yapımcı Shawn Levy'yle birlikte Hollywood'da düzenlenen söyleşiye katıldı. 

Etkinliğe katılanlar, merakla beklenen final sezonunun ilk bölümünü erkenden izleme fırsatı buldu.

Netflix etkinliğinde konuşan Brown, final sezonuna hazırlanırken "içindeki Tom Cruise'u ortaya çıkardığını" söyledi.

"Beni bunun için yıllardır hazırlıyorlar"

21 yaşındaki oyuncu, bunun hem fiziksel hem duygusal açıdan en zorlu sezon olduğunu belirterek şöyle devam etti:

Duffer kardeşlerin beni bunun için yıllardır hazırladığını hissediyorum. Bu sezon sadece Eleven'ın güçleri nedeniyle değil, kendime uyguladığım fiziksel disiplin de beni sürecin çok içine çekti. Bu benim için gerçekten heyecan vericiydi.

Brown, sezonun ilk kısmının sadece başlangıç olduğunu, izleyicileri bol aksiyon ve duygusal bir zirvenin beklediğini de söyledi.

"Gülümseyebildiğim her an hoşuma gidiyor"

Söyleşi sırasında Noah Schnapp ise canlandırdığı Will Byers'ın sürekli acı çekmesinden esprili bir şekilde yakındı:

"Dizide gülümseyebildiğim her an hoşuma gidiyor" dediğinde salonda kahkahalar yükseldi.

Duffer kardeşler ayrıca kadroya Terminatör (The Terminator) efsanesi Linda Hamilton'ın katıldığını hatırlattı. Onu, "1980'lerin gerçek efsanesi" ve ekibe fiziksel anlamda büyük güç katacak bir isim diye nitelendirdiler.

Ayrıca, ilk sezonun "çocuk enerjisini" yeniden yakalamak için küçük oyuncu Nell Fisher'ın da diziye dahil olduğunu açıkladılar.

Stranger Things'in final sezonu, üç parça halinde izleyiciyle Netflix'te buluşacak: İlk kısım 27 Kasım'da, ikinci 26 Aralık'ta, final bölümleriyse 1 Ocak 2026'da ekrana gelecek.

Independent Türkçe, Hollywood Reporer, Tribune