Polikistik over sendromundan bazı ilaçlara... Kadınlarda testosteron seviyesinin yükselmesinin nedenleri nelerdir?

Kadınlarda testosteron seviyesinin yükselmesinin belirtileri arasında aşırı kıllanma, akne ve ruh hali değişimleri sayılabilir. (Reuters)
Kadınlarda testosteron seviyesinin yükselmesinin belirtileri arasında aşırı kıllanma, akne ve ruh hali değişimleri sayılabilir. (Reuters)
TT

Polikistik over sendromundan bazı ilaçlara... Kadınlarda testosteron seviyesinin yükselmesinin nedenleri nelerdir?

Kadınlarda testosteron seviyesinin yükselmesinin belirtileri arasında aşırı kıllanma, akne ve ruh hali değişimleri sayılabilir. (Reuters)
Kadınlarda testosteron seviyesinin yükselmesinin belirtileri arasında aşırı kıllanma, akne ve ruh hali değişimleri sayılabilir. (Reuters)

Kadınlarda, doğumda erkeklerde bulunan birincil hormon olan testosteronun yüksek seviyelerde olması, tıpta hiperandrojenizm olarak bilinir. Altta yatan sağlık sorunları, ilaç yan etkileri veya yaşam tarzı değişiklikleri yüksek testosteron seviyelerine yol açabilir.

Kadınlarda testosteron hormonunun yükselmesinin belirtileri arasında yüz veya vücutta aşırı kıllanma, akne, ruh hali değişimleri, kilo alımı, kısırlık ve ruh sağlığında değişiklikler sayılabilir.

Kadınlarda testosteron seviyesinin yükselmesinin nedenleri

Şarku’l Avsat’ın Health internet sitesinden aktardığına göre, kadınlarda testosteron hormonunun yükselmesine neden olabilecek birçok neden vardır, bunlara bazı tıbbi durumlar ve ilaçlar da dahildir.

Polikistik over sendromu (PCOS)

Polikistik over sendromu (PCOS), yumurtalıkları etkileyen bir hormonal bozukluktur. Yumurtalıklar, rahmin iki yanında bulunan, yumurta üreten ve hormon salgılayan küçük bezlerdir. PCOS, yumurtalıklarda çok sayıda kist (sıvı dolu kesecikler) oluşmasına neden olur ve bu da yumurtalıkların işlevini etkiler. PCOS, kadınlarda testosteron hormonunun yükselmesinin en yaygın nedenidir ve dünya çapında kadınların yaklaşık yüzde 10'unu etkiler.

PCOS belirtileri arasında adet düzensizliği, kilo değişiklikleri, akne, aşırı kıllanma ve kısırlık (hamile kalmada zorluk) sayılabilir.

İnsülin direnci

İnsülin direnci, vücut insüline yanıt vermediğinde ortaya çıkar. İnsülin, vücudun enerji elde etmek için kullandığı bir tür şeker olan glikoz seviyesini düşüren bir hormondur. Vücut daha fazla insülin salgılayarak yanıt verir; bu da yumurtalıkları daha fazla testosteron üretmeye teşvik edebilir.

İnsülin direnci genellikle PCOS ile ilişkilidir ve tip 2 diyabet, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları riskini artırır.

İlaçlar

Bazı ilaçlar ve besin takviyeleri kadınlarda testosteron seviyesinin yükselmesine neden olabilir. Bunlar arasında şunlar bulunur:

* Anabolik steroidler: Erkeklerde hormon dengesizliklerinin tedavisinde yardımcı olan bu steroid; bazen kadınlar da dahil olmak üzere bazı kişiler tarafından kas geliştirmeye yardımcı olmak için kötüye kullanılmaktadır.

* Depakote (valproik asit): Epilepsi ilacı

* Danokrin (danazol): Kadınlık hormonlarının aşırı üretimini tedavi eden sentetik bir steroid

* Dehidroepiandrosteron (DHEA): Hormon takviyesi

* Femara (letrozol): Kısırlık ve belirli kanser türlerini tedavi eden ilaç

Böbreküstü bezi bozuklukları

Böbreküstü bezleri, her böbreğin üzerinde bulunan küçük organlardır. Bu bezler, kan basıncını, enerjiyi ve strese tepkiyi düzenleyen hormonlar üretir.

Böbreküstü bezi tümörleri, bu bezlerin büyük miktarda androjen (erkeklik hormonu) üretmesine neden olabilir; bu da testosteron hormonunun seviyesinin yükselmesine yol açar.

Cushing sendromu

Cushing sendromu, vücutta kortizol (stres hormonu) miktarının aşırı artmasıyla ortaya çıkar ve hormon dengesini bozar. Böbreküstü bezi tümörleri, uzun süreli steroid kullanımı veya hipofiz bezini (beyinde hormon üretimini düzenleyen bez) etkileyen rahatsızlıklardan kaynaklanabilir.

Hormon dengesizliğinin yanı sıra, Cushing sendromu olan kişilerde kolay morarma, yorgunluk, kilo alımı, depresyon ve cinsel isteksizlik görülebilir.

Tümörler

Nadiren de olsa, bazı tümörler kadınlarda testosteron düzeylerinin yükselmesine neden olabilir. Bunun örnekleri arasında böbreküstü bezi, yumurtalık ve hipofiz bezi tümörleri sayılabilir.

Kadınlarda yüksek testosteronun belirtileri nelerdir?

- Akne, özellikle çene ve çene hattı boyunca

- Saç dökülmesi veya saç derisinde zayıflama

- Yüz, göğüs ve sırtta aşırı, yoğun veya koyu renkli tüyler

- Adet döngüsünün düzensizliği veya kesilmesi

- Genellikle karın bölgesinde kilo alımı

Altta yatan nedene bağlı olarak, semptomlar şunları da içerebilir:

- Anksiyete veya depresyon

- Ses kısıklığı

- Kısırlık

- Ruh hali değişimleri



Sihirli mantarların ömrü uzatabileceği keşfedildi

Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
TT

Sihirli mantarların ömrü uzatabileceği keşfedildi

Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)

Emory Üniversitesi'nde yapılan yeni bir çalışma, sihirli mantarların aktif bileşeni psilosibinin yaşam süresini uzatabileceğini öne sürüyor.

Üniversitenin Atlanta'daki tıp fakültesinden bilim insanları, psilosibinin hücrelerin ömrünü uzattığını ve yaşlı farelerin hayatta kalma oranlarını yükselttiğini keşfetti.

Geçen hafta hakemli dergi Nature'da yayımlanan çalışmada psilosibin "halüsinojenik mantarların ürettiği, doğal yolla oluşan psikedelik bileşik" diye tanımlanıyor.

Araştırmacılar psikiyatrik ve nörodejeneratif rahatsızlıkların tedavisinde psilosibine yönelik ilginin arttığına dikkat çekse de bu çalışma, bileşiğin aktif formu psilosinin yaşlı farelerde yaşam süresini uzattığına dair ilk deneysel kanıtı sunuyor.

Psilosibinin oksidatif stresi azalttığını, DNA hasarını önlediğini ve telomer uzunluğunu korumaya katkı sağladığını gösteren veriler sunan çalışma, bileşiğin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini öne sürüyor. Bütün bunlar yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yardımcı oluyor.

Hatta beyaz tüylü yaşlı fareler tedaviden sonra daha genç görünüme kavuştu ve siyah tüyleri yeniden çıktı.

Emory Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Louise Hecker, Fox News Digital'a yaptığı açıklamada, "Psilosibin yaşlanmaya eşlik eden 'yıpranmayı' yavaşlatıyor gibi görünüyor" diyor.

 Fareler ve hücreler hem daha sağlıklı hem de belirgin biçimde daha uzun yaşıyor.

Çalışma bunun insanlarda da işe yarayabileceğini öne sürse de çok daha fazla teste ihtiyaç var. Yayın kuruluşuna konuşan Hecker, araştırmacıların "İnsanlar için en uygun doz protokolleri neler? Optimum fayda için tedaviye başlamanın en uygun yaşı ne?" gibi soruları yanıtlaması gerektiğini söylüyor.

Hecker "Tedavinin artık istenen etkiyi yaratmayacağı belirli bir yaş var mı?" diye devam ediyor.

Uzun süreli tedaviyle ilişkili potansiyel zararlar veya yan etkiler var mı? Etki mekanizmaları neler? Tüm bu soruların titizlikle araştırılması gerekiyor.

Oregon'da ABD'nin ilk yasal psilosibin inziva merkezinin kurucusu Gabe Charambides, bulguları "ikna edici" diye nitelendirse de insan kullanımının, farelerdekinden daha sıkı bir tarama, hazırlık ve güvenlik gerektirdiğini vurguluyor.

Psilosibin terapisinden en fazla fayda sağlayabilecek kişilerin çocukluk travması, boşanma, işini kaybetme veya yas gibi büyük yaşam olaylarından sonra "sıkışmış" hisseden veya ruh sağlığını iyileştirmek isteyen kişiler olduğunu da ekliyor.

Charambides, inzivaya katılan misafirlerinin kronik ağrı ve migren gibi fiziksel şikayetlerde rahatlama bildirdiğini ancak biyolojik test yapılmadığını söylüyor.

Klinik aşama için doğal psikedelik ilaç geliştiren Kanada merkezli Filament Health şirketinden Ryan Moss, daha önce Fox News Digital'a yaptığı açıklamada psikedeliklerin güvenli ve kontrollü bir ortamda uygulanması gerektiğini vurgulamıştı.

Moss, "Psikedelik deneyimler bazen anksiyete, halüsinasyon ve paranoyaya yol açabilir" demişti. 

Geleneksel psikedelikleri kullanan bazı hastalar klinik deneyler sırasında olumsuz kardiyovasküler olaylar yaşadıklarını bildiriyor.

Klinik deneylere katılanların iyi hazırlanmasını ve eğitimli profesyoneller tarafından yakından izlenmesini tavsiye ediyor.

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Ağaç