Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
TT

Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)

Avrupa'nın bazı bölgelerinde Hıristiyanlığa geçildikten sonra bile at eti yenmeye devam edildiği ortaya çıktı. 

Hıristiyanlık öncesi Avrupa'da at eti tüketimi epey yaygındı. Bu alışkanlık Ortaçağ'da azalırken yazılı kaynaklar bunun başlıca nedeninin Hıristiyanlığın kabulü olduğunu öne sürüyor. Metinlere göre bu dönemde at eti yemenin "barbarlık" veya "kafirlik" olduğuna inanılıyordu.

Ancak İsveç'teki Stockholm Üniversitesi'nden László Bartosiewicz ve Macaristan'daki HUN-REN Beşeri Bilimler Araştırma Merkezi'nden Erika Gál'in araştırmasına göre daha farklı bir durum sözkonusu olabilir. 

Bulguları hakemli dergi Antiquity'de yayımlanan çalışmayı yürüten arkeologlar, Macaristan'da Ortaçağ'a ait 198 çöp çukurundaki kalıntıları inceledi. Bu çukurlar Macaristan'ın yanı sıra bugünkü Avusturya, Hırvatistan, Romanya, Sırbistan ve Slovakya'da yer alıyordu. 

Araştırmacılar hayvan kemiklerinin oranına göre atların besin olarak tüketilip tüketilmediğini anlamaya çalıştı. 

Nispeten yüksek sayıda kemik bulan ekip, bölge halkının Macaristan'ın MS 1000'de Hıristiyanlığı kabul etmesinden en az 200 yıl sonra bile muhtemelen at yemeye devam ettiğini düşünüyor. Özellikle kırsal bölgelerdeki at kemikleri, çukurlardaki çiftlik hayvanı kalıntılarının üçte birini oluşturuyordu. 

Ancak çöplüklerdeki kalıntılara göre at tüketimi, 1241-42 Moğol istilasının ardından düşüşe geçti. Araştırmacılar Macaristan'da at tüketiminin, 16. yüzyıldaki Osmanlı işgaliyle birlikte pratikte sona erdiğini öne sürüyor.

Arkeologlar 13. yüzyılda başlayan düşüşün, atların sayısının azalması ve besin yerine savaşlarda kullanılmasına öncelik verilmesinden kaynaklandığını tahmin ediyor. Ekip makalede şöyle yazıyor:

Atlar değerli savaş ganimetleriydi ve hayatta kalan atlar muhtemelen yiyecek dışındaki amaçlar için yüksek talep görüyordu.

Ayrıca Moğol istilasında, Macaristan halkının kayda değer bir bölümünün ölmesi sonucu bölgeye batıdan göçler teşvik edilmişti. Bu grupların at yerine domuz eti tercih etmesinin de gözlemlenen düşüşte rol oynaması muhtemel.

Araştırmacılar bulgulara dayanarak at eti tüketiminin dini sebeplerden değil, hayvanların sayısının azalması ve demografik değişimlerden kaynaklandığını savunuyor. Yeni çalışmada Macaristan'daki at eti tüketimi analiz edilse de Avrupa'nın farklı bölgelerinde de din dışındaki etkenler sözkonusu olabilir.

Ekip makalede "Belgelere dayanarak at eti tüketiminin terk edilmesi, genellikle Ortaçağ Avrupası'nda Hıristiyanlığın ortaya çıkışıyla ilişkilendiriliyor" diye yazıyor: 

Öte yandan açık bir yasağın yokluğunda (Yahudilik/İslam'daki domuz eti yasağı gibi), Avrupa genelinde at etinin bırakılmasında büyük ölçüde bölgesel çeşitlilikler görülüyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Popular Science, Antiquity



Brad Pitt'in son filmi tarih yazdı

61 yaşındaki Brad Pitt, F1 Filmi'nde deneyimli sürücü Sonny Hayes rolünde (Apple)
61 yaşındaki Brad Pitt, F1 Filmi'nde deneyimli sürücü Sonny Hayes rolünde (Apple)
TT

Brad Pitt'in son filmi tarih yazdı

61 yaşındaki Brad Pitt, F1 Filmi'nde deneyimli sürücü Sonny Hayes rolünde (Apple)
61 yaşındaki Brad Pitt, F1 Filmi'nde deneyimli sürücü Sonny Hayes rolünde (Apple)

Joseph Kosinski'nin yüksek tempolu spor draması F1 Filmi (F1: The Movie), gişede büyük bir başarıya imza attı. Film, vizyona girmesinden sadece 5 hafta sonra Brad Pitt'in kariyerinde nadiren ulaştığı bir kilometre taşını geride bıraktı.

Kerry Condon, Javier Bardem ve Damson Idris gibi isimlerin de yer aldığı yapım, Formula 1 dünyasında geçen sürükleyici bir geri dönüş hikayesi sunuyor.

Güçlü rakiplere rağmen kazanıyor

27 Haziran'da gösterime giren film, Jurassic World: Yeniden Doğuş (Jurassic World Rebirth) ve Superman gibi güçlü rakiplerine rağmen sinema salonlarına izleyici çekmeye devam ediyor. 260 milyon dolarlık dev bütçesiyle dikkat çeken F1 Filmi, ilk hafta sonunda dünya çapında 146,1 milyon dolarlık açılış yapmıştı.

Bir aydan biraz uzun bir sürede film, küresel gişede 509,7 milyon dolarlık hasılata ulaştı. Bu, Oscar ödüllü Pitt'in kariyerinde son derece nadir görülen bir başarı. Pitt daha önce bu rakama yalnızca 2013 yapımı zombi filmi Dünya Savaşı Z'yle (World War Z) ulaşabilmişti. Yüksek tempolu felaket filmi, gişede toplam 540 milyon dolar kazanmıştı.

F1 Filmi'nin başarısında IMAX ve diğer premium formatlı salonlarda gösterime girmesi de etkili oldu. Film bu yüksek getirili salonlardaki yerini kaybetmiş olsa da ivmesini hâlâ koruyor. Çin'deki gösterim süresi bir ay daha uzatılan yapımın toplam hasılatını gelecek haftalarda daha da artırması bekleniyor.

Stüdyo rekorunu kırdı

Film, vizyona girişinin 5. haftasında uluslararası gişede 20 milyon dolar daha kazandı. Gösterimde kalmayı sürdürmesi halinde vizyon süresi bitene kadar 30 ila 35 milyon dolar daha hasılat elde etmesi öngörülüyor.

F1 Filmi sadece Pitt için değil yapımcı Apple Stüdyoları için de büyük bir dönüm noktası oldu ve şirketin en yüksek gişe hasılatına ulaşan filmi unvanını da eline aldı. Stüdyonun bir önceki rekoru, 223 milyon dolar kazandıran Ridley Scott imzalı Napolyon'a (Napoleon) aitti. Onu da Martin Scorsese'nin yönettiği Dolunay Katilleri (Killers of the Flower Moon) izlemişti.

Independent Türkçe, ScreenRant, KoiMoi